Sosyalist İşçi 247 (30 Aralık 2005)

 

Sayfa 15 :

KAMPANYALARDAN

Orhan Pamuk’u savunmaya...
Orhan Pamuk davası Türkiye’de düşünce özgürlüğünün ne denli sınırlı olduğunu çarpıcı bir biçimde gösterdi. Orhan Pamuk, 301. maddeden dolayı yargılanan tek insan değil. Hükümeti eleştirdiği, işçi düşmanı dediği için Çağrı dergisi sahibi Aziz Öner 18 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Belge Yayınları’ndan çıkan Yitik Köyler kitabının yazarı Zülküf Kışanak da köylüler göçe zorlanıyor dediği için 6 ay hapse mahkum oldu. Oysa Türkiye diğer yandan da göç etmiş olan köylülerin geri dönüşü için yasalar çıkarıyor. Kışanak’ı yargılayan mahkeme parlamentonun tümünü ve bir çok başka devlet organınıda mahkum etmeli.
Gazeteci yazar Emin Karaca, Aram Yayıları yetkilisi Fatih Taş, Çağrı dergisi okuru Erkan Akay, Peri Yayınları sorumlusu Ahmet Önal, gazeteci Ersen Korkmaz’da 301’den yargılananlar arasında.
Literatür Yayınları sorumlusu Abdullah Yılmaz ise Mara Meimaridi’nin İzmir Büyücüleri adlı kitabında Türklüğe hakaret ettiği gerekçesi ile yargılanmaktadır.
Savcılar 301’inci maddeyi tam bir sansür yasası olarak kullanıyorlar. Hükümeti eleştirmek, devlet aleyhine bir söz etmek, Türk milliyetçiliğine karşı çıkmak hep yargılanma konusu haline getirliyor.
Bir avuç ırkçı, milliyetçi ise bütün bunları fırsat bilip küçücük gruplar halinde gösteriler yapıyorlar.
Orhan Pamuk davasında “halk” diye gösterilen saldırgan grup aslında 15-20 kişiden oluşmaktaydı ve Orhan Pamuk’un arabasına yaklaşabilen ise sadece 2 kişiydi. Bunlar Trabzon’da ve başka yerlerde solculara sldıran küçük azınlıkla aynı kişiler.
Basın öyle bir hava yaratmaktadır ki sanki Orhan Pamuk’u ve düşünce özgürlüğünü savunan kimse yok.
Gerek basına gerekse de saldırgan 3-5 kişiye bu ülkede demokrasiden, özgürlüklerden yana olanların da olduğunu ve 3-5 kişi değil binlerce olduğunu göstermek gerekir.
Sosyalist İşçi, 7 Şubat’ta özgürlüklerden yana olan herkesi Şişli Adliyesi’ne, Orhan pamuk davasını izlemeye çağırıyor.
Bu çağrımızı 301’den yargılanan herkes için tekrarlayacağız. Ta ki 301’inci madde kalkana kadar...


169 aydını destekliyoruz
Türklüğü aşağıladığı gerekçesiyle TCK'nın 301. maddesi uyarınca 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan Orhan Pamuk çok sayıda aydın destek oldu.
Orhan Pamuk'un ilk duruşmasında yaşanan saldırılar karşısında bir bildiri yayınlayan aydınlar, "Aynı anlayış kısa süre önce Ermeni konferansında da ortaya çıkmıştı...Adalet Bakanı'nı bu tür davaların açılmasına neden olduğu için, İçişleri Bakanı'nı ise saldırganları cesaretlendirdiği için kınıyoruz. TCK'nın 301. ve 305. maddelerinin bir an önce kaldırılmasını ve bu maddelerden açılan davaların durdurulmasını talep ediyoruz" dediler.
Aralarında Yaşar kemal, Çetin Altan, Murat Belge, Adalet Ağaoğlu, Süleyman Çelebi ve Ercan Karakaş gibi aydınların, kitle örgütü temsilcilerinin ve sanatçıların bu girişimini çok önemsiyoruz.
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, 169 aydının girişimini sonuna kadar destekliyor. Aydınların dile getirdiği talepler için sonuna kadar mücadele edilmesi gerekiyor.
DSİP Genel Başkanı Doğan Tarkan


SOL MİLLİYETÇİLER NE DEDİ?
Pamuk malesef yapay bir demokrasi kahramanına dönüşmüştür.
Bedri Baykam

Kanımca Orhan Pamuk’un Nobel tantanası iyi kurgulanmış b ir reklam olayıydı.
İnci Aral

Nasıl bir Türkiye istersiniz? Not verilen, emperyalizme yaranma telaşı içinde şaşkınlaşan bir ülke, mesela!
Tabii Şişli'de Pamuk da vardı. Aklından kitaplarının satışının ne kadar artacağını geçiriyordu, kuşkusuz!
Yurtsever Cephe - TKP

DÜNYA EDEBİYATÇILARI NE DEDİ?
"Hukuk devletiyle bağdaşmayan dava''
Jose Saramago, Gabriel Garcia Marquez, Günter Grass, Umberto Eco, Carlos Fuentes, Juan Goytisolo, John Updike ve Mario Vargas Llosa

Sol milliyetçilik
TKP, EMEP ve diğer sol milliyetçiler Orhan Pamuk hakkında Avrupa Birliği parlamenterlerinin “Türkiye yargılanıyor” ifadesini “sömürgeci zihniyet” diye yorumlarken dünyaca ünlü edebiyatçıların da aynı tutuma sahip olduklarının üzerinden atlıyorlar.
TKP bir yandan da Orhan Pamuk’un bütün bunları reklam için yaptığını iddia ederken iyice yanlış bir yere düşüyor.
TKP, EMEP ve diğer sol milliyetçilerin bütün b u yaptıkları aslında gerçek milliyetçilere, yani sağa hizmet ediyor.
Orhan Pamuk’un kitaplarını yakanlar, solcuları linç etmek isteyenler, Kürtlere düşman olanlar, bunların hepsi sol milliyetçilerden de güç ve cesaret alıyorlar.
Sol milliyetçiler bu tutumlarından vaz geçmelidirler.


sosyalist işçi
ne savunuyor?

Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.
Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet gereklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.
Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperya-lizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapita-listidir.
-Sosyalistler bu ülkelerde işçi sınıfının iktidardaki bürokratik egemen sınıfa karşı mücadelesini destekler.
Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi sınıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
-Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz.