Sosyalist İşçi 249 (21 Şubat 2006)

 

Sayfa 13 :

Sağlıkta dönüşüm programı

Halka değil sermayeye yarayan dönüşüm

AKP iktidarı bir sene önce SSK hastanelerini Sağlık Bakanlığı'na devretti. Ardından da sigortalıların özel hastaneleri ve eczaneleri kullanmalarına olanak sağladı. Bütün bunlara ise "Sağlıkta Dönüşüm Programı" dendi.
Alınan bu tedbirler ilk bakışta halkın yararına gibi görünüyordu. Öyle ya sigortalı için artık daha fazla sağlık kurumu hizmet verecekti, sadece SSK eczanelerinden değil her eczaneden ilaç almak mümkün olacaktı. Bir de kırtasiyenin azaltıldığı ilan edildi. Bütün bunlar doğal olarak kulağa hoş geliyordu.
Ama acaba bir yılda Sağlıkta Dönüşüm Programı nasıl işledi? Gerçekten kuyruklar azaldı mı: gerçekten daha iyi, daha kaliteli sağlık hizmetleri mi alınmaya başlandı:
Gerçekler bu soruların hemen hepsine olumsuz cevap veriyor.
Sağlıkta Dönüşüm Programı asıl olarak küresel sermayenin yeni liberal politikalarının bir özelleştirme dayatması. Bu adımlarla birlikte sağlık sektörü özelleştiriliyor. Ancak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi tütün sanayinin ya da haberleşmenin özelleştirilmesi gibi değil. Sağlık halkın en temel ihtiyacı. Bu alanda özelleştirme insanlara doğrudan ve ciddi zarar veriyor.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, sağlık çok uzun yıllardır iş başına gelen hükümetlerin hemen hemen hiç yatırım yapmadığı bir alandır. Özellikle de SSK çok uzun bir süredir bütünüyle ihmal edilmiştir.
Sağlık hizmetlerindeki felaket durumun başlıca nedeni budur.
SSK Hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredildiğinde SSK'nın 144 hastanesi, 217 dispanseri ve 176 sağlık istasyonu vardı. Devirden hemen sonra kamunun elindeki sağlık tesisi sayısı artacağına azalmıştır çünkü 37 eski SSK dispanseri kapatıldı.
Öte yandan devirle birlikte Sağlık Bakanlığı'nda hizmetlerin bozulmasına neden olan bir dizi adım atılmıştır.
AKP'nin kadrolaşması doğrultusunda çeşitli hastanelere çok sayıda başhekim yardımcısı alınmıştır. Örneğin eski SSK Dışkapı Hastanesi'nde bugün 36 başhekim yardımcısı vardır. Bu tür atamalar sağlık hizmeti vermek ya da sağlık hizmetlerinin kalitesini arttırmayı değil, kadrolaşmayı hedeflemektedir.
AKP'nin kadrolaşma çalışması diğer taraftan da uzun yıllar boyu hastanelerde oluşturulmuş olan işyeri dayanışmasını, uyumu bozmakta ve gene sağlık hizmetlerinin düşmesine neden olmaktadır.
Oysa SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredilip ardından tüm özel sektör sigortalıları kabul etmeye başlamadan önce bir dizi deneme yapılmıştı. SSK Elbistan Hastanesi özel sektöre kiralanmıştı. Ankara'da iki özel poliklinikle hizmet alımı sözleşmesi imzalanmıştı. Bu denemelerin sonuçları başarısızdı ve Sağlıkta Dönüşüm Programı bu deneylerin başarısızlığına rağmen uygulanmaya başlandı.
Sigortalıların Özel hastanelerden yararlanmaya başlaması bütün bu gelişmeler içinde kulağa en hoş gelen adım gibi görünüyor. Böylelikle sağlık hizmeti veren kurum sayısı epeyce artmış oluyor.
Ancak bu doğru değil. Öncelikle özel sektör hastaneleri bütün bakımsızlığına ve yatırım yapılmamış olmasına rağmen devlet hastanelerinden ve eski SSK hastanelerinden çok daha yetersiz. Ayrıca da özel sektör verdiği sağlık hizmetinden giderek daha fazla para talep etmekte. Böylece özel sektör bir yandan Sağlık Bakanlığı'ndan verdiği hizmetin karşılığını alırken diğer taraftan da "müşterilerinden" yani hastalardan para almakta.
Fark ücretleri bazen o kadar çok ki ancak çok küçük bir azınlık bu farkı verebiliyor. Tabii bu hastaneler daha donanımlı, daha iyi hizmet veren hastaneler.
Bu arada eskiden parasız olan ambulans hizmeti artık paralı hale geldi. Özel sektörde de sayısız ambulans işletmesi oluştu ve yüksek ücretlerle hasta taşımaya başladılar. Üstelik bu özel ambulansların büyük çoğunluğunda hiç bir sağlık aracı ve elemanı bulunmamakta.
İlaçların özel sektör eczanelerden de alınabilir olması da kulağa hoş geliyor.
SSK eczanelerinin önünde saatlerce kuyrukta bekleyenler istedikleri eczaneden ilaç alabileceklerini duyunca doğal olarak umutlandılar ve sevindiler.
Ne var ki beklenen gene olmadı.
Daha önce hastanelerden ücretsiz temin edilen ilaç, tıbbi malzeme, protez gibi iyileştirme araç ve gereçleri artık hastalar tarafından dışarıdan, özel eczanelerden para karşılığı alınıyor.
Diğer taraftan ise kronik hastalıkları olanlar eskiden SSK'dan ilaç alırken şimdi piyasadan ilaç almaktalar ve kurum eczanelere zamanında ödeme yapmadığı için de eczaneler birçok ilacı satmaktan kaçınmaktalar.
Kısacası Sağlıkta Dönüşüm Programı ilk bakışta halk için yararlı gibi görünen adımlara sahip ama aslında alınan hizmetin kalitesinde değişen bir şey yok. Gene kuyruklar var, gene sıkıntı var. Değişen tek şey hızla bütün hizmetlerin paralı hale gelmesi ve gene hızla bütün bu hizmetlerin giderek daha da pahalı hale gelmesi.
Yani artık paran kadar sağlık hizmeti alma devri başladı. parası olanlar zaten özel sağlık kurumlarından hizmet almaktaydılar. Parası olmayanlar, yoksullar ise giderek daha da bozulan koşullar altında eskiden olduğu gibi devletten sağlık almaya çalışıyorlar ama o da her gün biraz daha bozulmanın yanı sıra daha da daralıyor. Sonuç olarak paran yoksa sağlık hizmeti alamıyorsun.
A. KARA


Genel sağlık sigortası
Uygulamaya sokulmak istenen Genel Sağlık Sigortası ile 127 YTL geliri olan herkes sağlık hizmetleri için pirim ödemeye başlayacak.
Pirim ödemeyenler sağlık hizmetlerinden (devlet ya da özel sektörden) yararlanamayacaklar.
Böylece sağlık hizmetleri bütünüyle paralı hale gelmiş olacak.
Böylece küresel sermayenin talebi yerine gelmiş olacak.

İlaç sanayi
Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan en büyük vurgunu ilaç sanayi yapmakta. SSK’dan 36 milyon kişi yararlanmaktaydı. SKK hastaların ilaç ihtiyacını toplu alım avantajı ile %30 ucuza almakataydı. Şimdi SSK hastanele-rinin ortadan kalkması ile her hasta kendi ihtiyacını kendi karşılamakta ve bunun sonucu ilaç fiyatları ciddi ölçüde arttı. Bunun faturasını devlet ödüyor.

SSK harcamaları
SSK’lıların sağlık hizmetlerin in Kurum tarafından özel sektörden alınması ile birlikte sağlık harcamaları hızla artmıştır.
2001 yılında 2.257 milyar YTL olan sağlık harcaması 2005 yılında 8.500 milyar YTL’ye ulaşmıştır.
İlaç harcamaları da aynı şekilde fırladı. 2001 yılında SSK ilaç için 992 milyon YTL harcarken Sağlık Bakanlığı’na devriden bu yana geçen 1 yılda 3.7 milyar YTL’ye ulaşmıştır.

Çalışanlara ne oldu?
SSK kurumlarının Sağlık Bakanlığı’na devriyle birlikte lojmanlarda oturan çalışanlar tahliye edildi. Çeşitli çalışanların sosyal durumları ve ünvanları değiştirildi.
Ücretler sabit tutuluyor. Çalışanların kayıtları Sağlık Bakanlığı kayıtlarına geçirilmediği için çalışanlar tayin isteyemiyor.
SSSK çalışanları ciddi ücret kaybına uğradılar.