Sosyalist İşçi 257 (10 Ağustos 2006)

 

Sayfa 7 :


Tepkiliyseniz, haydi sokağa!
Savaş! Son yıllarda sürekli gündemde kalmayı sürdüren çıkar politikaları!
Ölen yüzlerce kadın, erkek, çocuk! Bunlara göz yummayan yok mu? VAR!
Ben de iki üç ay öncesine kadar yurdum insanı gibi haberlerden, gazetelerden izliyordum savaşı. Sadece kendi kendime tepkiler verip bazen söylenip bazen ağlıyordum, buna karşı daha güçlü, sesimi duyurabileceğim yollar olduğunu öğrenene kadar!
Şimdi, tüm Türkiye ve Bursa'da görev alan BAK aktivistleri olarak İsrail'in Filistin'den sonra Lübnan'a da elini uzatmasıyla birlikte daha da büyüyen tepkileri bir araya gelerek eylemlere dönüştürmeye, sokaklara dök-meye başladık.
BAK'ın 29 Temmuz'da Türkiye'nin 5 büyük ilinde yapılacak savaş karşıtı eylemler çağrısını yapmasından sonra harekete geçtik. Şunu da üzülerek belirtmek istiyorum ki Bursa'da genç aktivistler olarak az kişiydik, neden fazla, daha fazla olmasın?
Zor değil... Biz işte bu yüzden insanların koyun olmadığını tepki verebildiklerini göstermek için 24 Temmuz'da, yapmayı planladığımız eyleme destek sağlamak amacıyla, bizimle birlikte böyle bir şeyin inşasında yer almalarını talep etmek üzere çeşitli sosyal toplum örgütleriyle görüşmelere başladık. 29'una kadar her sabah toplanıp akşam dokuza kadar birebir konuşmak için çeşitli kurumlara gittik, toplantılara katıldık. Bazen gerçekten samimiyetle dinlendik, bazen zaten yeterince canımızı sıkan çıkar politikalarıyla karşılaştık tekrar. Sonunda KESK ile birlikte hareket etme kararı alıp diğer KESK bileşenleri ve başka kurumlarla birlikte 29 Temmuz'da gerçekleşen eylemin inşasında aktif olarak yer aldık.
29 Temmuz günü sokaktaydık. 29 Temmuz sonrası yine sokaktayız, sesimizi duyurmak için hep sokakta olacağız. Siz de tepkiliyseniz; haydi sokağa!
Yeliz Özen


Her yer Filistin hepimiz filistinliyiz!
27 Temmuz’da Bursa’da Savaş Karşıtları toplantısı yapıldı.
Gündeme ağırlığıyla oturmuş bir savaş söz konusu iken, buna karşı tepkide bulunmak amacı ile büyük bir birlik oluşturma isteği vardı. Fakat bazı kesimler kendi aralarında savaşmayı tercih ettiler. Toplantı amacının dışında uzun bir süre devam etti.. Sekter grup-ların toplantıyı terk etmesiyle birlikte, İsrail ve Amerika'nın ardı arkası kesilmeyen işgallerinin önünde durmak için harekete geçme kararı alındı. Çoğunluğun onayıyla 29 Temmuz saat 17:30 da başlayarak, her hafta cumartesi günleri tekrarlanacak Savaş Karşıtı eylemler yapılması kararı alındı. Yapılan etkinliklere Küresel BAK, KESK, DİSK, TMMOB, Mazlum-Der, Özgür-Der ve çeşitli siyasi partiler destek verecekler.
Seda


Havalar her açıdan ısınıyor
Bütün dünya gerek ekonominin, gerekse milatarizmin kuşatması altında. Ortadoğu başta olmak üzere bütün gezegen düdüklü tencere misali kaynıyor. Kapitalizmin silahlı-silahsız bütün güçleri ise bu tencerenin ısısını ısrarla yükseltiyor. Gidişat yeni yollara gebe gözüküyor. Kapitalizmin tatmin olmaz kar güdüsü tencerenin patlayacak olma gerçeğini sürekli göz ardı ediyor. Fındık ve tütün işçilerinin Ordu'da gösterdiği tepki bunun kanıtı ya da Manisalı köylülerin meclise gidip hükümete kırmızı kart göstermeleri aslında "artık sokakta mücadele devri bitti" yaklaşımının anti-tezi olarak tam karşımızda duruyor. Fakat bu günlük mücadele yöntemleriyle sistemiz düzeltmeye yönelik pek etkisi olduğu söylenemez. Hükümet bu tip kalkışlarda adımını yarım adım geriye atı-yor, bir sonraki adımı ise emekçilerin üzerine basmak yönünde olu-yor. Eksik olan ne? Bu kendiliğindenci ya da sendikal hareketleri devrimci bir çizgiye çekebilecek güçlü bir parti; işte eksik olan bu!
Bu partiyi örebilmek bizim elimizde. Ama bunu yaparken yöntemimiz ne olmalı? Önce hareketi büyütmek! Sanırım şu an yaptığımız bu, örneğin savaş karşıtı hareketi sadece savaş karşıtlığı temelinde hareket ederek büyütmeliyiz. Biliyoruz ki savaşlar kapitalizmin çelişkilerinin en ahlaksız yönlerini ortaya koyan yegâne durumlarıdır. Kapitalizmin iç dinamikleri savaş durumunda yoğun bir şe-kilde çarpışırlar, devrimci krizler bu noktada açığa çıkar. Örneğin Vietnam savaşıyla ortaya çıkan ve bütün dünyayı saran devrimci dalga! Ama 68 kuşağı stalinizmin de etkisiyle, ulusalcılık hezeyanına yenik düştü. Ama artık şartlar değişti. O yüzden Ordu'daki fındık işçileriyle Kolombiya'daki koka işçileri arasında bağlar kurmak gerekir. Dünyadaki gelişmeler heyecan verici.
Latin Amerika'daki Bolivarcı hareketin gelişmesi, Ortadoğu halklarının İsrail'e ve ABD'ye gösterdiği direnç! Sovyetler birliğinin çözülüşünden sonraki yılgınlık ve kaybetmişlik duygusu yavaş yavaş dünyayı terk ediyor. Ve yeni bir mücadele dalgası başlıyor. Bu dalganın yarattığı rüzgarla yelkenlerimizi doldurmalıyız.
Ozan Avlan


İkinci bir 1 Mart’a ....

Hafta sonları Kanlıca’da stant açmaya başladık. İki günde 50 kişiden de e-mail ve telefon numaralarını aldık. Kanlıca’nın konukseverliği ve desteği bizi daha da yüreklendirdi. Mahallenin marangozu bize portatif pano hediye etti. İskele Meydanı'ndaki Çınaraltı Büfe her türlü lojistik desteği sağladı.
Cumartesi günü Mersin Cam Spor Kulübü'nden 30 öğrenci standımıza geldi. Bundan sonra BAK'ın etkinliklerini takip edeceklerini söylediler. Saadet Partisi Üsküdar eski başkan yardımcısı standımıza gelerek bizleri desteklediğini ve elinden gelen her türlü yardımı yapacaklarını söyledi. Stantta ABD'nin Ortadoğu planlarını tartıştık. 20 Ağus- tos ve 23-30 Eylül'de yapılacak miting-ler hakkında konuştuk. Lübnan'a Türkiye'den asker gönderilmemesini; bunun içinde ikinci bir 1 Mart 'a
ihtiyacımız olduğunu vurguladık.
Burada en son Gelme Bush kampan-yasında stant açmıştık. ABD ve İsrail'e duyulan tepkinin daha da derinleştiğini Ortadoğu'da bu saldırılara maruz kalan halklara olan desteğin daha da arttığını gördük.
Hafta sonu Kanlıca'da yine
buluşuyoruz. Bir yandan da Üsküdar bölgesinde yapacağımız toplantıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.
Berna


ANKARA
“Vahşeti durdurun”

Temmuz Toplantı ve eylem için Konur sokakta her gün stand açıldı, Ankara BAK’ın bültenleri, BAK bildirileri ve BAK bültenleri dağıtıldı, onlarca aktivist kazanıldı.

22 Temmuz Cumartesi Roni Margulies’in konuşmacı olduğu BAK toplantısı yapıldı. Toplantıya 65 kişi katıldı.

29 Temmuz Cumartesi Yüksel Caddesinde "Filistin'e Özgürlük Vahşeti Durdurun" Küresel BAK pankartı arkasında toplandık.
En önde Küresel BAK'ın yürüdüğü eyleme KESK Şubeler Platformu, TMMOB'ye bağlı odalar, Uluslararası Af Örgütü destek verdi. Yaklaşık 300 kişi ile Yüksel'den başlayan yürüyüşümüz Sakarya Heykel önüne kadar sürdü. Burada önce bir aktivist arkadaşımız sunum yaptı. Daha sonra KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul basın açıklamasını okudu.

BURSA
Biz bu savaşı durdurabiliriz
18 Temmuz Salı Bursa’da Barışarock toplantısı yapıldı. 20 kişinin katıldığı toplantıda İsrail-ABD saldırılarına karşı harekete geçmek konuşuldu.

29 Temmuz Cumartesi 500 kişinin katıldığı bir eylem örgütlendi.

2 Ağustos AKPnin (Bursa'da İsrail'e ait bir şey bulunmadığından İsrail Büyükelçiliği, İsrail’le çeşitli anlaşmaları bulunan AKP’dir dedik) önüne siyah çelenk bıraktık.

11 Ağustos Cuma Barışarock aktivistlerinden Çamur, Deli ve Gerçeğin Hayali grupları-nın katılacağı, Lübnan ve Filistin ve Irak halkıyla dayanışma konseri düzenlenecek. Etkinliğin adı “Biz bu savaşı durdurabiliriz.”

AKHİSAR SOMA ÖDEMİŞ
BAK toplantıları yapılıyor, Barışarock ve BAK için her hafta bildiri dağıtımı yapılıyor.