Sosyalist İşçi 286 (16 Haziran 2007)
İncirlik Amerikan Üssü kapatılsın!
Orada 90 tane
nükleer bomba var
ya patlarsa?
1954 yılında kurulan, o tarihten beri ölüm, utanç ve beladan başka bir şey getirmeyen İncirlik Üssü'nün geleceği tartışılıyor. 3 Haziran 2003 yılında hükümetin gizli genelgesiyle faaliyetlerine izin verilen üssün kullanım süresi her yıl uzatılmıştı. 23 Haziran'da genelgenin süresi yine doluyor, ancak hükümet üssün geleceği konusunda herhangi bir açıklama yapmıyor. Ancak savaş karşıtları haykırıyor, İncirlik'in, ABD'nin, Bush'un kullanım süresi çoktan bitti. Kapatın! Yerine kocaman bir çocuk bahçesi yapın!
53 yıldır faaliyetlerine izin verilen, Türkiye'nin denetiminden uzak, ABD ordusunun kendi kuralları doğrultusunda kullanılan İncirlik Amerikan Üssü sayısız savaş suçuna imza attı. Oradan kalkan uçaklar defalarca Irak'ı vurdu.
İncirlik üssü, dünyada ABD hegemonyası ve askeri müdahaleler açısından belirleyici bir öneme sahip. Konumu itibarıyla buradan kalkan savaş uçakları Afganistan'a, Irak'a, İran'a rahatça ulaşabiliyor. Sadece saldırı açısından değil, lojistik açıdan da İncirlik belirleyici bir öneme sahip. Bölgeye gelen ABD askerleri önce burada konaklıyor, sonra bölgeye dağıtılıyor. Irak'tan dönen askerler, yaralılar ve hastalar buraya getiriliyor. Daha da önemlisi bölge için en büyük tehdit burada duruyor, 50'si uçaklarda vurmaya hazır, toplam 90 nükleer başlıklı bomba İncirlik'te duruyor.
Türkiye topraklarında yer alsa da İncirlik Üssü ABD toprağı sayılıyor ve ABD askeri kuralları burada geçiyor. Bir denetim uygulanmıyor, göreve gelen her Türk hükümeti İncirlik Amerikan Üssü'nün kötü amaçlar için kullanılmasını onaylıyor. Ancak bu kez durum farklı. 2003'ten bu yana İncirlik Amerikan Üssü'nün kapatılması için yürütülen Küresel BAK kampanyası ve Greenpeace'in ululararası baskısının sonucu tüm dünyadan gizlenen gerçek açığa çıktı. ABD Dışişleri Bakanlığı, İncirlik'teki nükleer bomba deposunu açıklamak zorunda kaldı.
İncirlik Amerikan Üssü'nün faaliyetlerine izin veren gizli genelgenin süresi 23 Haziran'da dolarken, hükümet ABD senatosunda Ermeni soykırımına ilişkin yasanın çıkmasını engellemek için İncirlik kozunu oynamak istiyor. Ancak hükümetin bu tutumu üssün faaliyetlerine kalıcı bir son vermekten uzak, milyonlarca insanın yaşamıyla oyanayan bu kötülük odağı bir siyaset malzemesi yapılamaz.
Küresel BAK, İncirlik Amerikan Üssü'nün kapa- tılması için yürüttüğü kampanyayı genişletmek ve kitleselleştirmekte kararlı.
Bu uzun soluklu bir mücadele. İlk hedef büyük bir tehdit olan 90 nükleer başlığın buradan götülmesini sağlamak olacak. İkinci hedefse üssün varlığını tartıştırmak ve kapatılmasını sağlamak. Üçüncü hedefse oraya kocaman bir çocuk bahçesini yaptırmak.
Milliyetçilerin maskesi
İncirlik'te düşüyor
Her türden milliyetçi Amerika'ya atıp tutuyor. Darbeci miting kürsülerinden anti-emperyalist nutuklar atılıyor. Ancak darbeciler ve milliyetçiler, İncirlik Amerikan Üssü'nün varlığına itiraz etmiyor.
Edemezler, çünkü ABD'yi üs açmaya davet eden, darbelerle topluma biçim verirken İncirlik'e itiraz etmeyen onlardır. NATO üyeliğini tartışmasız bir gerçek olarak sunanlar onlardır. ABD ve İsrail'le stratejik ortaklık kuranlar en azgın milliyetçilerdir. İncirlik Amerikan Üssü'nün kapatılması için yürütülen mücadeleyi sadece komşularımıza yapılan kötülüklere son vermek için değil, Türkiye'de darbelere, ırkçılığa, IMF programlarına son vermek için de yükseltmeliyiz. Küresel kapitalizm varlığını küresel jandarmasına borçlu.
TKP'nin Baskın Oran'a desteği!
Aydemir Güler, TKP Başkanı. soL internet gazetesinde 7 Haziran'da bir yazı kaleme almış. Yazıda "Kendi adıma, hele seçim dönemine giril-mişken, sol içi polemik yapmamaya özen göstermeye kararlıyım." diyor. Sonra başlıyor Baskın Oran'ın adaylığını da duruşunu da yerden yere vurmaya.
"Sol anti-emperyalist değildir" diyeceksin, ve solun adayı olacaksın! Bravo" diyor, Baskın Hoca için. "Öteki" aşağı, "öteki" yukarı… Bu boş kavramın liberal solcuların elinde açık faaliyette bulunamayan tarikatlara, misyonerlerin vahşice öldürülmesi üzerine Hıristiyanlığa, cumhurbaşkanını seçemedi diye TBMM'ye, ihaleye alınmadı dile bir holdinge yayılmasında şaşacak bir şey yoktur" diyor Baskın Oran'ın ezilenlerden yana tavrı için.
TKP seçimlere, olsa olsa oyunu biraz artırmak ve yurtseverlik propagandası yapmak için giriyor. Baskın Oran ise ezilenlerin sesini meclise taşımak, bugüne kadar sesi kısık çıkanların sesine gür bir ses eklemek için. İşçilerin, kadınların, gençlerin, Kürtlerin, Hristiyanların, eşcinsellerin, türbanlı kadınların, transeksüellerin, medikosu kapatılan öğrencinin sesine ses katmak için. Baskın Oran milliyetçiliğe karşı net bir tutum alarak seçimde aday.
TKP ise yurtseverlik anlatıyor. TKP, nükleer santral yapımına karşı çıkmıyor. TKP milli silah sanayine karşı değil, ne de olsa bir gün iktidarı ele geçirecek ve o vakit o silahlar gerekli olacak. Bunu söylüyor. TKP düzenli orduya, zorunlu askerliğe karşı değil. TKP eşcinsellerin, transseksüellerin yanında hiç değil. Onun derdi vatan toprağı -hani şu kutsal olan.-
TKP, bu haliyle böyle konuşunca, olsa olsa Baskın Oran'ın oylarını artırıyor, sağolsun.