Sosyalist İşçi 263 (18 Kasım 2006)
Sağlığımızı korumak
için yürüyelim
AKP Hükümeti’nin gerçek yüzünü gösteren saldırılardan birisi de Genel Sağlık Sigortası (GSS) ve Aile Hekimliği uygulaması.
Her fırsatta AKP Hükümeti’ne saldıran büyük basın GSS ve Aile Hekimliği konusunda suskun. Aslında bu uygulamaları destekliyorlar.
Genel Sağlık Sigortası SSK, Emekli Sandığı ve Bağ Kur’u birleştiriyor ve tek bir kurum haline getiriyor. Ama burada durmuyor. GSS ile birlikte çalışna herkes çok daha fazla prim vermeye başlayacak.
127 YTL geliri olan her 4 kişilik aile 64 YTL prim ödemeye başlayacak. Aksi takdirde hiçbir biçimde sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak. Ama sorun burada bitmiyor. Prim ödeseniz bile gene de bazı sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeniz için fazladan prim ödemeniz gerekiyor.
Ayrıca, eğer bazı hastalıklardan tedavi görürseniz ertesi sene o hastalıklardan tedavi görebilmek için daha fazla prim ödemeniz gerekiyor.
GSS ile birlikte emeklilik de tam analmı ile mezarda emeklilik haline geliyor. Emeklilik için gerekli olan gün sayısı arttırılıyor ve 9000 oluyor, emekli olma yaşı yükseltiliyor.
Emekli maaşları düşü-yor, emekli ikramiyeleri taksitle ödenecek.
26 Kasım İzmir mitingi önemli. Sağlık Ocakları’nın kapataılması ile oluşacak ve çalışanlar için hiçbir olumluluğu olmayan Aile Hekimliği’nin ilk büyük uygulaması İzmir2de yapılacak. Bugüne kadar Aile Hekimliği’ne ve GSS’ye en çok direnen kent İzmir. Bu kentte yapılan bir referandumda 500 bin kişi bu uygulamalara hayır dedi.
Şimdi 26 Kasım mitingi ne denli güçlü olursa hem GSS’nin hem de Aile Hekimliği’nin İzmir’de uygulanması durdurulabilir. KEG bu nedenle İzmir’e gidiyor!
Parasızlıktan ölmiycem, medikomu vermiycem!
Belki tek sağlık güvencemiz. Belki hiç kullanmadık. Belki her hizmetinden memnunuz. Belki çok yetersiz hizmet verdiğini düşünüyoruz. Belki hayati ilaçlarımızı alabileceğimiz tek yer…
Kısaca, üniversite öğrencilerine sağlık hizmeti sunan medikolar kapatılıyor. Bu, yeni yasalaşan ve 1 Ocak 2007'den itibaren yürürlüğe girecek olan Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasının sonuçlarından sadece biri.
Belki de onbinlerce öğrenci, bu uygulamadan sonra, sağlık hakkından yoksun yaşayacak. Ufacık bir grip, önemsemediğimiz bir baş ağrısı ya da düzenli ilaç kullanmayı gerektiren bir kalp rahatsızlığı. Unut unut yok öyle bir şey artık! Artık hasta olmak, yaşamak için ilaç almak zorunda kalmak gibi şeyler yok! Belki arkadaşlarımız bu çok basit sorun yüzünden ilaçlarına ulaşamayacaklar ama yine de medikoları kapatıyorlar.
Üstelik sadece bunlar da değil. Yasadan sosyal güvencesi olanlar da etkileniyor. Artık öyle "ailemin SSK'sı var ondan faydalanıyorum" cümleleri de yok. GSS ile beraber, bu hakkımız da esasında elimizden alınıyor. Prim gibi bir öğrencinin hayatına yabancı yeni kavramlarla tanışıyoruz. Yeni düzenleme ile kabaca ödenen primlerin daha yüksek miktarlarda ve daha uzun süre ödenmesi gerekiyor. Üstelik edinilen hizmetler tıpkı "ADSL kotası" gibi paketleniyor. Bu paketler her hastalığı kapsamıyor. Paketin kapsamadığı bir hastalığa yakalanırsanız veya hizmet almanız gerekirse, "kota aşım ücreti" yani ekstradan prim ödüyorsunuz. Öyle "hastalık bu kardeşim senin paketine göre mi bulacak beni" demek yok! Parası neyse veriyorsunuz. YTL usulü binlerce liranız yok mu? Eee, "paket" bu! Ne zaman insanı öldüreceği belli olmaz!
Medikoları kapatmaları durumunda bu sonla karşı karşıya kalmamız çok olası. Bu arada, medikoları kapatıyorlar kapatmasına ama, 2547 sayılı YÖK kanununa göre; bizden aldıkları harçlar ile "öğrencilerin beslenme, sağlık, spor ve kültürel ihtiyaçları karşılanır". Bu hizmetlerin ne kadar karşılandığını şimdiki sistemde bunu hepimiz görüyoruz da; medikolar kapanınca yetersiz olan bu hizmetler de tamamen elimizden alınacak. Bizden harcı alacaklar, sağlık hizmetine gelince; "mediko yok" diyecekler.
Çözüm: Kitlesel
bir kampanya!
Medikolarımıza sahip çıkmak zorundayız. Medikolarımızın kapanmasını protesto etmeyeceğiz. Medikolarımızın kapatılmasını engellemek için harekete geçeceğiz. Kazanmak için her öğrenciye medikoların kapatılmak istendiğini anlatacağız. Henüz aktif olarak kampanya başlamadığı halde, konuyu duyan hemen her öğrenci, bir şeyler yapmak için harekete geçiyor. 4 Kasım'da gerçekleşen Küresel İklim Değişikliğine karşı mitingin ardından Küresel Eylem Grubu aktivistleri "Medikomu Vermiyorum" kampanyasına başlamak için üniversitelerde basın açıklamaları yapma kararı aldılar. Sağlık emekçilerinin meslek örgütleri ile sendikası SES ile "Sağlıkta Yıkımı Durduralım" kampanyasında beraber çalışarak her öğrencinin haberdar olduğu çok büyük bir kampanya inşa etmek için şansımız var. Şimdiden bir çok üniversitede, "Medikomu Vermiyorum" kampanyaları inşa edilmeye başlandı. 20 Kasım'da İstanbul, Ankara, İzmir, Zonguldak, Bursa, Edirne ve Kütahya'da çeşitli üniversitelerde kampanyayı ilan eden basın açıklamaları gerçekleştirilecek.
Fransa'da birkaç ay önce iş yasasına karşı milyonlara varan bir öğrenci ve işçi hareketi oluşmuştu. Bu hareket sayesinde, öğrenciler kazandı. Fransa'dan birkaç ay sonra, bu sefer Yunanistan'da kitlesel mücadele ile eğitimde özelleştirme yasası engellendi. "Medikomu Vermiyorum" kampanyasına her yerde kitlesel başlama şansına sahibiz, çünkü saldırı Fransa'da püskürtülen yeni iş yasasından kat be kat ağır, GSS tam bir ölüm paketi. Bunu çevremize anlatmayı başarabildiğimiz ölçüde kampanyanın yerellerimizde hızla büyümemesi, çaktığımız kıvılcımın başka yerlere yayılmaması mümkün değil.
20 Kasım'da kimi yerlerde küçük, kimi yerlerde daha büyük ama ilk adım atılacak. Ardından 26 Kasım'da İzmir'de yapılacak mitingde bir kez daha "Medikomu Vermiyorum" diyeceğiz.
Medikolar, üniversite öğrencilerinin sağlık hizmetlerine çok cüzi ya da parasız ulaşmasını sağlayan birimleri. Mevcut durumda kaynakları yeterli olmasa da, sağlık güvencesi olmayan binlerce öğrencinin sağlık hizmeti alabileceği tek yer olma özelliğini koruyor. Medikoların, 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girecek Genel Sağlık Sigortası ile kapatılması planlanıyor.
20 Kasım’da öğrenciler basın açıklamaları yapacak: Bilgi için
(0535) 514 11 73 l (0505) 703 47 43 l (0543)417 36 07
Küresel Eylem Grubu
2005 Aralık ayında yapılan Küresel Isınma grubu sırasında çeşitli kentlerde kurulan Küresel Isınma Çalışma Grupları daha sonra yeniden şekillenerek Küresel Eylem Grubu’nu (KEG) kurdular.
KEG bir yandan küresel iklim değişimine karşı kampanya yaparken diğer yandan da Genel Sağlık Sigortası ve medikolaron kapatılmasına karşıkampanya yürütmekte.
KEG bir aktivist örgütlenmesi. Çeşitli alanlardaki aktivistlerin birbirleriyle ilişki kurmalarını kolaylaştıran Küresel Eylem Grubu henüz oluşum aşamasında.
Şimdilik İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da Küresel Eylem Grupları var. Ama KEG hem yeni kentlere yayılmaya çalışıyor hem de var olduğu kentlerde yeni alanlara girmeye çalışıyor.
4 Kasım yürüyüşü öncesinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da öğrenciler arasında toplantılar yapıldı.
GSS’ye karşı kampanyada ise daha çok sağlık ocaklarının olduğu mahallelerde faaliyet sürdürülüyor.
GSS kampanyasında KEG asıl olarak SES ve tabibpler Odası’nın çalışmalarını destekliyor.
KEG’in ilk eylemlerinden birisi de 2006 yazında İstanbul Beyoğlu Caddesi üzerind egerçekleştirilen insan zinciri oldu.
Çernobik felaketinin yıldönümünde gerçekleştirilen bu zincire 1000’e yakın insan nükleer enerji istasyonlarının kurulmasını protesto ederek katıldı.
AKP hükümetinin yeni nükleer santrallar kurma girişimlerine karşı Küresel Eylem Grubu’da en geniş koalisyonu kurarak nükleer enerjinin tehlikelerini ve zararlarını anlatan bir kampanyaya hazırlanıyor.
KEG aktivistleri 26 Kasım’da İzmir’deki GSS mitingine katılıyor.
20 Kasım’da ise bir dizi üniversitede Medikoların kapatılmasını protesto eden basın açıklamaları ve yürüyüşler yapılacak.
KEG’e katılmak için:
0535 439 21 93