Sosyalist İşçi 276 (24 Mart 2007)
İsrail sorunu tırmandırıyor
Filistin'de yeni hükümet yemin törenini yaptı. Ülke dışından törene katılan Ekmeleddin İhsanoğlu, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakanı İsmail Haniye ile baş başa görüşmeler yaptı. Yeni hükümet Hamas ile El Fetih arasında ateşkes çabaları doğrultusunda önemli bir adım. İhsanoğlu, "Hem Abbas, hem de Haniye ile ikili görüşmeler yaptım. Tüm itilaf unsurları geride bırakıldı. Çok ümitliyim" diye konuştu.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert ise uluslararası topluma, Hamas ile El Fetih'in kurduğu yeni hükümete de boykot uygulanması yönünde çağrıda bulundu. "Ulus-lararası toplumun hükü-meti tecrit etmek için be-nimsediği tutumu devam ettireceğini umuyoruz" ifadesini kullandı.
ABD kabinenin Hamaslı üyeleriyle temas kurma-yacağını, ancak duruma göre diğer üyelerle görüşebileceğini duyurdu. Yeni birlik hükümeti kurulmasına rağmen, Filistin hükümetine doğrudan yardım ambargosunu kaldırmayacaklarını bildirdi.
Ortadoğu'da akan kanın bütününden sorumlu iki ülke, ABD ve İsrail barış yolundaki her adıma karşı olduklarını bir kez daha kanıtladı.
ABD raporunda itiraf: Afganistan'da başarısızlık
Tony Blair'in Irak'taki birlikleri geri çekeceğini açıklamasından sonra Dışişleri Bakanı Des Browne 1.400 askerin daha Afganistan'a yollanacağını duyurdu. Ama Afganistan'da savaştan başarıyla çıkılması ihtimali uzak.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (CSIS) bulguları bu yönde. Raporun başlığı "Kırılma Noktası". Rapor sıradan binlerce Afganla görüşülerek hazırlanmış. Durum giderek kötüleşiyor. Kabil hükümeti giderek izole oluyor. Halkın beklentileri karşılanmamış.
Başarısızlığın nedeni ABD’nin yerleştirdiği kurumlar. Açılan yeni mahkeme salonları ve polis karakollarına rağmen halk adaleti kabile yetkililerinden bekliyor. Çünkü çoğunluk mahkeme masraflarını karşılayamıyor.
İşgalin gelecekteki istikrarını sağlaması beklenen Afgan ordusunda bile düzensizlik hakim. ABD'nin sağladığı milyarlarca dolarlık askeri yardım da işe yaramıyor.
Daha fazla asker
Hayatını tarımla kazanan büyük çoğunluk giderek yoksullaşıyor ve afyon ekimine yöneliyor. İşgalden bu yana temel hizmetler sağlanamıyor. Kabil günde en fazla 2 saat elektrik alabiliyor. Yine de Afganistan'a daha çok asker göndermeyi tek çözüm olarak görüyorlar.
Geçen haftalarda savaş suçlusu ilan edilerek hapse atılanlara af talebiyle sokağa çıkan 25 bin kişinin eylemi derhal işgal karşıtlığına dönüştü. Göstericiler "ABD'ye ölüm! sloganları attılar.
Direnişin ana gövdesini Taliban'ın oluşturuyor. Ama giderek fazla sayıda insan işgal karşıtlığına yöneliyor. Raporun hazırlayıcılarından Seema Patel durumun medyada yansıtıldığından çok daha vahim olduğunu belirtiyor. Afganistan'dan yeni ayrılan General Karl Eikenberry ABD kongresinde yaptığı konuşmada "hükümetin Afgan halkı gözünde inandırıcılığını yitirdiğini ve demokratik, ılımlı ve kendi kendine yeten bir devlet kurma hedefinin sonsuza kadar ortadan kalktığını" söyledi.
ABD sadece Irak'ta değil Afganistan'da da batağa gömülmüş durumda.
AB yurttaşları AB'li olmaktan mutsuz
Financial Times gazetesi ile Harris şirketi tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasında, 50'nci yaş gününü kutlamaya hazırlanan Avrupa Birliği'nde vatandaşların yüzde 44'ünün Birlik üyesi olmaktan mutsuz olduğu sonucu çıktı.
Financial Times'ın habe-rine göre, 50'nci yaş kutlamalarının kötüye gittiğini düşünüyor. Ankete göre AB üyesi olduktan sonra ülkelerinin geliştiğine inananların oranı yüzde 25'te kaldı.
Ankete katılanların şikayetlerinin başında Birliğin çok bürokratik olması geliyor.
Bir Amerikan klasiği
G-8 ile kalkınmakta olan ülkelerin çevre bakanlarının Almanya'nın Postdam kentinde yaptıkları konferansta iklim değişikliğiyle mücadele konusunda büyük görüş farklılıkları ortaya çıktı. Katılımcı ülkelerin büyük bölümü hemen harekete geçilmesini isterken, ABD bazı önemli önerilere destek vermedi.
Üye ülkeler karbon gazı ve benzeri gazların atmosfere salımının azaltılması çabalarının, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayla el ele ilerlemesi gerektiğinde genel olarak hemfikir. Ancak, ABD karbon alışverişine ve kalkınmakta olan ülkelerde yağmur ormanlarının korunması için yapılacak mali yardımlara ilişkin bir öneriye muhalefet etti.
Kyoto'yu da imzalamadı
Atmosfere salınan karbon emisyonlarında indirime gidilmesi konusunda ilk anlaşma, Kyoto kentinde 1997 yılında yapılan zirvede sağlanmıştı. Aradan geçen 10 yıla rağmen Bush yönetimi çevrecilerin bütün baskılarına rağmen anlaşmaya imza atmadı.
BENCE BAŞKA BİR DÜNYADA
… maalesef kara mizah türündeki haberlerden mahrum kalacağız. Star Ana Haber'de izledim Pazar akşamı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik otistik çocuklar için yapılmış bir merkezi ziyaret ediyor. Küçük bir kız çocuğuna banka hesap cüzdanı gibi bir şey uzatıyor. Kız şaşkınlıkla hesap cüzdanına bakıp "Bu mu? Hediye bu mu?" diye soruyor. Bakan "Evet. Bu işte hediyen." diye 'babacan' bir tavırla uzattığı cüzdanı tekrar kızın avuçlarına sıkıştırıyor.
Asıl mizah buradan sonra başlıyor ama. Bakan bakıyor ki elindekini anlamamış, bu kez cebinden çıkarıp 50 ytl veri-yor. Kız yine şaşkın, elindekini hem anlamlandıramamış hem küçümser: "Bu mu?" diye soruyor yine. Bu kez Bakan da şaşkın. O da anlayamıyor kızın parayla 'kuramadığı' ilişkiyi. "Bundan güzel hediye mi olur? Bununla istediğini alırsın." diyor. Kız oralı değil: "İnsan elinde bir paketle gelir!" diye fırça atıyor karşısındaki tanımadığı adama.
Bence başka bir dünyada ihtiyaçlarımızı para adını verdiğimiz kağıtlarla ya da banka hesap cüzdanı adını verdiğimiz ve içinde sanal bir para gizli daha kalın kağıtlarla karşılamaya ihtiyacımız olmayacak. Çünkü bütün toplumun bütün ihtiyaçları hepimizin harcadığı toplumsal emek miktarı karşılığı sağlanmış olacak. Bunun için de para denen zırvalığa ihtiyacımız olmayacak. İhtiyacımız olanı istediğimiz kadar, istediğimiz yerden alabileceğiz. Her ay başı kira, elektrik, su faturası, telefon kontörü parası ödemek zorunda kalmayacağız.
Bu hizmetler ücretsiz olacağı için sınırlı konuşma imkânı olanlara sunulan kontör hizmeti zaten ortadan kalkmış olacak (alın size gereksiz bir işkolu daha. Başka bir dünyada kontör kartları da basılmayacağı için çevre daha az kirlenecek).
Otistik küçük kız çocuğu 'başka bir dünya'yla ilişkisini Bakan'dan çok daha önce kurmuş.
Cengiz Alğan
sosyalist işçi
ne savunuyor?
Aşağıdan sosyalizm
-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratıcısı işçi sınıfıdır. Yeni bir toplum, işçi sınıfının üretim araçlarına kolektif olarak el koyup üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle mümkündür.
Reform değil, devrim
-İçinde yaşadığımız sistem reformlarla köklü bir şekilde değiştirilemez, düzeltilemez.
-Bu düzenin kurumları işçi sınıfı tarafından ele geçirilip kullanılamaz. Kapitalist devletin tüm kurumları işçi sınıfına karşı sermaye sahiplerini, egemen sınıfı korumak için oluşturulmuştur.
-İşçi sınıfına, işçi konseylerinin ve işçi milislerinin üzerinde yükselen tamamen farklı bir devlet gereklidir.
-Bu sistemi sadece işçi sınıfının yığınsal eylemi devirebilir.
-Sosyalizm için mücadele dünya çapında bir mücadelenin parçasıdır. Sosyalistler başka ülkelerin işçileri ile daima dayanışma içindedir.
-Sosyalistler kadınların tam bir sosyal, ekonomik ve politik eşitliğini savunur.
-Sosyalistler insanların cinsel tercihlerinden dolayı aşağılanmalarına ve baskı altına alınmalarına karşı çıkarlar.
Enternasyonalizm
-Sosyalistler, bir ülkenin işçilerinin diğer ülkelerin işçileri ile karşı karşıya gelmesine neden olan her şeye karşı çıkarlar.
-Sosyalistler ırkçılığa ve emperya-lizme karşıdırlar. Bütün halkların kendi kaderlerini tayin hakkını savunurlar.
-Sosyalistler bütün haklı ulusal kurtuluş hareketlerini desteklerler.
-Rusya deneyi göstermiştir ki, sosyalizm tek bir ülkede izole olarak yaşayamaz. Rusya, Çin, Doğu Avrupa ve Küba sosyalist değil, devlet kapita-listidir.
-Sosyalistler bu ülkelerde işçi sınıfının iktidardaki bürokratik egemen sınıfa karşı mücadelesini destekler.
Devrimci parti
-Sosyalizmin gerçekleşebilmesi için, işçi sınıfının en militan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partide örgütlenmelidir. Böylesi bir parti işçi sınıfının yığınsal örgütleri ve hareketi içindeki çalışma ile inşa edilebilir.
-Sosyalistler pratik içinde diğer işçilere reformizmin işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
-Bu fikirlere katılan herkesi devrimci bir sosyalist işçi partisinin inşası çalışmasına omuz vermeye çağırıyoruz