Sosyalist İşçi 239 (10 Temmuz 2005)
Sayfa
3:
Dün Cenova bugün İskoçya
YARIN BAŞKA
BİR DÜNYA
Dünyanın askeri ve ekonomik olarak en güçlü 8 ülkesinin li-derleri İskoçya'da Gleneagles'de toplandılar.
Bilinen gündemlerinin iki temel maddesi vardı: Afrika'daki yoksulluk ve iklim değişikliği. Her ikisi de dünyanın en önemli sorunlarının önünde geliyorlar.
Ne var ki aslında dünyadaki yoksulluğun, hastalıkların ve her türlü başka kötülüğün sorumlusu olan bu 8 ülkenin yöneticilerinin dünyanın yoksul insanlarına verebilecekleri bir şey yok.
İskoçya'da Gleneagles'da yaptıkları tamamen bir sahne gösterisi.
Aynı günlerde düzenlenen Live 8 konserleri de aslında G8 liderlerinin sahne gösterisini tamamlamaktan başka birşey değil.
Bob Geldorf ve arkadaşları Bush'la görüştüler ve tabii ki hiçbir sonuç alamadılar.
Ancak Bob Geldorf ve arkadaşlarının etkinliklerine katılanlarla bu etjinlikleri düzenleyen ve arkasında duranları aynı kefeye koymak da yanlış.
3.5 milyar insan Live 8 konserlerini dinledi. Yani insanlığın çoğunluğu. Bu insanlar g( liderlerinin hiç bir sorunu çözemeyeceğini biliyorlar ve buna rağmen Afrika'nın yoksulluğu konusunda küçük de olsa bir tepki göstermek istiyorlar.
Aynı şekilde insanlık iklim değişikliği sorununda da çok büyük bir tyehlike ile karşı karşıya ve milyonlarca insan bu konuda da duyarlılığını göstermek istiyor.
Afrikalılar ise bütünüyle farklı bir tutum içindeler. Onlar her düzeyde efendilerden sadaka istemediklerini, hakları olanı istediklerini söylüyorlar.
Adil bir ticaret, onlardan alınanların geri verilmesi.
Bilindiği gibi Afrika en az 2 yüzyıldır emperyalist ülkelerin yağması altında. İnsan gücü köle olarak kaçırıldı. Ham maddeleri yağmalandı.
İsyanları bastırıldı. Sahip oldukları kurumlar dağıtıldı. Kültürel miraslarının önemli kısımları yok edildi. Ve bütün bunlar emperyalist ülkelerin semirip büyümesine, güçlenmesine yaradı.
Afrika işte bu nedenlerle yardım değil, hakkı olanı istiyor.
G8 liderleri ise Afrika'nın önüne bir sadaka atarak sorumluluklarından kurtulabileceklerini sanıyorlar. Üstelik o sadakayı atarken de sayısız talep ileri sürüyorlar.
Bütün o taleplerin sonucu Afrika'nın baştan aşağı küresel sermayeye açılması: Yani pazar ekonomisine açılması yani yeni liberalizme açılması.
Eğitimin, sağlığın paralı hale gelmesi, tüm kamu hizmetlerinden kamunun çekilmesi, herşeyin ama herşeyin özelleştirilmesi.
Yani kısacası, Afrika'nın yeniden yağmalanması için küresel sermayenin, çokuluslu şirketlerin ihtiyacı olan alt yapının hazırlanması.
En zenginler sadece kârlarına kâr katmak istiyorlar.
Küresel ısınmaya gelince bu konuda ABD, Japonya ve kanada hiçbir adım atmak istemezken diğer 5'i sanki adım atıyor görünmek istiyorlar.
Oysa durum çok vahim. Dünya hızla ısınıyor ve bu ısınma çok ciddi boyutlara ulaştı. Çok ciddi önlemler alınmazsa dünya yaşanamaz bir yer haline gelebilir.
Küresel ısınma bütünüyle insan yapısı. Yani başta fosil yakıtlar olmak üzere karbon dioksitin aşırı kullanımından dolayı dünya ısınıyor.
En büyük 8 ülke önce bu gerçeği kabul etmeli.
Ancak açık ki 8 devlet başkanı bunu kendiliklerinden kabul edecek değiller. Onlar dünyaya hakim olmaya devam edebilmek için herşeyi yapabilirler.
İşte Afganistan savaşı, işte Irak. İşte Çeçenistan.
Ancak bütün bu ülkelerde direniş de var. Ayrıca emperyalistler Afganistan ve Irak'a saldırırken bir başka gücün doğmasına neden oldular: Dünya savaş karşıtı hareket insanlığın bugüne kadar gördüğü en büyük kitle hareketi olarak ortaya çıktı ve şimdi kapitalizm ile savaşı bağlayan adımlar atarak dünyanın her yerinde emekçi hareketini güçlendirip ileri çekiyor.
Dün Cenova'da G8 toplantısını protesto eden büyük yığınlar bugün İskoçya'da aynı şeyi yapıyorlar. Ve bütün bu mücadelelerde direnişin çığlığı hep aynı: Başka bir dünya mümkün!
Hareket bütün gücüyle sokaklarda oluşurken bir yandan da bu başka dünyanın nasıl bir şey olacağını tartışıyor. Onbinlerce insan sosyal forumlarda bir araya gelerek hem yeni dünyayı tartışıyor hem de hareketin bir sonraki eylemini, yönelimlerini kararlaştırıyor.
Başka bir dünya aslında hızla yaklaşıyor. Her eylemde, her tartışma platformunda onun ayak seslerini duymak mümkün. Bu, düzenli bir ordunun ritmik yürüyüş sesi olmadığı için kimileri yanılı-yorlar ama coşku ile kararlılıkla yürüyenler, mücadeleyi kararlılıkla ama neşe içinde tartışarak sürdürenler geliyor.
Onlara katılın.
Polise rağmen gösteri
İngiliz polisinin bütün çabalarına rağmen onbinlerce gösterici G8 liderlerinin toplandığı oteli çevreleyen barikatların önünde gösteri yaptı.
Polis otelden kilometrelerce uzaktaki Edinburg şehrinde otobüsleri durdurmaya, insanların otobüslere binmesini engellemeye çalıştı.
Çok yerde polis göstericilere uyarmadan saldırdı.
Bütün bunlara rağmen 25 bin gösterici bütün barikatları aşıp G8 zirvesinin toplandığı Gleneagles'a geldi.
Çevredeki küçük şehirlerde ve köylerde yaşayanlar göstericileri desteklediklerini gösterirken polis aldığı tutumla o insanları koruduğunu söylüyordu.
Zirvenin başladığı gün Gleneagles'da gösteriler yapılırken Bush ile görüşmekten gelen Bob Geldorf ve arkadaşları Edinburg kentinde bir başka konser daha veriyorlardı.
60 bin kişinin katıldığı bu gösteride de insanlar G8 liderlerine tepkilerini gösteriyorlardı.
Konser öncesi konuşan Geldorf ise bu kez pek bir kazanım elde edemediklerini ama bütün bunların iyi bir başlangıç olduğunu söylüyordu.
İskoçya bir kere daha gösterdi ki G8 nereye giderse gitsin ona karşı olanlardan kurtulamaz.