Sosyalist İşçi 258 (24 Ağustos 2006)

 

Sayfa 15 :


Barış aktivisti liseliler konuşuyor
Her şeyi değiştirebiliriz

Savaşa karşı kimse duyarsız değil

Ankara BAK olarak gerçekten çok iyi bir çalışma kaydettik.
Standımıza insanların gelip ben de savaşa karşı bir şeyler yapmak istiyorum diyerek ellerinde bildirilerle sokaktaki insanlarla buluşması ve bu arkadaşların hemen aktivizmi yakalaması her savaş karşıtını gururlandırıyor.
Savaşa karşı gerçekten hiç kimse duyarsız değil. Yaz dönemini çok kalabalık geçiriyoruz, toplantılarımız ve standlarımız gün geçtikçe büyüyor.
Bu da insanların artık bazı şeylere duyarsız kalmak istemediğinin bir kanıtı. Üstelik daha çok sayıda insan böyle düşünüyor ve biz, barış aktivistleri o insanlara da ulaşacağız ve o insanların da kendi seslerini yükseltmelerine yardım edeceğiz!
Serhat Okçu

Savaş karşıtlığı sokakta!
Ben Cem! Daha 16 yaşındayım ve lise 2'ye geçtim… Bir arkadaşım sayesinde Konur Sokak’taki standa geldim, bildiri dağıtmaya başladım.
İnsanlarla tanıştım, BAK'ı tanıdım ve fikirlerimizin çakıştığını gördüm. Sevdim, içine girdim. Sahiplendim.
Artık sadece evde oturup televizyon izleyip olanlara isyan etmiyorum; içinde yaşıyorum artık. Bu nedenle de artık gerçekten mutluyum çünkü sokağa çıkıyorum.
Savaş karşıtlığı sokakta! Artık ben de gerçekten bir savaş karşıtıyım!
Cem

Her şeyi değiştirebiliriz
Adım Batu. Başta benim görüşlerim de BAK'ınkiler gibiydi. Ama hiç kimseden duymamıştım. Sonra BAK'la tanışınca görüşlerimizin aynı olduğunu fark ettim
İnanın ki, bir araya geldiğimiz zaman diğer savaş karşıtları ile beraber bazı şeyleri değitirebilir, savaşları durdurabiliriz. Şimdi kendimden gurur duyuyorum.
Üstelik artık öyle sokağa çıkmaktan polisten cop yemekten de korkmuyorum. Çünkü kendimle aynı görüşte olan insanlarla beraberim.
Biz her şeyi değiştirebilecek güce sahibiz!
Batu

Savaşları durdurabileceğimizi anladım
Ben Ekin, bir arkadaşım sayesinde BAK'ı tanıdım ve standı görünce ben de kendi sesimi duyurabileceğimi anladım.
Kendi kendime çabalamak yerine bildiri dağıtmaya başladım. Savaşları durdurabileceğimizi anladım. Tek bir ses olmasa da binlerce kişi bir arada olduğumuz zaman savaşları durdurabilecek gücümüz oluşuyor.
Gücümüz bu birlikten geliyor. Barışa ve adalete inanıyorum, BAK'a güveniyorum!
Ekin

Okulu sevmiyorum
Ben Deniz, lise 2'ye geçtim. Okulu sevmiyorum. Bizim isteğimiz dışında şeylere hizmet etmek için bir koyun sürüsü gibi yetiştirilmeye çalışıldığımızı düşünüyorum.
Dünyadaki olayların farkına varmaya başladığımdan beri görüşlerim bu yönde.
Bunları birlikte değiştirebileceğimize inanıyorum. BAK'la da bu sene tanıştım ve benimle aynı görüşte olan insanlarla tanışmak bana umut veriyor. Sonuna kadar BARIŞ!
Deniz

Boyun eğmeyeceğiz
Emperyalistlerin bizim olmamızı istedikleri gibi olmak istemiyoruz.
İnsanlık için olan doğru bizim doğrumuzdur. İnsanlığın olan utanç da bizim. Bunlara boyun eğmeyeceğiz!
Onur, Başak, Gülce


Bir ilk:
Üsküdar’da BAK toplantısı ve politik İslam
Üsküdar'da Altunizade Kültür Merkezi'nde düzenlediğimiz "İsrail'i Durduralım" toplantısı yaklaşık 100 kişinin katılımı ile gerçekleşti. Konuşmacılar Dinler Tarihi ve Ortadoğu Uzmanı Doç Dr Lütfü Özşahin ve Küresel BAKI'tan Roni Margulies'ti. Toplantının yerinin tutulmasından afişlerin asılması ve stantların açılmasına kadar Saadet Partisi Üsküdar teşkilatı bizden yardımını esirgemedi.
"Savaş Karşı Küresel BAK" film gösteriminden sonra konuşmaya ilk önce Roni Margulies başladı. "İsrail Devletinin ortaya çıkışı, Siyonizmin ne olduğu, bütün yahudilerin siyonist olmadığı, Arap-İsrail savaşları, ABD'nin Ortadoğu'yu kendi hegomaonyasısı altına almaya çalışırken İsaril'i kendi politikalarında kullanması, İsrail'in Lübnan' a açtığı savaştan yenik çıkması, sağlanan teşkes sürecinin gerçekçi olmayacağı İsrail'in ilk fırsatta Lübnan'a tekrar gireceği ve bunun arkasında ABD'nin İran senaryosu olduğunu vurguladı. Bugün yapmamız gerekenin Lübnan'a " barış gücü" adı altında Türkiye'nin asker göndermemesini sağlamak ve İsrail'i durdurmak için farklı kimliklerin ve düşüncelerin biraraya gelerek mücadele etmek olduğunu" söyledi.
Diğer konuşmacı Lütfü Özşahin ise: " terörizmin, soykırımın, insanlık dışı bütün uygulamaların bütün dinlerin temel değerlerine aykırılığından bahsetti.
Dünya barışının; insanların hoşgörü, merhamet , insan haklarına saygı ve adalet gibi değerler üzerinden gerçekleşeceğini anlattı. Birleşmiş Milletlerin kuruluşundan bu yana savaşı durdurma ve dünya barışını sağlama görevini yerine getirmediğini, aksine işgalleri ve ABD'nin politikalrını meşrulaştırma gibi bi işleve sahip olduğunu vurguladı. Lütfü Özşahin'de İsrail'i durdurmak için ABD, İngiltere ve İsrail'in yapmak istediklerini çok iyi anlamak, bilmek ve hangi dinden ırktan, cinsten olursa olsun, herkesin "birlikte" bu savaşa dur demesinin önemli olduğunu" vurguladı.
Toplantı gerçekten canlı ve akıcı geçti. Özellikle söz salona geçtiğinde konuşmacılar Hem saadet Partisi üyeleri, hem Küresl BAK aktivisteleri ve diğerleri oldukça samimi ve gerçekçi sorunları masaya yatırıp birarada olmanın yollarını konuştular.
Konuşmalarda farklılıklarımızı saklamadan ve koruyarak birlikte yürümenin, ABD ve İsrail saldırganlığını durdurmak açısından en acil iş olduğu vurgulandı.
Bu türden birlikte yapılan işlerin sadece toplantıyla sınırlı değil sokakta gösterilerde de devam etmesi de vurgulandı.
Saadet Partisi Üsküdar ilçe başkanı:" Yıllar önce sizler altıncı filoyu Dolmabahçe'den denize atmaya çalışırken, biz sağcılarda sizi denize atmaya çalışıyorduk. Bu geçmişteki yanlışlardan biriydi. Şimdi yanyana durmak bugünkü yaptığımız toplantı gibi türden işleri daha da çoğaltmak gerek" dedi. Toplantı bu mesajlarla sona erdi. Hepimiz için iyi bir deneyimdi.
Berna

sosyalist işçi
ne savunuyor?

Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.

Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet gereklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.

Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperya-lizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapita-listidir.
-Sosyalistler bu ülkelerde işçi sınıfının iktidardaki bü-rokratik egemen sınıfa kar-şı mücadelesini destekler.

Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi sınıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
-Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz.