Sosyalist İşçi 267 (12 Ocak 2007)

 

Sayfa 11 :


Medikomu
vermem
AKP hükümetinin CHP’nin katkıları ile çıkardığı Genel Sağlık Sigortası yasası emekçilere dönük bir saldırı. Bu yasa aynı zamanda öğrencilerin kazanılmış haklarına da saldırıyor.
Medikolar öğrencilerin yararlanabildiği tek sağlık kurumu. Yeni yasa sağlık ocaklarınıkaldırığp yerlerine aile hekimliği kurumunu getirirken medikoları da kapatıyor.
Öğrenciler zaten giderek daha zor koşullarda okumaya çalışıyorlar. Medikoların kapatılması zincirin en son halkası.
Be defa direnelim. Genel Sağlık Sigortası yasasının bazı maddeleri Anayasa mahkemesi tarafından bazı iptal edilince hükümet yasanın uygulanmasını bir süre için durdurdu. Bu süre içinde hazırlanabilir ve yasayı durdurabiliriz.
Yasa tekrar gündeme geldiğinde Ankara!da, sokakta olacağız ve yasayı durduracağız!
Salih GÜLEN


AKP’ye de güle güle diyebiliriz
Sosyalist İşçi’nin geçen sayısında 2006 yılı içinde güle güle dediklerimiz uzun uzun anlatılmış. 2007 yılında ise sağlık yasasını çöpe yollayacağımız anlatılmış. Ama bence 2007 yılında asıl AKP hükümetine güle güle demeliyiz. Yeter mi? Yetmez! AKP’nin yanı sıra Deniz Baykal’ın CHP’sine de güle güle demeliyiz.
Yeter mi? Yetmez! AKĞ ve CHP’nin yanı sıra Bush’a, Blair’e de güle güle diyebiliriz. Ama bence bu da yetmez. Asıl kapitalizme güle güle diyebiliriz.
Mine BİLGİN


Müzik üzerine daha çok yazı

Sosyalist İşçi’nin kültür ve sanat sayfaları oldukça ilginç. İyi yazılar çıkıyor ama müzik üzerine yazılar diğerlerine göre daha az. Oysa gençler daha çok müzikle ilgileniyor.
Müzisyenlerle röportajlar yapın. Barışarock’a birçok müzisyen katıldı. Onları bize kendi ağızlarından tanıtabilirsiniz.
Kerem Kabadayı ile konuşabilirsiniz. Tutarlı bir antiemperyalist.
Selin UĞUR


Liseli eki
Ben lisede okuyorum. Bizim sorunlarımız çok fazla. Baskı altındayız. Köreltici dersler okuyoruz. Bizden habire para istiyorlar. Çok rekabetçi bir ortamdayız.
Bütün bunlar giderek daha da artıyor.
Bu nedenle liselilerin sorunlarını anlatan bir ek çıkartabilirsiniz. Biz liseliler katkı veririz.
Liseli Sadık


Faşistler saldırıyor

Devlet Bahçeli’nin talimatı ile bir süredir ülkücüler heryerde saldırıyorlar. Sadece sosyalistlere ve Kürtlere değil, beğenmedikleri herkese saldırıyorlar. hem de çok kanlı bir biçimde. Satırlarla, baltalarla. Bunlar katil sürüsü.
Ülkücü faşistlere karşı di-renmek lazım. Saldırdıkları heyerde cevap vermek gerekir. Meydanı onlara bırakmayalım.
Faşistlere karşı en büyük yığınlarıharekete geçirmek gerekir. Bunu onları sistemli bir biçimde teşhir ederek yapabiliriz. Sadece saldırganlıklarını anlatmak yetmez. Geçen hükümet döneminde uyguladıkları yeni liberalizmi de anlatmak gerekir. Özelleştirmeleri vs. Ayrıca MHP’li bakanların nasıl hortumladığını da anlatmak gerekir.
Metin BİRGÜL


SON SÖZ
Sosyalist İşçi bu sayısı ile birlikte haftalık oluyor. Haftalık bir gazetenin yükü ağır. Bu nedenle Sosyalist İşçi kısa bir süre 8 sayfa olarak yayınlanacak. Bu arada yeteneklerimizi geliştirmeye ve en kmısa zamanda 12 sayfaya çıkmayı hedefliyoruz.
Haftalık Sosyalist İşçi daha çok haber ağırlıklıolacak. Bu nedenle Antikapitalist eki de aylık olacak.
Sosyalist İşçi’nin ve Antikapitalist ekinin yanısıra en kısa zamanda 2 aylık bir teorik dergi çıkarmayı planlıyoruz.
Sosyalist İşçi’nin sayfa sayısı ile birlikte fiyatı da düştü: Sosyalist İşçi artık 1 YTL.
Ayda 4 sayı Sosyalist İşçi ve 1 Antikapitalist çıkacak. Abone olarak bunları 7 YTL yerine 5 YTL’ye alabilirsiniz. Ama Sosyalist İşçi’nin yaşamasına biraz daha fazla katkıda bulunmak istiyorsanız 1 aylık abonelik için 10 YTL de verebilirsiniz.
Size kalmış.


BENCE BAŞKA BİR DÜNYADA
…televizyonlarda televizyonları kapatma yetkisine sahip bir kurumun reklamı yapılmayacak. RTÜK'ün şu an TV'lerde (ücretsiz ve zorunlu) yayınlanan bir reklamı var. Reklamın metni "sizin görüşünüze başvuruyoruz" ile özetlenebilir. İzleyiciler birbiri ardına gelip ellerinde yap-boz parçalarıyla duvardaki ekrana yansıyan bir görüntüyü tamamlıyor. Böylece TV'de ne izleyeceğine izleyici karar vermiş oluyor.
İlk bakışta demokratik gibi görünebilir. Ama, her şeyden önce, reklamı yapılan kurum anti demokratik. Kafasına göre yayın yasaklatan, kanal kapatan, radyo ve TV kanallarının gelirlerinin önemli bir kısmına el koyan, üstüne bir de kendi reklamını zorla yayınlatan bir ucubelik.
Halkı basın özgürlüğünün değil devletin bir baskı aracının yanında yer almaya çağırıyor. Üstelik, icraatini yerine getirmek için halkın vergileriyle tutulmuş memurlar yetmezmiş gibi, bir de insanları muhbirliğe zorluyor. Milyonlarca insan bütün gün oturup TV programlarındaki 'aykırı' (tabii ki resmi devlet görüşlerine aykırı) unsurları tespit edecek, hemen telefona sarılıp durumu RTÜK'e ihbar edecek.
Örneğin, bir ülkücü faşist, solcuların bir anti faşist gösterisini, 'komünizm propagandası yapılıyor' diye ihbar edebilecek. Ya da bir muhafazakar, diyelim eşcinsellerin sorunlarını konu alan bir programı, 'çocukların ahlakını bozuyor' diye şikayet edebilecek.
Bence sosyalist toplumda, her şey gibi TV yayınları da kolektif olarak belirleneceği için, RTÜK gibi demokrasi karşıtı kurumlara gerek olmayacak. Biz de bir programı izlerken ayıp, günah, yasak unsurları didiklemeye çalışmak yerine, programın içeriğinden zevk almaya bakacağız.
Cengiz Alğan



sosyalist işçi
ne savunuyor?

Aşağıdan sosyalizm

-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.
Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet gereklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.
Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperya-lizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapita-listidir.
-Sosyalistler bu ülkelerde işçi sınıfının iktidardaki bürokratik egemen sınıfa karşı mücadelesini destekler.
Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi sınıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
-Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz