Sosyalist İşçi 244 (10 Kasım 2005)

 

Sayfa 11 :

3 Aralık Uluslararası İklim Protesto Günü
Ankara’da hızla hazırlanıyoruz

3 Aralık çağrısını duyar duymaz kampanyayı başlattık. 45 kurum ve çevreye hazırladığımız dosyayı ulaştırdık. 7 Ekim'de gerçekleştirdiğimiz ilk toplantımızda Ankara Küresel Isınma Eylem Günü Çalışma Grubu'nu kurduk.
Görüştüğümüz hemen herkes küresel ısınmanın bir mücadele alanı olduğu konusunda hem fikirdi. Bir çok kurum ve kişi küresel ısınma hakkında zaten bir şeyler yapmaya başlamıştı. Bu durum kampanyayı oldukça geniş tabanlı bir temelde inşa etmeye başlamamızı sağladı.
Çalışma Grubu'na katılan ya da destek veren belli başlı kurum ve çevreleri saymak gerekirse: Çevre, Jeoloji, Metalurji, Makine Yenişehir Şube Öğrenci ve Sanayi Komisyonları, Ziraat mühendisleri odaları, Tarım Orkam-Sen, TAR-VAK (çiftçi sendikaları), Yeşiller, Ekoloji Kolektifi ve Cebeci Barış ve Adalet Topluluğu. Bu kadar geniş bir kesimin 3 Aralık'ı tartışmak için bir araya gelmesi cesaret vericiydi.
Şunu hemen vurgulamak gerek: 3 Aralık kampanyası esas olarak bireysel katılıma ve aktivizme dayanmaktadır. Ankara'daki Çalışma Grubu bir çok aktivistin bireysel katılımı ve inisiyatifi ile ayakta duruyor.
3 Aralık çağrısı en çok TMMOB örgütlerinde ve üniversitelerde taraftar kazandı. DTCF, İletişim ve Hukuk Fakülteleri, ODTÜ ve Gazi Üniversitesi'nden onlarca aktivist ilk baştan itibaren kampanyayı örgütlemeye başladı.
3 Aralık'ta Ankara'da yürüyüş ve miting yapacağız. 3 Aralık'a kadarsa:
- Sokak masası: Mimarlar Odası önünde her gün 14.00 - 17.30 arası broşür dağıtıp, küresel çağrı metnine imza topluyoruz.
- Her Cumartesi 13.00 - 14.00 saatleri arasında bir kafede "Cemre" filmini gösteriyor, ardından tartışıyoruz.
- Her Çarşamba saat 19.00'da aktivistler toplanıyor.
- Üniversitelerde masa açıyoruz. Kasım ayı boyunca "Havadan Sudan Konuşuyoruz" başlıklı tartışma toplantılarını düzenleyeceğiz.
- TMMOB, KESK ve diğer örgütlerde "Cemre" filminin gösterimini yapmak için girişimlerde bulunuyoruz.
Aktivistler sokak faaliyetiyle moral kazanıyor. Herkes küresel ısınmayı şu ya da bu yanıyla tartışıyor. İnsanlara hem bir mücadele platformu yaratmak, hem de çözümü gösterebilmek önemli.
İletişim için: (0555 705 29 44)


Bursa’da sokağa çıkacağız
İstanbul, Ankara ve İzmir’’den sonra Bursa'da da 3 Aralık Küresel Eylem Günü Çalışma Grubu’nu kurduk.
Gruba şimdilik Doğader, Ziraat Mühendisleri Odası, TMMOB, Yerel Gündem 21, Uyanarock Girişimi ve Ekoder destek verdiler.
Önümüzdeki günlerde birçok yerde masa açıp, diğer kitle örgütleriyle ve ilgili bireylerle görüşüp çalışma grubunu genişletmeye çalışıcağız.
12 Kasım Cumartesi günü Cemre filminin gösterimi ve küresel ısınmayla ilgili bir söyleşi düzenlenecek.
3 Aralık günü kitlesel bir basın açıklamasının yanısıra panel ve konser de örgütlemeyi düşünüyoruz.
Sadece kâr amacı güdüp çevreyi hiçe sayanlara, sermayenin cıkarları için Kyoto protokolünü imzalamayanlara, petrol için dünyamızı ve insanları katledenlere karşı 3 Aralık'ta hep birlikte hepbir ağızdan bağıralım. “Bu dünya bizim ve onu kimsenin kendi çıkarları için mahvetmesine izin vermeyeceğiz.”


Küresel ısınmaya karşı ne yapabilirim?
-Eğer bulunduğunuz şehirde 3 Aralık kampanyası yoksa bu kampanyaya hemen katılabilecek kurum, çevre ya da kişilere ulaşıp bir toplantı yapabilirsiniz. Bu toplantıda kampanyanın planlamasını yapıp, birlikte harekete geçebilirsiniz.
-Kendi çalıştığınız, okuduğunuz ya da yaşadığınız yerde, çevrenizdekilerle küresel iklim değişikleri ve küresel ısınmanın ne anlama geldiğini tartışabilirsiniz.Tartışma ve tanışma toplantıları bunun için iyi bir araç.
-Eğer "ben bu konuyu iyi bilmiyorum, başkalarını nasıl ikna edeceğim" diyorsanız hemen şu kitabı okuyun: "Küresel İklim Değişimi-Dinyar Godrej-Metis yay."
-Bir sendikada, kafede ya da evde "Cemre" filmini gösterebilirsiniz.
-Bu sayfada bulunan küresel çağrı metniyle kam-panyayı tanıtabilir ve yeni aktivistler kazanabilirsiniz. Metni imzalattıklarınızdan mutlaka bir telefon ya da e-posta almayı unutmayın.
-Aktivist iletişim listesi hazırlamak işinizi kolaylaştıracaktır. Listede bulunan kişilere telefon, e-posta ve sms yoluyla ulaşıp tüm etkinliklere çağırabilirsiniz.
-Kampanya sokağa çıkarak büyür.
Merkezi bir noktada masa açmak ve insanlarla bire bir tartışmak en iyi sokak faaliyetidir.
-İnsanlara ulaşmanın tek bir yöntemi yok.
Konser düzenleyebilir ya da kendi yaratıcılığınızı kullanarak başka tanıtım ve etkinlik biçimleri bulabilirsiniz.
Kampanya sürekli yeni aktivistler kazanarak ve her gün yapılarak büyür. O yüzden koşmaya başlamak ve hiç durmamak gerek!


KİTAP
Kampanya için yararlı bir kitap
Küresel İklim Değişimi
Dinyar Godrej
Metis Yayınları- Anti Kapitalist Hareket İçin Kılavuzlar-4
140 sayfa
Küresel ısınmanın neredeyse her gün çeşitli olaylar ile gündeme geliyor. Yazın maruz kaldığımız sıcak dalgaları, buzulların erimesi, son derece yıkıcı olan kasırgalar ve daha bir çok olay...
İklim değişiminin canlıların yaşamını tehdit eder boyuta ulaştığını, bir çok yaşam türünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Gözümüzün önünde gerçekten hızlı gelişmeler yaşanıyor.
İnsan faaliyetlerinin yarattığı tahribat etrafında bir çok tartışma var. Bu broşür bu tartışmalara adım atmak açısından son derece yararlı.
Sanayileşme ile birlikte sistemin temel enerji ihtiyacını karşılayan fosil yakıtların kullanımı, geçtiğimiz yıllar boyunca yarattığı tahribat ; önümüzdeki yıllarda yaşamak zorunda kalacağımız iklim koşul-ları. Fosil yakıtlar dışında alternatif enerji kaynakları kullanmak mümkün mü? Broşürde daha pek çok tartışmaya ve soruya dair veriler yer alıyor.
Bütün bu tartışmalar içerisinde en önemli nokta ise Dünya iklimi konusunda yürütülen mücadelenin siyasi bir mücadele olduğu.
Çözümün ancak Dünya'da siyasi gücü elinde bulunduranlara karşı yürütülecek bütünsel bir sürecin parçası olabileceği.
3 Aralık'ta bütün dünya "ABD ve Avusturya Kyoto Protokolü'nü imzala" talebiyle sokağa çıkacak. Öncesi ve sonrasında yürütülecek kampanya açısından da ihtiyaç olan bilgiler Küresel İklim Değişmi kitabından sağlanabilir.


sosyalist işçi
ne savunuyor?

Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.
Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet gereklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.
Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperya-lizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapita-listidir.
-Sosyalistler bu ülkelerde işçi sınıfının iktidardaki bürokratik egemen sınıfa karşı mücadelesini destekler.
Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi sınıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
-Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz.