Sosyalist İşçi 250 (10 Mart 2006)

 

Sayfa 8 :

SAĞLIK HAKKIMIZ ALINIYOR

Şikayetiniz nedir?
Pardon! Piriminizi ödemişmiydiniz?

Erkan KARA

Halkın değil, sermaye kârlarının sağlığı Hükümet tarafından Meclisten geçirilmeye çalışılan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası (GSS) ile en temel kamu hizmetlerinin özelleştirilmesinde büyük bir adım daha atılıyor.
Genel olmayan sigorta
Genel Sağlık Sigortası Yasasının adı sağlık sigortasının genelleştirilmesi gibi bir çağrışım yapıyor ama tersine sağlık hizmetlerini daraltıyor ve kısıtlıyor. Sağlık hizmetlerinin giderlerini kamudan değil bu hizmeti alanlardan temin etmeyi amaçlıyor. Yasa tasarısına göre tüm sağlık giderleri sigortalıların ödedikleri primlerden sağlanacak.
Paran kadar sağlık
Tasarıya göre sağlanacak sağlık hizmetleri "Temel Teminat Paketi" ile sınırlanacak. Bu paketin dışındaki hizmetler için "katkı payı" adı altında para alınacak. Üstelik alınacak para miktarı piyasa koşullarına göre belirlenecek. Tedavisi çok zorlu olan ağır hastalıklar (kalp, kanser, diyalize bağlı uzun tedavi gerektiren hastalıklar) sigorta kapsamı dışında tutulacak.
Yoksullar ne olacak?
Yoksulların sağlık priminin ödeneceği iddia ediliyor. Ama yoksulluk sınırı aylık asgari ücretin üçte biri (127 YTL) olarak belirlenmiş. Tabi bunun ispatlanmasının yolları, üstelik yatırılan prime göre sağlık hizmetlerinin sınırlanması gibi uygulamalarla yoksulların ücretsiz sağlık hizmeti alması neredeyse imkansız hale getirilecek.
Primini ödemezsen hizmet alamazsın
Kayıt dışı çalışan kişiler için sağlık hizmeti bugünkü sistemde bile önemli bir sorun. Yeni yasayla birlikte primleri ödenmeyen kayıt dışı milyonlarca kişi görmezden geliniyor. Ayrıca gelirleri az olduğu için primlerini yatıramayan serbest meslek sahipleri (esnaf, çiftçiler) prim borçlarını ödemedikleri sürece hizmetlerden yararlanamayacak.
Karikatürde görüldüğü gibi sağlık kurumları temel işlerinden önce hastanın primlerinin yatırılıp yatırılmadığını da kontrol etmek gibi işlerle uğraşmak zorunda kalacak.
Aile Hekimliği: Kandırmaca
Mevcut sağlık sisteminde hastaların en çok şikayet ettiği şeylerden biri sağlık kuruluşlarındaki kuyruklar ve doktorların yeterince ilgilenmediği. Yeni yasayla birlikte getirilecek olan Aile Hekimliği sistemi bu durumu çok uyanıkça kullanıyor. Herkesin belli bir doktorunun olacağı, acil hallerde eve telefonla doktor çağrılacağı söyleniyor.
Sermayenin uluslararası kuruluşlarının projeleriyle dünyanın İngiltere, Almanya, Kanada ve Bulgaristan gibi ülkelerde uygulanan sistem hem sağlık çalışanlarını hem hizmeti alanları büyük ölçüde mağdur ederek tıkanmaya başlamıştır. Türkiye'de kurulmak istenen sisteme göre hekimler baktıkları aile sayısına göre ücret alacak, yanında ücretli personel çalıştıracak ve bir işveren gibi davranacak, giderleri azaltmak için çalışanların ücretleri ve sosyal haklarını kısıtlayacak ve kalitesiz sağlık hizmeti vermeye zorlanacak bir sisteme mahkum edilecek.
Her şey sermaye için
GSS yasası Kamu Yönetimi Temel Kanunu, Kamu Personel Kanunu gibi kanunlarla birlikte tüm kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi operasyonunun parçasıdır. Uluslararası sermaye her şey gibi sağlık hizmetlerinden de sonuna kadar kar etmek için bu alanın tümüyle piyasaya açılmasını istiyor. Yeni sistemle hemen hemen tüm sağlık hizmetleri özelleştirilecek ve sağlık kuruluşlarında kazanılmış haklara sahip olan kamu personeli sözleşmeli olarak iş güvencesi olmadan düşük ücretlerle çalışacak. "Performans Ölçüm Sistemi"yle büyük bir baskı altında çalışacak.
Başka bir sağlık sistemi
Sağlık çalışanlarının dediği gibi "Eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli başka bir sağlık sistemi mümkündür". Kamu kaynaklarının önemli bölümü borçlanma, teşvik, yolsuzluk ve başka bir dizi yöntemle sermaye sınıfına aktarılmazsa, silahlanmaya ve son günlerde çeşitli izleri açığa çıkan çetelere aktarılan kaynaklar durdurulursa diğer tüm kamu hizmetleri ve sağlık için de çok geniş kaynaklar yaratılabilir.

Bu yazı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi'nin "Genel Sağlık Sigortası ve Aile Hekimliği" broşürü ile SES'in "Aile Hekimliği Broşürü"nden yararlanılarak yazılmıştır.


Sağlık çalışanları ne istiyor?

Yıllardır Sağlık ve Sosyal Hizmet işkolunda çalışanların hakları için mücadele ettiği gibi aynı zamanda sermayenin politikalarına karşı kamusal sağlık politikalarını savunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın sağlık politikalarıyla ilgili taleplerinden bazıları:
Sağlık hizmetlerinin finansmanı ödenilen vergilerden oluşan bütçeden karşılanmalıdır.
Kamu kaynaklarının özel sektöre aktarılması engellenmelidir.
Koruyucu Sağlık hizmetlerine önem verilmelidir. Hizmetler toplumun içinde, toplumun katılımıyla yürütülmelidir.
Kamu hastanelerine yatırım yapılmalı, tıbbi donanım açısından yeterli seviyeye getirilmelidir.
Sağlık hizmetleri ücretsiz olarak, ülkede yaşayan herkesin erişebileceği nitelikte yürütülmelidir.
Sağlık işkolunda çalışan herkes iş güvenceli çalışmalı, temel ücretler insanca yaşam koşullarını karşılamalıdır. Çalışanlar karar süreçlerine katılmalı ve grev ve toplu sözleşmeli sendika hakkına sahip olmalıdır.
Eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli başka bir sağlık sitemi mümkündür


DİSK-KESK-TTB:
Bu gününe ve geleceğine sahip çık! Referanduma katıl!
DİSK, KESK ve Türk Tabipler Birliği Emeklilik ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısının referanduma götürülmesini istiyor. Referandum talebi kabul edilmezse bu örgütler tarafından ülke genelinde referandumlar yapılacak.
"Emeklilik ve sağlık sigortası yasa taslağı tüm toplum kesimlerinin bugününü ve yarınını doğrudan ilgilendirmektedir. Gelecek kuşakları da etkiyecek olan bu yasa taslağını hiçbir hükümetin toplum adına, tek başına, onaylayarak yasalaştırması doğru değildir." Denilen ortak açıklamada referandumun nasıl yapılacağı anlatılarak adı geçen örgütler tarafından konuyla ilgili bilgilerin yayınlanacağı belirtildi.