Sosyalist İşçi 248 (4 Şubat 2006)

 

Sayfa 11 :

Yeni dünya düzeninde Putin'in yeri

Kasım ayından beri Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'daki "devrimler" Vladimir Putin'in yaşamını daha da zorlaştırıyor. 1991'de SSCB 15 parçaya bölündüğünde Rusya'nın komşusu olan bu yeni devletlerin yeni liderliklerinin Rusya'ya dost olması ve onun etki alanında olması bekleniyordu. Putin iktidara geldiğinde Rusya'nın bu ülkeler üzerindeki etkisini arttırması bekleniyordu. Ama başarılı olamadı.
Gösteriler
Rusya Batısında NATO'nun genişlemesine ve güneyindeki eski SSCB cumhuriyetlerinin Amerika'nın etkisi altına girmesine ses etmedi. Ama şimdi bunlardan bazılarında tepedeki ayrışma ile aşağıdan gelen protestolar birleşmekte ve bazen Rusya'ya karşı düşmanca ya da en azından Rusya'ya mesafeli ve Avrupa Birliği'ne ve Washington'a dost rejimler doğmakta.
Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'ın aynı gelişmenin biçimleri mi? Amerikalı bazı politikacılar böyle düşünüyor ama aslında her biri birbirinden farklı. Özellikle de Kırgızistan. ABD Gürcistan ve Ukrayna'da gelişmeleri hızlandırmaya çalıştıysa da etkisi abartılmamalı. İnsanların gösterilere katılmasını sağlayan nedenler gerçek sorunlar. Sorun kendilerine güvenmek yerine beklentilerinin tepedeki egemen sınıfın bir başka fraksiyonunda olması.
Buna rağmen Moskova'da ki bazıları için komşularında sokaklarda çok sayıda insanın bulunması Rus halkının kendi sorunlarını çözmek için bazı "yanlış fikirlere" ulaşmasına neden olabilir.
Putin'in zaten son derece kısıtlı olan sosyal yardımları, konut sorununu ve diğer yardımları kısıtlaması karşısında böyle bir sürecin yavaştan başladığı söylenebilir. Put,n!in almaya çalıştığı yeni tedbirler Rusya'nın başta emekliler olmak üzere en yoksul kesiminin yaşam standartlarını büyük ölçüde etkiliyor. Bunun sonucunda Moskova, St Petersburg'da ve diğer büyük kentlerde gerçekleşen protesto gösterilerinin boyutları gözlemcileri şaşırtıyor.
1990'ların başından beri Rusya'daki kriz o kadar derin ki insanları ciddi bir biçimde şok ediyor. Gösteriler oluyor ama bir-iki istisna hariç genellikle etkileri sınırlı. Şimdi Rus ekonomisi bir süredir büyüyor. Birçokları, hatta halkın büyük çoğunluğu bu büyümeden çok az yararlanıyor ama insanlar artık seslerini çıkartmakta daha kendilerine güvenliler.
Peki, Rus ekonomisi neden bu kadar güçlü bir biçimde büyüyor? 1998 yazında ekonomi küresel krize yakalanmış ve dibe vurmuştu. Ruble ve onunla birlikte bankacılık sisteminin bir kısmı da çökmüştü. Tasarruflar yok olmuş, borçlar ödenememiş ve şirketler batmıştı. Şimdi yıllık büyüme yüzde 6-7, henüz 15 yıl önceki düzeye dönülmesinden çok uzak bir durum var ama gene de oldukça etkileyici.
Bu büyümenin üç açıklaması var. Birincisi krizden çıkmanın doğal sonucu. Eninde sonunda ruble 1998 krizinden sonra gerçekleşen devalüasyonun da yardımı ile yeniden yükselecekti. Şimdi bir toparlanma yaşanıyor.
İkinci açıklama hızlı gelişmenin yükselen petrol fiyatlarının rüzgarı olabilir. Bunun için Putin sadece Irak'ı işgal ettiği için George Bush'a ve Batılı petrol spekülatörlerine teşekkür edebilir.
Üçüncü açıklama reformların sonunda işe yaramaya başladığı olabilir. OECD gibi örgütler bunun olmakta olduğunu söylüyorlar fakat kanıtlar oldukça zayıf.
Gerçek açıklama ilk iki açıklamanın bir bileşimi gibi görünüyor.
Rusya'nın daima çok büyük doğal kaynakları vardı. Bugün dünyanın en büyük doğal gaz, ikinci en büyük kömür ve sekizinci petrol rezervlerine sahip olduğu hesaplanıyor. Doğal gaz ve petrol üretimin yüzde 20-25'ini ve ihracatın büyük kesimini oluşturuyor. Rusya dünyanın en büyük gaz üreticisi ve Suudi Arabistan'dan sonra en büyük petrol üreticisi. Petrol fiyatında varil başına 1 dolarlık değişim Rusya için 1.4 milyar dolar anlamına geliyor. Bu çok büyük bir rüzgâr.
Putin hükümeti petrol fiyatlarının düşmesi karşısında uygulanacak bir istikrar fonu oluşturdu. Bu arada petrol kârları sadece Rus zenginlerine gitmiyor fakat Rusya dışındaki güvenli yerlere, örneğin bazılarının "Thames kıyısındaki Moskova", bazılarının Chelsea Futbol Kulübü diye adlandırdığı yerlere kaymakta.
Ancak petrolden bağımsız ve hatta petrolle bile birlikte devamlı bir ekonomik düzelme oldukça zor. Yeni zenginliğin dağılımı oldukça dar. Daha da önemlisi daha yaygın bir yatırım eksikliği ve eşitsizliği var ki bütün bunlar çözülmemiş uzun dönem sorunları oluşturuyor.
İşte bütün bunlar Putin ve taraftarlarının ekonomiyi değiştirmekte daha çok yol almaları gerektiğini düşündürüyor ve bu nedenle de Rus halkının sırtına daha fazla yük yüklemelerine ve baskı altına almalarına neden oluyor. Ama acaba Putin'in daha geniş bir planı var mı?
Son zamanlarda çıkan Andrew Jack ve Peter Truscott'un yazdığı biyografiler böyle bir planın olmadığını anlatıyor. Putin eski rejime değil ileriye doğru yürümek istiyor ama tam da yolunu bulamıyor.
Putin Rusya'da bir temel oluşturmak zorunda. Bunun için üç şey lazım. Biri Duma'da kendisini destekleyecek bir çoğunluk. Ulaşılması gereken en kolay hedef buydu. Politik partiler zayıf ve kökleri yok. Bu nedenle Putin anayasayı değiştirerek üçüncü bir dönem daha başkan olmak istiyor ve bunun için Duma'da oldukça büyük bir desteği var.
İkinci hedef Rusya devletine bir tür düzen getirmekti. Yeltsin döneminde devlet öylesine farklı yönlere doğru çekildi ki merkeze çok az kaynak geliyordu. Ruslar buna "dikey" komuta yapısının kurulması diyorlar. Bazıları buna geçmişe dönmek diyorlar ama her modern devlette böyle bir yapı gerekli. B una rağmen böyle bir yapı hala tam kurulabilmiş değil. Bazıları onun çabalarına "sen yapıyormuş gibi yap bizde sana uyuyormuş gibi yapalım" diyorlar.
Rus devletinin yeteneksizliğinin en iyi göstergelerinden birisi 2004 Eylül ayında Kafkaslarda Beslen'deki okul işgalinde yüzlerce insanın ölmesidir. Putin'in özel görevlileri ve Rus devletinin en elit birliklerine rağmen her iki tarafın hedef gözetmeksizin ateş etmesi tam bir katliama yol açtı. Merkezi hükümet her ne kadar tartışmaları bastırmaya çalıştıysa da kaçınılmaz olarak suş hükümetin beceriksizliğine yüklendi.
Beslen trajedisi ve Moskova'da neredeyse düzenli bir biçimde devam eden "terörist" saldırılar Putin'in çözeceğini söylediği ama çözemediği Çeçenistan sorunundan kaynaklanıyor. Yerel halkın muazzam kayıplarına rağmen saldırılar devam ediyor.
Putin içerde ve dışarıda "İslami terör" kartını oynamayı seviyor. Rus hükümeti bir çok açıdan eleştirilse bile bu konuda destek görüyor.
Putin'in üçüncü politik hedefi Yeltsin döneminin kaosunda oluşan politik iktidar dağılımını istikrarlı hale getirmek. Putin iktidara Yeltsin'in çevresindeki "aile" tarafından getirildi.
Onlara karşı geldiği için yerini kaybeden Yeltsin'in başbakanlarından Yevgeny Primakov "aile"yi net hedefleri olan, zenginliklerini korumak isteyen özel bir grup insan olarak tanımlamakta.
Rus ekonomisi çökerken egemen sınıfın bir kısmı bu ekonomiyi çok ucuza kendilerine mâl ettiler. IMF Rusya'nın petrol zenginliğinin gerçek değerinin %10'una alındığını söylüyor.
En başarılılar oligarklar denen bir avuç isim. Bu oligarkların bir kısmı Yeltsin ve çevresi ile iyi ilişkiler kurdular. Ama "aile"nin ve daha geniş oligarklar grubunun arkasında asıl işi yapan, Rus ekonomisini işleten kesim var onlar da güvenlik istiyorlar.
Putin bu daha geniş kesimi gözetiyor. Temmuz 2000'de oligarklara politik uzak dururlarsa servetlerini koruyabileceklerini söyledi. Bunların bazıları mesajı tam almadılar. Vladimir Gusinsky ve Boris Berezovsky zenginlikleri ile medyanın kontrolünü ve politik etkinliği birbirine karıştırdılar ve Putin ile çatışınca Rusya'dan kaçmak zorunda kaldılar.
Jack Straw'un gayretleri ile Berezovsky İngiltere'den politik iltica aldı ve Putin'i Rus kapitalizminin demokratik gelişimini engellemele suçladı.
Mikhail Khodorkovsky bir zamanlar Yukos Petrol olan şirketin başı hapse girdi fakat o daha ileri giderek Putin'e karşı politik bir çıkış yaptı.
Rusya'da sistem o denli yozlaşmış ki Rusya'nın zenginlerinin çoğunun aleyhine dava açılabilir.
Roman Abramovich durumu fark etti ve bir yandan Putin ile iyi ilişkiler sürdürürken diğer yandan da karanlık geçmişine karşı bir tür sigorta olarak dışarıda positiv bir görüntü yaratmaya çalışıyor.
Putin'in yaratmaya çalıştığı sisteme "liberal otoriterlik" gibi isimler veriliyor. Seçimler hileli ama herhalde Yeltsin döneminden daha fazla hile yok. Batı o vakit te, şimdi de bu hilelere gözlerini kapatıyor.
Baskı sadece oligarklara değil kampanya yapan gazetecilere ve rejimin muhaliflerine karşı da uygulanıyor. Ancak Putin'in işi de zor. Bir İngiliz gazetesine şöyle demişti: "Etkili bir polis gücü olmadan polis devleti kurmak"
Sonuç olarak Putin'in Rusyası bugün dünyada nerede duruyor? Rus ekonomisi hala çok zayıf ama BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeliği ve hızla eskiyen binlerce nükleer bomba ile Putin ağırlığından daha büyük bir etki yaratabiliyor.
Bunu daha milliyetçi bir arka plana dayanarak yapıyor. Bugün Rusya egemen sınıfları 1990'ların ilk yarısındaki dış politikaya bakarak kızıyorlar. O zamanlar Batı'nın yeni dünya düzeni kavramında ciddi olduğuna inanıyorlardı.
Ama Rusya'nın dünya ekonomisine daha fazla katılması gerektiğini düşünen bir kesim de var. Dünya ekonomisine daha fazla entegre olmaya, daha fazla yabancı sermayeye ve pazarlara ihtiyacı var.
Dolayısıyla Rusya'nın liderliği kaybettiği alanları geri kazanmalı ama bunun için daha fazla zamana ihtiyacı var.
Batı'da daha talepkâr bir Rusya daha zor bir Rusya olarak görülüyor ve bu nedenle Putin Yeltsin'den daha fazla eleştiriliyor.
Bu nedenle Gürcistan'da, Ukrayna'da ve Kırgızistan'da olduğu gibi bu rejimlere gerçekten karşı olanların değişimi aşağıdan değil de yukarıdan beklemeleri veya dışarıdan destek aramaları tamamen aptalca.
Önemli olan ne yazık ki bu konuda çok az insan böyle düşünüyor olsa da b ir alternatif yaratmaya aşağıdan başlamak gerekiyor.
Ancak radikalleşme Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'ın gösterdiği gibi çok ani olabilir. Ve insanlar böyle büyük sayılarda protesto etmeye başlayınca diğerlerini de etkiliyorlar ve bütün bir bölge etki altına giriyor. Böyle bir gelişme periferide değil de merkezde olursa çok daha sismik bir etki yaratabilir.
Ne zaman ve nasıl olacağını tahmin etmek mümkün değil ama Putin'in bütün çabalarına rağmen istediği kontrolü sağlayamayabilir. Dolayısıyla aşağıda eskiden olduğundan daha etkili bir biçimde kullanılabilecek bir alan açılabilir.
Mike HAYNES