Sosyalist İşçi 259 (16 Eylül 2006)
5 Eylül Ankara yürüyüşü
Tezkere çıktı ama
kampanya sürecek
Bir çalışma günü olmasına rağmen binlerce aktivist Ankara’da Kurtuluş parkında “tezkereye hayır- Lübnan’a asker gitmesin” demek için toplandılar. DİSK, KESK, TMMOB ve Tabibler Odası tarafından çağrılan gösteriye 10 bine yakın savaş karşıtı katıldı.
5 Eylül gösterisine uzun süreli ve yaygın bir kampanya ile hazırlanan Küresel BAK hem katılı-mının yüksekliği ile hem de muazzam canlılığı ve renkliliğiyle yürüyüşün en önemli kortejini oluşturdu.
Diğer birçok kortejden farklı olarak BAK’ın sloganları da canlı ve bir o kadar da somuttu. BAK kortejine bir çok başka çevre de katıldı. Bunların içinde BAK ile birlikte uzun süredir stantlar açan ve İsrail’in Lübnan’a saldırısına karşı kampanya yapan “Lübnan için El Ele Kampanyası2nı da saymak gerekir.
Barışarock’da DSİP ve BAK aktivistlerinin sürdürdüğü savaş karşıtı ve Lübnan’a asker gönde-rilmesine karşı çıkan kampanya da BAK’ın 5 Eylül gösterisinde etkili oldu.
Çok kişi BAK kortejine Barışarock’da eylemi duyarak katıldı. Kortejde çok sayıda Barışarock T-Shirtli vardı.
Özellikle Ankara’dan Barışarock’a gelen hemen herkes 5 Eylül’de “5, 4, 3, 2, 1, bir, bir 1 Mart Daha” sloganı ile korteje katıldı.
BAK korteji eylem boyunca büyüdü. Gösterinin bittiği noktaya gelindiğinde BAK korteji 2 katına çıkmıştı.
Eylem boyunca yeni sloganlar üretildi. Diğer kortejlerden farklı olarak sıraya girmeden yürüyen BAK kortejinde çok sayıda kişi korteje slogan attırdı.
“Lübnan’a gitme, kardeş kanı dökme”, “Bir, bir 1 Mart daha”, “Katil Bush hesap ver, bugün kaç çocuk öldürdün”, “Öz, öz özgürlük, Filistin’e özgürlük”, “Irak, Afganistan, Filistin, Lübnan, direniyor”, “George Bush, terörist” gibi sloganlar atıldı.
Memet Ali Alabora, Kerem Kabadayı, Yaşar Kurt, Çamur ve Deli grubundan sanatçılar 5 Eylül’de BAK ile yürüdüler ve aktif olarak korteje katıldılar. Memet Ali Alabora ve Kerem Kabadayı yürüyüş boyunca korteje slogan attırmanın yanı sıra konuşmalar yaptılar.
BAK korteji baştan sona kadar eylemi düzenleyen tertip komite-sinin kararlarına uyumlu dav-randı ve daima birleştirici oldu.
Eylemin bitmesi BAK için çoşkunun bitmesi demek değildi. BAK korteji yürüyüşün başladığı noktaya doğru geri yürüdü. Bu yürüyüş de son derece coşkulu ve heyecanlıydı.
Geri yürüyüşte ortaya çıkan “çıksa da tezkere ara verme eyleme” sloganı ise BAK’ın önündeki dönemde ne yapması gerektiğini belirlemekteydi. kampanya devam edecek.
Çocuğum şehit düştüğü için
gurur duymuyorum!
Hatice Gürbüzer, 2006 yılının Nisan ayında Van'da şehit er jandarma komando Volkan Gürbüzer'in annesi. Kendisi 5 Eylül'de Ankara'da yapılan 'Lübnan'a asker gönderme' mitingine elinde oğlunun fotoğrafıyla Küresel BAK kortejinde katıldı.
Lübnan'a asker gönderilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ben artık çocuklarımızın ölmesini isyemiyorum. Neden Lübnan'a asker gönderiyorlar? Göndermesinler. Çocuklarımız bir hiç uğruna ölüyor. O kadar istiyorlarsa milletvekilleri kendi çocuklarını göndersin. Neden bizim çocuklarımızı gönderiyorlar.
Sizin çocuğunuz Van'da öldürüldü. Vatan sağolsun diyor musunuz?
Hayır kesinlikle vatan sağolsun demiyorum. Neden diyeyim ki? Ben çocuğum şehit düştü diye gurur duymuyorum. Yaşamak onun hakkıydı. Neden öldüğü için gurur duyayım ki? Bu savaşın sorumlusu benim oğlum değildi.
Peki sizin gibi düşünen başka anneler de var mı?
Var tabii ki. Ben yalnız değilim, bunu biliyorum. Keşke onlar da burada olsalardı. Keşke onlarda seslerini duyursalardı. Belki zamanla olur. Ama ben herkese şunu söylemek istiyorum, anneler çocuklarını savaşa göndermesinler. Belki o zaman barış sağlanır.