Sosyalist İşçi 235 (21 Nisan 2005)

 

Sayfa 11:


İncirlik kapansın,
çocuk parkı yapılsın!

Önce ABD Dışişleri Ba-kanı Condeliza Rice geldi, artan ABD karşıtlığından rahatsız olduklarını ve hü-kümetin bunu azaltmak için çabalaması gerektiğini vurguladı. Rice'la hemen aynı günlerde ABD Sa-vunma Bakanı Donald Rumsfeld 1 Mart tezke-resinden dolayı kızgınlığı-nı belirtti. Savaşta ABD'nin başına gelen en büyük be-lanın 1 Mart tezkeresi ol-duğunu söyledi.
Dünyanın hemen her ülkesinde ABD ve Bush karşıtlığı yükselirken, üstelik ABD içinde bile ABD karşıtlığı hiç olmadığı ka-dar yaygınlaşırken Türki-ye'nin sık sık masaya ya-tırılması Bush ve kabine-sinin başka niyetlere sahip olduğunu gösteriyor.
ABD karşıtlığının masaya yatırılmaya başlanmasıyla İncirlik üssü ile ilgili taleplerin artmasının aynı za-mana denk gelmesi tesadüf değil. Türkiye'deki savaş karşıtları yıldırılmaya, hü-kümet üzerinde basınç ar-tırılarak İncirlik Üssü ABD'nin işgal politikaları-nın aktif bir merkezi haline getirilmeye çalışılıyor. Bush ve kabinesi tezkere-nin rövanşını almaya çalışıyor.
Basına yansıyan haberler ABD'nin İncirlik Üssü'nü dilediği gibi kullanmak istediğini gösteriyor. ABD’li yetkililer ''Hükümetten bize henüz resmi bir yanıt ulaşmadı. İncirlik Üssü bizim için tek alternatif değil. 9 aydır farklı yollardan gereksi-nimlerimizi karşılıyoruz. Eğer Türkiye, bizim öneri-mizin iyi bir öneri olmadı-ğı düşüncesindeyse, o za-man biz de alternatifleri yaşama geçirebiliriz. An-cak yanıtın bu kadar ge-cikmesine anlam veremi-yoruz'' şeklinde konuşu-yorlar. Demek ki 9 aydır kıran kırana bir pazarlık devam ediyor. Hükümet, İncirlik'i ''lojistik merkez'' olarak kullanma izni vermek için yöntem arıyor. Erdoğan ise mayıs ya da haziran aylarında ABD'ye yapacağı ziyarette Bush’-tan randevu almaya çalı-şıyor. Abdullah Gül 3 Nisan'da yaptığı basın açıklamasında hükümetin ABD'nin istekleriyle ilgili yanıtı en kısa zamanda ve-receğini söyledi.
ABD ordusu Irak ve Af-ganistan operasyonları için lojistik sevkıyatı İncirlik'-ten yapmayı planlıyor. Büyük kargo uçaklarıyla İncirlik'e taşınacak askeri malzemeler burada depolanacak, üsten askeri kargo uçakları ile Irak ve Afganistan'a ulaştırılacak.
Abdullah Gül üssün in-sani amaçlarla kullanılabi-leceğini açıkladı. Bir askeri üssün insani amaçlarla kullanılasının tek yolu o as-keri üssün kapatılmasıdır. ABD'nin dünya ve bölge hakkındaki niyetleri ortadayken, İncirlik'i Irak ve Afganistan için lojistik merkezine çevireceği açık-ken "insani amaçlar"dan söz etmek gerçekçi değil.
İncirlik Üssü'nün gündeme oturduğu günlerde MGK’nın ilk sivil genel sekreteri büyükelçi Yiğit Alpogan, 'Bush'u seviyor musunuz' diye sorarsanız, Türkiye'de halkın yüzde 82'si menfi yanıt verir, 'Amerikalılara karşı ne hissediyorsunuz' diye sorarsanız yüzde 18'i 'Karşıyım' der açıklamasıyla bir ABD sempatisi ge-liştirmeye çalıştı. Alpo-gan'ın açıklaması İncirlik Üssü ile ilgili pazarlıkların derinleştiğini gösteriyor.
ABD'yi yalnızlaştırmak, Bush'un Irak bataklığında boğulması, İran ve Suri-ye'ye saldırmasını, "Yeni Amerikan Yüzyılı Projesini" engellemek için İncirlik Üssü'nün kullanılmasını engellemek zorundayız.
Bush, Irak'a 30 ülkenin desteğini alarak girdi. Bu-gün yanında 15 ülke kaldı. Türkiye'nin 16. ülke olma-sını engellemeliyiz.
Küresel BAK'ın geçtiğimiz hafta başlattığı "Komşuma Dokunma-İncirlik Üssü kapatılsın" kampanyası bu yüzden çok önemli.


“Komşuma Dokunma-İncirlik Üssü kapatılsın”

Bizler, Türkiye'deki tüm savaş karşıtları, ABD ile yürütülen askeri pazarlıklara bir son verilmesini talep ediyoruz. Bush ve çetesi halen İncirlik'i kullanı-yor. ABD halen BM ka-rarları kapsamında İn-cirlik Üssü'nden malze-me ve personel çıkışları için yararlanabiliyor. Bush, Afganistan ve Irak'ta onbinlerce sivilin yaşamını alan bir savaşı daha geniş bir coğraf-yaya yaymayı planlıyor. İncirlik'i bu yaygın işgal politikalarının üssü ola-rak kullanmak istiyor. İncirlik'i kullanma izni Haziran’da sona ereceği için de şiddetli bir ba-sınç uygulayarak İncirlik'i daha kalıcı bir biçimde kullanma hakkını istiyorlar.
İncirlik'in ABD'ye kullandırılması ABD'nin tüm savaş ve işgal suçlarına ortak olmaktır.
ABD'nin Felluce'de işlediği cinayetlere ortak olmaktır.
Ebu Garip cezaevinde uygulanan işkencelerin ortağı olmaktır.
Buna izin vermemiz beklenemez.
Biz yüzde 82'yiz. Bush'a, savaşa, işgale, yeni işgallere, Irak'tan sonra ABD'nin İran ve Suriye'yi hedef tahtasına yerleştirmesine, Türki-ye'nin Bush'un cinayet oyunlarına ortak olmasına karşı, ABD emperya-lizmine karşı yüzde 82'yiz. Bu yüzden de İncirlik Üssü'nün kapa-tılmasını, ABD ile askeri tüm pazarlıkarın bir an önce kesilmesini istiyo-ruz.
"İncirlik kapansın, çocuk parkı yapılsın"
"1 Mart'ı unutma, komşuma dokunma"


Gelme dedik, geldi. Şimdi diyoruz ki:
Gel Bush, hesap ver!

24-26 Haziran'da İstanbul'da yapılacak Irak Dünya Mahkemesi'nin nihai oturumu, basın toplantısıyla du-yuruldu. Ayşe Berktay ve Müge Sökmen, mahkemeye ilişkin bilgi verdi…
13 Nisan'da Sabancı Üni-versitesi İletişim Merkezi'-nde yapılan toplantıda, mahkemenin nasıl oluştu-ğunu anlatan Ersin Salman, sanıklara İstanbul'a gelme çağrısı yaptı ve şöyle dedi:
"Geçen yıl NATO toplantısı sırasında 'Gelme Bush' demiştik. Sokaklara dökülmüştü insanlar. Şimdi de diyoruz ki: Gel Bush, hesap ver! Gel Blair, hesap ver! Gel işgalgi, hesap ver! Bakalım gelecekler mi?"
Silahımız adalet kalkanları
Mahkemeye destek verenlerin de katıldığı toplantıda Ersin Salman, Sinan Gökçen, Nihal Berktay, Nejat Yavaşoğulları, Ali Nesin, adalet kalkanlarını taşıdı.
Ersin Salman, "Bu insanların saldırısından dünyayı, dünya insanlarını, barışı korumak için bizim elimiz-de bir silah var. Bu, adalettir. Irak Dünya Mahkemesi, insanlığın ortak vicdanını ve adaletini temsil ediyor. Ve bu adaletin simgesi olarak adalet kalkanlarını taşıyoruz" dedi.
Irak Dünya Mahkemesi Koordinasyon Komitesi üyelerinden Ayşe Berktay ve Müge Sökmen, mahkemenin işleyişi ve İstanbul oturumuna ilişkin Sosyalist İşçi’nin sorularını yanıtladı.
- Mahkemede iddia maka-mı var, kimlerden oluştuğu-nu biliyoruz. Savunma ma-kamı olacak mı, olacaksa kim ya da kimler?
Ayşe Berktay: Jüri, mahke-mede savunma hakkını gö-zetmekle yükümlü. Ancak bununla yetinilmiyor. Ma-yıs ayı içinde dünyanın dört bir tarafında aynı günde Amerikan ve İngiliz büyükelçilikleri aracılığıyla kendilerine mahkemenin duyurusu ve davet mektu-bu, yani celp gönderilecek. Buraya gelirlerse elbette kendilerine söz verilecek. Gelmezlerse, elimizde savunma için belgeler var. Savunmak isteyenlere çağrı
Ayrıca savunmayı üstlenmek isteyecek insanlar da olabilir. Birçok insan geç-mişte onları savunmayı üst-lendi. Bunun için de bir çağrı yapılacak.
- Jüri üyesi sayısı artabilir mi? Jüriye herhangi bir vatandaş katılabilir mi?
Müge Sökmen: Biz herhangi bir vatandaşın jüriye katılmasını değil, ama her-kesin tabii ki mahkeme sü-recinde orada olmasını bekliyoruz. Mahkeme halka açık olacak, önkayıt sistemi olacak, isteyen katılabilecek ve soru-cevap bölümlerimiz olacak. Onun için jüriye de-ğil ama izlemeye ve soru sormaya evet herkes katılabilir. Jüri ise gerek Türkiye, gerek dünyanın başka yerlerinden adalet ve hak mü-cadelesi vermiş, o yüzden temsili nitelik taşıyan insanlardan oluştu.
- Mahkeme karar verdikten sonra ne yapılacak? Bu mahkemenin sonucunda ne olacak?
Müge Sökmen: Mahkeme biter bitmez bir basın açıklamamız olacak. Bu arada jüri çalışmaya devam edecek. Çalışmaları tamamla-nınca jüri kararının açıklaması yapılacak. Daha sonra da bir rapor yayınlanacak. Bir de bütün belgelerden oluşan bir kitap yayınlana-cak. Uluslararası Bağımsız Yayıncılar Birli-ği'nin desteğiyle, 40'a yakın ülkede aynı anda kitabın basılması hedefleniyor.
- Ya sonra?
Müge Sökmen: Bu, bir sürecin birikim noktası ama son nokta değil. Bir kere bu mahkemeden umdukları-mızdan biri küresel savaş karşıtı hareketi desteklemek. Sorgulama sürecinin devam etmesini istiyoruz . Sonuçta mahkeme bitince kimseyi hapse göndermi-yoruz ya da yargılama bitti diyemeyiz. Ama bize güç verecek bir şey öğrendik. Yalanlara karşı küresel bir şekilde durduk, bunları kaydettik. Bu tip yalanlara karşı durmaya devam edeceğiz. Amacımız bu hare-ketlere güç vermek ve yar-gılamayı sadece muzafferlere bırakmamak.