Sosyalist İşçi 255 (24 Haziran 2006)

 

Sayfa 2 :

DSP, CHP, MHP, ANAP, DYP cepheleşmeye çalışıyor
Yeni liberalizme geniş cephe desteği geliyor
Bir süredir garip çıkışlar yaşanıyor. Önce CHP genel Başkanı Deniz Baykal çıktı ve CHP'yi sağla birleştirme politikalarını anlattı. Biraz tepki geldi ama esas olarak fazla bir gürültü çıkmadı. Sanki Baykal'ın önerisi çok normalmiş gibi davranıldı.
Baykal, solun, ortanın solunun öldüğünü söylüyor ve "en büyük tehlike" olarak gördüğü AKP'ye karşı CHP'de birliği savunuyordu.
Şimdilerde, ölüm döşeğinde, makineye bağlı yaşayan Bülent Ecevit'in önerisini hayata geçirmek için Rahşan Ecevit kolları sıvamış durumda.
Ecevitlere çok yakın bir gazeteci olan Fikret Bila ile yaptığı sohbette Rahşan hanım çok görüşmelere başlayacağını söylüyor.
Bila'nın aktardığını göre Rahşan Ecevit "Cumhuriyete muhalif olmayan, onunla sorunu bulunmayan bütün kesimlerin bir araya gelmesi gerekiyor" diyor. Ecevit'e göre işçiyi, köylüyü ve TÜSİAD'ı yan yana getirmek gerekir. Kime karşı? AKP'ye karşı...
Bugünlerde hemen herkes bir telaş içinde. Herkes birilerini bir araya getirmeye çalışıyor. Sağı ve solu, işçiyi ve patronu yan yana getirme çabaları var. Ortak tespit en büyük tehlikenin AKP olması.
AKP elbette bir sermaye partisi. Bu nedenle sosyalistler için AKP'nin benimsenebilecek bir yanı yok. Türkiye tarihinde yeni liberal politikaları en hayasızca uygulayan parti. Bunun son örneği Genel Sağlık Sigortası Yasası. Bir defada bütün sağlık sistemi "düzeltiyoruz" palavrası ile özelleştiriliyor. Sağlık Ocakları kapanıyor, hastaneler elden gidiyor, emekli olmak büyük çoğunluk için artık mümkün değil.
Ne var ki AKP'nin bu politikalarına karşı çıkmak yerine yapılmaya çalışılan işçilerle patronları bir araya getirerek toplumu cumhuriyetle sorunu olanlar, olmayanlar, laikler, dinciler diye bölmeye çalışmak aslında AKP'nin yeni liberal politikalarına dolaylı destek vermektir.
Ortada bir karmaşa var. Cumhuriyet gazetesi "tehlikeden" bahsediyor, ardından bombalanıyor ve sonra bombalayanların vatansever-ülkücü olduğu ortaya çıkıyor.
Başbakan Kürt sorunu barışçı bir biçimde çözülmelidir diyor ve ardından Şemdinli olayı patlıyor. Kitapçıyı bombalayan askerler halk tarafından yakalanıyor.
Danıştay üyelerine suikast yapılıyor ve anlaşılıyor ki bu işi yapanlar da emekli polisler ve askerler. Ama Cumhuriyet tehlikede denerek suç işleyenlerin üstüne değil de AKP'nin üstüne gidiliyor.
Ve bütün bunlardan sonra AKP'nin oyları düşmüyor.
CHP, DYP, MHP ve diğerleri erken seçim istiyorlar, hep bir ağızdan AKP Cumhurbaşkanını seçemez diyorlar ama hepsi birden biliyor ki yarın seçim olsa AKP kazanacak. Öyleyse büyük bir ittifak kurmak gerekir.
Oysa açık ki bütün bu pislik yan yana gelse AKP gene seçimleri kazanır. 3 Aralık seçimlerinde geleneksel partiler aslında boylarının ölçüsünü aldılar ve bu durumda asıl olarak değişen bir şey yok.
Yükselen milliyetçilik teranesi ise gerçekten çok uzak. sadece ve sadece puslu bir panik havası yaratıyor.
Rahşan Hanım, Deniz Baykal'ı, Mehmet Ağar'ı, Devlet Bahçeli'yi, Erkan Mumcu'yu ve parlamento dışında, "Cumhuriyet'le sorunu olmayan" diye tanımladığı parti liderlerini ziyaret edecekmiş. Sendikaları, odaları, TÜSİAD'ı yan yana getirecekmiş.
Bu mümkün mü. Şimdilik değil. Ama bütün bu güçlerin yan yana gelmek istediği de açık. Ve zaten eylemde yan yanalar.
Mehmet Ağar'ın yakın ilişki içinde olduğu eski polisler ve askerler ile CHP , DSP ve Cumhuriyet gazetesinin yakın ilişki içinde olduğu "vatanseverler", ülkücüler birlikte iş yapmıyorlar mı? Birlikte kurşun sıkıp, bomba atmıyorlar mı?
Yeni bir sol gerekli
Bütün bu pisliğe karşı, fakat en önemlisi yeni liberal politikaları karşı gerçekten bir birlik oluşturmak gerekiyor. Ama bu pis bir kızıl elma koalisyonu değil, yeni bir sol oluşturmak biçiminde hayata geçebilir.
Yaratılmak istenen panik havasına karşı yığınsal mobilizasyonlarla karşı çıkan, yeni liberal politikalara karşı kitlesel doğrudan eylemler inşa eden, sokakta, işçi ve emekçilerin yanında kampanya yapan bir sol örgütlenme bugünün acil ihtiyacıdır.
Var olan hareket güçlü bir yeni sol partinin oluşması için yeterlidir. Sosyalistlerin önderlik ettiği çeşitli kampanyaların toplumdan gördüğü destek güçlü bir yeni sol potansiyel olduğunu gösteriyor.
Ancak bunu yapmak sadece ve sadece yeni güçleri bir araya getirmekle mümkün.



KİM NE DEDİ?
“Hamas'ı iktidara getiren seçim sonuçlarını beğenmiyorsunuz. Biz daima seçimlerin tehlikelerine dikkat çektik. Bazen istenmeyen sonuçlar getiriyorlar. Bu nedenle seçim sistemini Suudi Arabistan'da uygulamıyoruz."
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud el-Faysal'ın Washington Post gazetsine verdiği demeçten.
“Askerler bize yıkımdan başka hiçbir şey getirmediler. Yabancıların ayakkabılarını boyayan üç beş kişiden başka herkes hala yoksul ve işsiz.”
Şah Mahmud, Afganistan’ın başkenti Kabil’de yeğeni Amerikalı askerlerce vurularak öldürüldü.


İyi çocuklara 39 yıl hapis
Şemdinli’de kitapçıya bomba attıktan sonra halk tarafından yakalanan JİTEM görevlileri 39 yıl hapse mahkum oldular. Karara itiraz eden bir yargıç ise cezayı az buldu ve ömür boyu hapis cezası istedi.
Mahkum olan iki assubaydan birisini Kara-kuvvetleri Komutanı Büyükanıt “iyi çocuktur” diye korumaya çalışmıştı.


Adliye çalışanları mücadelede
Büro Emekçileri Sendikası, BES’e üye adliye çalışanları Ankara Adliyesi önünde oturma eylemi yaparak ücretlerinin arttırılması gerektiğini söylediler.
AKP, yargıç ve savcıların maaşlarını artıran yeni bir yasa çıkarıyor ve adliye çalışanları bu yasadan yararlanamıyorlar.


Botaş işçisi iş bıraktı
Türk-İş’e bağlı Petrol İş sendikasına üye 2 bin BOTAŞ işçisi geçen hafta Türkiye çapında iki saat iş bırakmıştı.
İşiçiler BOTAŞ yönetiminin bu uyarı eyleminden sonra da sorunlarına karşı duyarsız kaldığını söyleyerek Türkiye çapında bir kere daha 2 saat iş bırakarak BOTAŞ yönetimine sorunlarını hatırlattılar.



TRT çalışanları Ahmet Hakan’ı protesto etti

Geçen haftalarda TRT’deki sansür uygulamalarını protesto eden TRT çalışanlarını Hürriyet gazetesindeki köşesinde “TRT çalışanları isyan etti çünkü boş oturdukları için yapacak başka işleri yok” diye niteleyen Ahmet Hakan’ı Haber Sen yazılı bire açıklama ile protesto etti.