Sosyalist İşçi 261 (14 Ekim 2006)

 

Sayfa 8 :

1917 Ekim Rus Devrimi
Özgürlüklerin devrimi
89 yıl önce Rusya’da Çarlık yıkıldı ve yerine işçilerin, köylülerin ve askerlerin sovyetleri iktidarı kuruldu. Daha sonra SSCB, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ismini alan Rusya 1991’de başarısız bir darbenin yenilgisinden sonra dağıldı. Ancak Rus tarihte ilkkez işçileri ve yoksul köylüleri iktidara getiren Rus Devrimi aslında 1920’li yılların sonunda büyüyen ve güçlenen bürokrasinin karşı devrimi ile yıkılmıştı.
Bütün dünyada sosyalistler SSCB’yi kendilerine örnek aldılar. Ne var ki örnek alınan sosyalist Rusya 1917’de kurulan ve 1920’lerde yenilen Rusya değil, daha sonra aslında devlet kapitalizmi olarak devam rejim.
Baskıcı ve sömürücü bir rejim olan devlet kapitalizmi ile Rus devrimi sonrasında kurulan işçi iktidarının birbiriyle alakası yoktu.

Özgürlükler
Rus Devrimi herşeyden önce özgürlükler getirdi. Tarihte ilk kez yönetilen, çalışan ve üreten sınıf iktidara geldi. Kimi sosyalistler sosyalizmi tek parti iktidarı sanmasına rağmen Ekim Devrimi çoğulcu bir rejim kurdu. İktidarda iki partinin oluşturduğu bir koalisyon vardı.
Sovyerler aslında grev komiteleridir. 1905 yılında gerçekleşen bir başka Rus Devrimi’nde ilk kez kurulan b u grev komiteleri 1917’de de ayaklanma ile birlikte kuruldular.
Her işyerinin, köyün ve askeri birliğin kendi sovyeti vardı. Bu Sovyetler daha üst sovyetler için delegelerini seçmekteydiler ve istedikleri zaman toplanarak seçtikleri delegeleri değiştirebilmekteydiler.
Ekim Devrimi kadınlara, eşcinsellere de büyük özgürlükler getirdi.
Ne var ki 1926 karşı devriminden sonra Stalinizm kadınların ve eşcinsellerin bütün kazanımlarını budadı.
Ekim Devrimin’den sonra kurulan fabrika komiteleri de sovyetlerin ve sendikaların yanı sıra fabrikalardaki üretimi kontrol etmekteydiler.
Ekim Devrimi miras hakkını kaldırdı. Ordu ve polisin yerine milisleri kurdu. Milisler fabrika örgütlenmelerinin kontrolündeydiler ve tüm güvenliği onlar sağlamaktaydı.
Ekim Devrimi bir sovyet ya da sendika çalışanı veya sovyet delegesi ile ortalama bir işçi ücretini aynı tuttu. Böylece ayrıcalıkların oluşmasına engel oldu.

Dünya devrimi
Ekim Devrimi ekonomik olarak az gelişmiş bir ülkede gerçekleşti. Bu nedenle tek başına yola devam etmesi çok zordu.
Devrim sırasında Rusya’ya gelen Devrimin önderlerinden Lenin ülkeye ayak basar basmaz hedeflerinin aslında dünya devrimi olduğunu vurguladı ve Almanya’da önemli gelişmeler yaşandığını anlattı.
Lenin ve arkadaşları tek ülkede sosyalizmin kurulmasının mümkün olmadığını, sosyalizmin bütün dünya kapitalizmi ile rekabet edemeyeceğini biliyorlar ve bu nedenle dünya devrimi diyorlardı.
Nitekim Rusya’nın ardından Macaristan’da, Almanya’da da devrimler oldu ama bu ülkelerde işçi sınıfının örgütlenme düzey,i yetersiz olduğu için bu devrimler kısa zamanda karşı devimler tarafından yenilgiye uğratıldı.
Ancak dünya devrimi dalgası hemen bitmedi. 1936’ya kadar dünyanın çeşitli yerlerinde büyük ve etkili devrimci gelişmeler yaşandı. Ama 1926’da iktidarı gasp eden Stalinizm v-bu devrimlere yardımcı olmadı tam tersine tek ülkede devrimin mümkün olduğunu söyleyerek yoluna devam etti.

Kansız bir devrim
Bütün iddiaların tersine Ekim Devrimi çok büyük bir ülkede gerçekleşmesine rağmen çok az kanın aktıoğı bir devrimdi. Ülkenin en büyük kenti olan Petersburg’da Devrim sırasında kimse ölmezken Moskova’da da çok az sayıda insan öldü.
Ne var ki Çarlık yanlıları, devrime karşı olan burjuva sınıfının taraftarları devrimden sonra da örgütlenmeye devam ettiler ve sonunda iç savaş çıktı.
İç savaş devrimci Rus işçi sınıfının bütün gücünü, enerjisini yuttu. Sovyet sanayisi ve dolayısıyla işçi sınıfı iç savaşta eridi. Dolayısıyla sovyet sisteminin içi boşaldı.
İşçi sınıfının en iyi unsurları karşı devrimcilere karşı savaşırken yeni oluşmayabaşlayan sovyet bürokrasi bu zayıflayan işçi sınıfına karşı, karşı devrimini gerçekleştirebildi.

Darbe değil devrim
Kimileri Ekim Devrimi’ni Lenin’in liderliğindeki Bolşevik Partisi’nin bir darbesi olarak görür. Bu doğru değildir.
1917 yılında aslınd aiki devrim yaşanır. Birincisi Şubat ayında gerçekleşir. Şubat Devrimi’nden Ekim Devrimi’ne kadar geçen 9 ay boyunca Bolşevik Partisi birden çokkez iktidarı kazanma olanağına sahip olmuş olmasına rağmen bunu yapmaz. Çünkü Bolşeviklere göre devrim işçi sınıfının kendi eylemidir ve işçi sınıfıbu süre içinde henüz hazır değildir.
Ekim Devrim öncesinde bir dizi sovyet seçimi yapılır. Bolşevikler bu seçimlerde büyük fabrikalarda ve büyük kentler eyakın askeri birliklerde çok büyük çoğunluğa sahip olurlar. Aynı şekilde fabrika komiteleri ve sendika seçimlerinde de Bolşevikler büyük çoğunluğa sahiptirler.
Bu arada Çarlık ordusunun bir kesimi başlarındaki Çar yanlısı generallee birlikte devrimin merkezi olan Petersburg’a doğru ilerler. O sırada Şıubat Devrimi’nde iş başına geçen geçici bir hükümetvardır ve Bolşevikler bu hükümet içinde yoktur. Hatta Geçici Hükümet Bolşevik liderleri tutulamaya, Bolşevik Partisini bastırmaya çalışmaktadır.
Ne var ki Bolşevikler kısa süre önce yapılan seöimlerde kazandıkları büyük destekle Petersburg’a doğru ilerleyen Beyaz orduya karşı işçileri seferber ederler. İşçiler Bolşeviklerin çağrısına uyarak Beyaz Orduyu püskürtür.
Zaten Bolşevik konuşmacılar Beyaz Ordu erlerininönemli bir ksımının silahları ile birlikte devrimci saflara katılmasını sağlarlar.
Kısacası 1917 Ekim Devrimi bir darbe olmadığı gibi çoğunluğun çoğunluk için, yani kendisi için gerçekleştirdiği bir eylemdir.
1926’da Stalinist karşı devrimle yenilen Rus Devrimi aslınd ayalnız kalmak zorunda değildi.
Stalin ve onunla birlikte hareket eden bürokrasi “tek ülkede sosyalizm” teorisi ile 1926-36 arasındaki bütün devrimci atılımları yüz üstü bıraktı. Devrimi yaymak yerine bütün dünya devrimini Rusya’da sosyalizmin inşası sürecine destek olmakla görevlendirdi.
Böylece Alman Devrimi 1926 Çin Devrimi, 1936 İspanya devrimi, aynı yıl Fransa’da yaiananlar hep Rusyadaki bürokarasi tarafından görmemezlikten gelindi.

Kanlı bir karşı devrim
1926-36 yılları arasında Rusya’da karşı devrim devrimi gerçekleştiren bütün işçi önderlerini, Bolşevik Partisi’nin bütün önderliğini imha etti.
Rus işçi sınıfı üzerinde çok ağır bir baskı kuruldu. Bu baskı sayesinde çöken Rus sanayisi yeniden işlemeye başladı. Stalinist bürokrasi bu ağır baskının sonucu oluşan sömürü ile büyük bir sermaye birikimini gerçekleştirdi ve kısa zamanda Batı kapitalizmi ile rekabete girişti.
Rusya’da karşı devrim sadece Rus işçi sınıfını ve Rus devrimcilerini baskı altına almadı. Rusya’ya gelen, gelmek zorunda kalan devrimciler de Rus dvelet kapitalizminin baskısı ile karşılaştılar. Sayısız devrimci KGB tarafından öldürüldü.
İkinci Dünya Savaşı’na İngiltere, Fransa ve ABD’nin yanında giren Rusya savaştan sonra Doğu Avrupa ülkeleini işgal ederek buralarda da kendisine benzer sömürüye ve baskıya da-yalı rejimler kurdu.
Bunun sonucu olarak devlet kapitalizmi bir dünya sistemi olarak batı kapitalizminin karşısında ki kutup haline geldi. Soğuk Savaş yıllarıboyunca dünya kapitalizminin rekabeti bu devlet kapitalisti blok ile başında ABD’nin olduğu Batı kapitalizminin arasında yaşandı. Sonunda devlet kapitalizmi Batıdan gelen rekabete dayanamdı ve 1989’da Doğu Avrupa rejimleri arka arkaya 2-3 ay içinde çöktü, 1991’de ise SSCB yıkıldı ve parçalandı. Yerine Rusya’nın yanı sıra Kafkasya’da, Orta Asya’da ve Rusya’nın Batısında bir dizi yeni devlet kuruldu.
Rusya dahil bütün bu ülkelerde şimdi eski “sosyalist” partilerin yöneticilerinin artık yeni milyonerler olarak ülkenin başında olduğu rejimler kuruldu.
Ancak Ekim Devrimi özgürlükçü bir atılım olarak bugün de aktivistler için çok önemli bir deney.

F. ALOĞLU