Sosyalist İşçi 233 (18 Mart 2005)

 

Sayfa 3:

BAŞYAZI

Onlar kriz içinde biz hamle edebiliriz

Savaşın ikinci yılında küresel sermayenin işi giderek zorlaşıyor. Irak’da sürdürülen bütün böl ve yönet politikalarına rağmen direnişi bastıracak etkili bir çözüm yolu bulunamadı. ABD ordusu hergün Irak’da biraz daha sıkışıyor.
Ortakları da sırayla ve oldukça büyük bir hızla ABD’yi terk ediyorlar. Son olaraki en baştan beri Irak’ın işgalinde ABD’nin yanında yer almış olan İtalya askerlerini çekeceğini ilan etti.
Böylece İtalyan Il Manifesto fgazetesinde çalışan Giuliana Sgrena’nın kendisini rehin alanlardan kurtarıldıktan sonra arabasına ateş açılmasının sırrı sürüyor. Sgrena içinde olduğu arabaya ABD askerlerinin bilerek ateş açtığını iddia ediyor.
Irak’ta batağa batmış olan Bush ve çetesi şimdi de İran’ın yanı sıra Suriye’yi tehdit etmeye başladı. Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesi için Fransa ile birlikte baskı yapan ABD Suriye’den daha büyük geri adımlar istiyor.
ABD yönetimi Suriye’yi demokratik olmamakla suçluyor. Bu doğru. Bu ülkenin başında çok uzun yıllardır bir diktatörlük var. Ama acaba ABD’nin sağlam dostu olan örneğin Suudi Arabistan’da, Kuveyt’te, Ürdün’de ve yeni dotları Orta Asya Cumhuriyetleri’nde demokrasi mi var?
Kaldı ki ABD’nin demokrasi anlayışı birbirinin aynısı olan iki rejimden birisinin seçilmesi biçiminde. Onlar üçüncü ve daha farklı bir partiye tahammül edemiyorlar.
ABD’nin karşısındaki savaş karşıtı hareket ise çok çeşitliliğe sahip. Savaş karşıtı hareket gücünü de buradan alıyor. Farklı politik eğilimleri tek bir hedefe karşı bir araya getiriyor.
Öte yandan savaş karşıtı hareket birçok yerde yeni bir solun ortaya çıkışına da neden oluyor.
Birçok ülkede savaş karşıtı-antikapitalist hareketten çıkarak kurulan siyasi partiler önemlice seçim başarıları elde ediyorlar. Feleneksek reformist partilere, eski stalinist partilere güçlü bir alternatif olarak parlıyorlar.
Açık ki Türkiye’de de benzer bir adıma ihtiyaç var. Son günlerde Radikal ve Birgün gazetelerinde yayınlanan röportajların ortaklaştığı nokta birlikti. Ancak yeni bir sol alternatif var olan solun birliği ile gerçekleşemez. Bu mümkün olsaydı 3 Kasım’da ve daha sonra yerel seçimlerde kurulan ittifaklar yeterli olurlardı. Oysa yetmedikleri ve hatta iflas ettikleri ortaya çıktı.
Bize gerekli olan aktivistleri bir araya getirecek, kampanyacı, mücadeleci, emekçi sınıfların taleplerine sahip çıkan bir partidir. Bize gerekli olan emeğin yeni sesidir.



SEÇİMLER İÇİN SOL BİR PARTİ


Her düzeyde, her faaliyette, her platformda bu parti
kadınlara ve gençlere yer vermelidir.

Dünyanın her tarafında emekçilerin üzerine üzerine gelen “yapısal uyum programları”, yeni liberal politikalar ve son olarak da ABD ve İngiltere’nin Irak’a saldırısı eski reformist önderliklerin çöküşünü de beraberinde getirdi.
Reformistler çok zaman yeni liberal politikaların uygulayıcısı ve çok yerde de ABD’nin savaş politikalarına onay veriyorlar.
Reformistlerin bu tutumu solda ciddi bir kriz yaratıyor.
Öte yanda sosyalist solun eski, geleneksel örgütleri de hemen her yerde dünya çapında karşımıza çıkan yeni olanakları göremiyor. Emekçi yığınların yeni şekillenişini
anlamıyor ve dolayısıyla büyük emekçi yığınların yeni bir alternatif arayışına yanıt veremiyor.
Türkiye’de durum dünyanın geri kalanından iyi değil ve hatta daha kötü.
3 Kasım’da toplumun alternatif arayışına geniş ve kapsamlı bir sol blok kurarak cevap verilememiş olması çok önemli bir fırsatın kaçması oldu. Yerel seçimlerde, 3 Kasım’da yapılamayanı yapmaya çalışmak ise hiç bir işe yaramadı. Yerel seçimlerin “geniş” sol bloğu seçimden ağır yenilgi alarak çıktı.
Şimdi artık Türkiye’de de yeni bir sol inşa etmenin zamanıdır.
Yeni bir sol parti herşeyden önce eski sol örgütlerin birliğinden, aralarında bir blok kurmasından, bir şemsiye partiden ya da cepheden geçmemelidir. Bütün bu biçimler denendi ve başarılı olmadığı ortaya çıktı.
Şimdi yapılması gereken ilk iş bir seçim partisi inşa etmektir.
Seçim partisi çok basit bir talepler dizisi ile çıkmalı ve bu talepler çevresinde emekçi yığınlar arasında yoğun bir kampanya sürdürmelidir.
Solun eski örgütlerinden unsurlar fakat tercihan genç, yeni aktivistler, sendikacılar yeni bir sol partinin ilk kadrolarını oluşturabilir. Gerisi ardından gelecektir.
3 Kasım seçimlerinden bu yana yaklaşık 2.5 yıl geçti. Yani yeni bir seçim için en fazla 2.5 yıl var. AKP’nin büyük oılasılıkla erken seçim yapacağı düşünülürse önümüzdeki süre daha da azdır. Hızlı davranmak gerekir.
Seçim için kurulacak sol parti en geniş çevreleri kucaklamalıdır. Kendisini solda tarif eden, partinin güncel taleplerini kabul eden herkes bu partiye katılabilmeli, çalışmalarını yönlendirebilmelidir.
Bu parti kendisini var olan antidemokratik, yasakçı partiler yasası ile sınırlamamalıdır.
Hiyerarşik bir yapısı olmamalıdır. Bir genel başkana, genel başkan yardımcılarına vs. ihtiyacı yoktur. Konferansında seçilen bir yönetici organ yeterlidir. Her düzeyde bütün yöneticileri seçimle işbaşına gelmelidir. Mutlaka her sene yöneticilerini yeniden seçmeli ya da eski yöneticilerine devam oyu vermelidir.
Bu partinin yönetimlerinin en az yarısı kadın olmalıdır.
Her düzeyde, her faaliyette, her platformda bu parti kadınlara ve gençlere yer vermelidir.
Eski, kadrolar dışlanmalı mı? Hayır. Deneylerinde yararlanılmalıdır ama öne çıkması gerekenlerin gençler olduğu bir an bile unutulmamalıdır.
Bu parti kampanyacı olmalıdır. Her an güncel talepler etrafında kampanya sürdürmelidir. Her an sokakta, mücadele içinde olmalıdır. Her haksızlığa karşı çıkmalıdır.
Her emekçi mücadelesini desteklemelidir. Bütün mücadelelerde birlştirici olmalıdır. Emekçilerin her düzeydeki örgütlenmesini kolaylaştırmaya çalışmalı, emekçileri her düzeyde örgütlenmeye çağırmalı ve her düzeyde emekçileri birleştirmelidir.