Sosyalist İşçi 247 (30 Aralık 2005)

 

Sayfa 16 :

Orhan Pamuk'u savunmak zorundayız

"Türklüğü alenen aşağıladığı" iddiasıyla yargılanan Orhan Pamuk'a mahkeme çıkışında ağzından köpükler saçan bir grup saldırdı.
Biz saldırganların kim olduğunu biliyoruz.
Türk milliyetçileri. Faşistler. Kızılelmacılar.
Biz bu saldırganları daha önce de gördük.
Kahramanmaraş'ta, Susurluk'ta, elleri satırlarla okullarda, Şemdinli'de, Yüksekova'da…
Devletin resmi tezlerine karşı, demokratik haklarını, ifade özgürlüğünü kullanarak kim karşı çıksa karşısında hep bu güruhu buluyor.
Ermeni soykırımından söz edenlere saldıranlar bu faşistler.
Kıbrıs sorununda çözüm isteyenlere karşı çıkanlar bu Türk milliyetçileri.
Kürt sorununda demokratik açılım talep edenlere saldıranlar bu Kızılelmacılar.
Demokrasi çığlığı attığımızda karşımızda bu aynı ırkçılar.
Eğitim-Sen üyelerine gaz bombasıyla, copla saldıran hep bu aynı zihniyet.
Örgütlenme özgürlüğünün, düşünce ve eylem özgürlüğünün karşısında hep aynı cepheyi görüyoruz.
Bu cephe şimdi Orhan Pamuk'un karşısında. Orhan Pamuk'u yıldırmak, geriletmek istiyorlar.
Son duruşmadan sonra, hepimiz çok iyi bilmeliyiz ki, Orhan pamuk davası sadece bir Orhan Pamuk davası olmaktan çıkmıştır artık.
Orhan Pamuk davası, demokrasinin, ifade özgürlüğünün yargılandığı siyasal bir mücadele alanıdır artık. Orhan pamuk davasında, bir tarafta yurtseverler, ülkücü faşistler, Kızılelmacılar, kısacası Türk milliyetçileri var.
Diğer tarafta biz varız. Sosyalistler, emekçiler, Kürtler, azınlıklar, kadınlar, solcular, sosyal demokratlar, antikapitalistler.
Bir tarafta ağzından köpük saçan demokrasi düşmanları cepheleşiyor.
Öyleyse şimdi durmanın zamanı değil!
Şimdi bizim de birleşme zamanıdır.
7 Şubat'ta Orhan Pamuk'u savunmak, demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü savunmaktır.
Öyleyse 7 Şubat'ta Orhan Pamuk'u savunmaya….

7 Şubat’ta Şişli Adliyesi’ne özgürlükleri savunmaya