Sosyalist İşçi 318 (29 Mart 2008)

 

Sayfa 2 :


Kurşun, gaz bombası, kalaslar
20 Mart:
" Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde korucular Newroz kutlaması yapan halkın üzerine kaleşnikofla ateş açtı. Olayda Nedim Ertan (25) ayak ve çenesinden, Reşit Kolanç (35) kolundan, Nurettin Kolanç (50) yüzünden, Feyruz Kolanç (25) bacak ve kalçasından, Şerif Turan da (17) ayaklarından yaralandı. Silopi İlçesi'nde ise polis, gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Olayda Recep Aşan (15) adlı kişi kalçasına isabet eden gaz bombasından, onlarca kişi de arbede sırasında yaralandı.
" İzmir'in Narlıdere İlçesi'nde düzenlenen Newroz kutlamalarına polisin müdahalesinde 4 kişi yaralandı.
21 Mart
" Urfa'nın Viranşehir İlçesi'nde Newroz kutlaması sonrası meydana gelen olaylarda 11 kişi yaralandı.
" Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde yapılan Newroz kutlamaları sonrası yürüyüş yapan yüzlerce kişiye polis panzer, gaz bombaları ve silahla müdahale etti. Olaylarda 23 yaşındaki Kadri Bilen karnına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Vesile Kaçmaz adlı kadının kolu kırılırken, gaz bombasından etkilenen Netice Elçioğlu, Rumeya Arık, Sebahat Bilgiç, Halime Konak, Bahar Karlan, Kadriye Ekine ve Türkan Alaca da Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
22 Mart
" Van'daki gösterilere yönelik müdahalede 14'ü polis 65 kişi yaralandı. Durumu ağır olan Gülşah Aslan, Ayhan Kurt, Yüksel Sönmez ve Ayhan Mayan adlı vatandaşlar Van Araştırma ve Devlet Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. 35 yaşındaki Zeki Erinç hayatını kaybetti.
" Hakkari'de DTP İl binası önünde yapılan basın açıklamasına polisin müdahale etmesi sonucu aralarında Hakkari eski Belediye Başkanı Metin Tekçe'nin de aralarında bulunduğu 23 kişi yaralandı.
" Siirt'te çıkan olaylarda Ahmet Bartık ve Sosın Özalp adlı kişiler, aldıkları kurşun yarası sonucu Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi.
23 Mart
" Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'ndeki gösterilerde vücutlarına kurşun isabet eden Selim Akbaş, Raif İren ve Savaş Babalıtaş adlı kişiler, Van'daki hastanelere kaldırıldı. Göğsüne kurşun isabet eden 20 yaşındaki İkbal Yaşar yaşamını yitirdi. (ANF)
Tamamı barışçıl yürüyüşlerdi.


Newroz 2008: Yüzbinler barış için yürüdü
Savaş yanlıları kan döktü

Yüzbinlerce Kürt DTP’nin çağrısıyla Newroz’da sokağa çıktı. Katılım geçen yıla göre oldukça yüksekti. İçişleri Bakanı’nın sözüne rağmen Van, Yüksekova, Siirt, Şırnak ve Mardin’de polisin müdahalesi sonucu çıkan çatışmalarda 300’den fazla gösterici yaralandı. İki gösterici yaşamını yitirdi. Biri göğsünden kurşunla vurularak öldürüldü.
DTP’nin Kürt sorununda barışçıl ve siyasal çözümü öne çıkardığı bu yıl ki Newroz kutlamaları 13 Mart’ta Diyarbakır’da başladı.
Kutlamaların gerginlik, çatışma ve provokasyondan uzak tutulması için DTP Grup Başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk ile DTP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, geçen hafta İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ı ziyaret etti.
Bakan söz verdi ama
DTP temsilcileri kutlamaların belirtilen yer ve tarihlerde yapılması halinde herhangi bir sorun çıkmayacağını bakana iletti. İçişleri Bakanı Beşir Atalay 'Partinizin kutlamaların sorunsuz geçmesi için yapacağı planlama önemli. Bundan memnuniyet duyarız. Olaysız geçmesi için gerekli yerlere bildireceğim’ diyerek DTP’nin ziyaretine olumlu yaklaştı. Ancak Bakan sözünde durmadı. Ya da bölge valilerine ve kolluk güçlerine söz geçiremedi.
Van’da valilik DTP’nin Newroz’u hafta içi değil cumartesi günü kutlama isteğine son ana kadar cevap vermedi. Sonra yasakladı. 22 Mart’ta sokağa çıkan binlerce insana panzerlerle, coplarla, kalaslarla ve kurşunla müdahale edildi. Başından kurşunla vurulan 35 yaşındaki ayakkabı tamircisi Zeki Erinç yaşamını yitirdi. Oysa Antep’te ve başka yerlerde aynı şekilde gerçekleşen eylemlere polis müdahalesi olmamış ve kimsenin burnu kanamamıştı. Van’ı Siirt, Şırnak ve Mardin’deki polis müdahaleleri izledi. Bakan susmakla yetindi.
23 Mart günü bu kez Hakkari Yüksekova’da kan döküldü. Halk DTP’nin çağrısıyla barışçıl bir yürüyüş yaptı. Yanıt yine kurşunlar oldu. 20 yaşındaki İkbal Yaşar göğsünden vurularak öldürüldü.
Her fırsatta DTP’ye “terör örgütünün uzantısı” yaftasını vuranların yarattığı terör Kürt sorununda barışçıl çözüm yanlılarına verilmiş bir gözdağıydı. Ancak Newroz kutlamalarına katılan yüzbinlerce Kürt istendiği gibi provokasyona gelmedi.
Saldırılar ve provokasyon girişimi bu yıl ki Newroz’a kitlesel katılımı engelle-yemedi.
En büyük gösteri yüzbinlerin katılımıyla Diyarbakır’da gerçekleşti. Güvenliği bizzat DTPliler tarafından sağlanan eylemde bir tek kişinin burnu kanamadı.
İkinci büyük gösterinin adresi İstanbul’du. Kazlıçeşme’de Newrozu kutlamaya gelen 200 binden fazla Kürt tüm provokasyon girişimlerine rağmen güçlü bir sesle barışı haykırdı. Polis geride durdu, burada da tek bir çatışma yaşanmadı.
DTP gerçekleşen çatışma ve olaylardan AKP’yi sorumlu tuttu. DTP’ye göre saldırılar AKP tarafından merkezi olarak yürütüldü.
DTP’liler böyle düşünmekte haklı mı, yoksa olağanüstü yetkilerle donatılan bölge valileri AKP’yi dinlemeyerek ortalığı savaş alanına mı çevirdiler?
DTP’lilere güvence veren İçişleri Bakanı barışçıl gösterilere neden saldırıldığını açıklamak ve bu sorulara yanıt vermek zorunda.
Newroz 2008 bir kaç şeyi birden gösterdi.
Barışçıl çözümün muha-tabı DTP’dir. Kürt halkının önemli bir kesimi DTP tarafından temsil edilmektedir. Yüzbinlerce Kürt bu gerçeği eylemleri ile bir kere daha gösterdi. Meclise girdiği günden itibaren ağır baskı ve saldırıların hedefi haline getirilen DTP’nin siyaset yapamasına izin verilirse gerçek barışçıl adımlar atılabilir.
Newroz gösterileri sorunun dışarda değil içerde olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Newroz’u kana bulamak ve siyasal çözümü tartışma dışı bırakmak isteyenler başarılı olamadılar.
Kürtler ne istediklerini açıkça ortaya koydular. Şimdi sıra Türkler içinde savaş politikalarının sorgulanmasında ve barışçı adımların atılmasında.


DTP’yi kapatmayın!

1994’te meclisten gözaltına alınıp hapse atılan DEP’lilerden sonra ilk kez meclise giren ve grup kuran DTP hakkında açılan kapatılma davası sürüyor.
Yöneticileri yargılanıyor, milletvekili dokunulmazlıkları kaldırıldığı taktirde DTP milletvekillerinin bir çoğunun hapse girmesi kaçınılmaz.
Türkiye’de parti kapatmalarda Kürt sorunu ya da resmi adıyla bölücülük, “laiklik” kadar belirleyici bir başlık oldu. HEP, DEP, HADEP gibi yasal Kürt partileri aldıkları oya bakılmaksızın bu gerekçeyle kapatıldılar.
Her seferinde yenisini kurarak devam ettiler. Ancak kapatılan her partiyle birlikte barıştan uzaklaşıldı. Bugün DTP kapatılırsa sorunun çözüm adresi yine belirsizleşecektir. AKP gibi DTP’nin de kapatılmasına karşı çıkmak, DTP üzerindeki tüm baskılara karşı çıkmak gerek. DSİP, DTP’yle dayanışmaya, barıçıl çözüm için atılan her adımın içinde olmaya devam edecektir.