Sosyalist İşçi 318 (29 Mart 2008)

 

Sayfa 10 :


2009 yerel seçimlerinde mahalleden meclise
Yerel seçimler yaklaşıyor. İhtiyar heyetlerinden muhtarlıklara, belediye başkanlıklarından belediye meclisi üyeliklerine kadar bir dizi yerel yönetim birimini seçeceğiz.
Yıllardır neo-liberal politikaların uygulama alanı haline gelen ve yurttaşlara hizmeti değil, kentsel dönüşümden özelleştirmelere, taşeronlaştırmadan ihale yolsuzluklarına kadar sermayeye alan açmayı görev edinen belediyeler; anti-demokratik, şeffaf olmayan, yerel gereksinim ve talepleri göz ardı eden bir işleyişe sahip.
Bizler demokratik, halka açık, şeffaf ve denetlenebilen; devlet dairesi gibi değil halkın doğrudan katılımına açık; kârı değil insanı ve canlı yaşamını önemseyen; ekolojik dengeyi koruyan; yoksullara, çocuklara ve kadınlara her an ulaşabilen ve düzenli hizmet vermeyi merkezine alan, yerel gereksinim ve talepleri ön planda tutan yerel yönetimlerden yanayız.
Muhtarlıklardan belediye başkanlıklarına kadar, alışılagelmiş partilerin emir komuta zincirine bağlı olarak çalışan ve bu partilerin savaşçı, ayrımcı, neo-liberal uygulamalarının birimleri haline gelen yerel yönetim seçimlerinde seçeneksiz değiliz.
22 Temmuz Genel Seçimlerinde; Ufuk Uras, Baskın Oran ve Bağımsız Kürt adayların seçim kampanyaları ve seçimlerde bağımsız adaylar Ufuk Uras ve 20 Kürt milletvekilinin zafer kazanmış olması, yerel seçimler için hangi adımı atmamız gerektiğini gösteriyor.
Özellikle "Meclise Ufuk Gerek!" kampanyasında görüldüğü gibi tüm demokratik muhalif güçleri birleştiren; IMF'ye, savaşa, küresel ısınmaya, her türden ayrımcılığa karşı kampanyaların aktivistlerini bir araya getiren; sendikaları, emek ve meslek örgütlerinin ve iki yüzlü burjuva siyasetinden sıtkı sıyrılan tüm emekçilerin desteğini arkasına alan bir seçim kampanyasının kazanma gücü olduğunu gördük.
Bizler, yerel seçimlerde de benzer bir adımın atılması durumunda, Türkiye çapında belediye başkanlıkları, belediye meclis üyelikleri, muhtarlıkların kazanılabileceğine ve bunun yerel yönetim anlayışına yeni bir soluk getireceğine inanıyoruz.
Türkiye çapında başlatılacak bir kampanya, tıpkı 22 Temmuz seçimlerinden önce olduğu gibi, topluma sunulan kırk katır mı, kırk satır mı ikilemi yerine doğrudan demokrasiyi, çeşitliliği, eşitliği, sivil ve özgürlükçü siyaseti, emeğin hakkını arayanların, yoksulların ve ezilenlerin birliğini savunarak önemli bir seçenek sunabilir.
Adaylarını ön seçimlerle, gençler ve kadınların öne çıktığı ve doğrudan demokrasiye uygun bir yöntemle belirleyecek bir kampanya, mücadeleci ve dirençli bir kampanya olacaktır.
Bizler, "Mahalleden Meclise!" diyerek çeşitliliğini zenginliği olarak gören birleşik bir mücadeleyle, bazı yerellerde, belediye başkanlıklarının dahi kazanabileceğini ve birçok belediyede, belediye meclis üyesi ve çok sayıda mahallede de muhtar adaylarımızın seçilebileceğini ve böylece yerel ölçekte de yeni bir "ufuk" açabileceğimizi düşünüyoruz.
Türkiye çapında alınacak yüz binlerce oy, böyle bir seçim kampanyası etrafında bir araya gelecek muhalefetin de gücünü gösterecek ve yoksulluğu, savaşı ve ırkçılık dahil her tür ayrımcılığı dayatanların karşısında gücümüzün küçümsenmemesi gerektiğini kanıtlayacaktır.
Seçeneksiz değiliz!
Yüz binlerce sesiz, yüz binlerle kazanacağız!


Mahalleden meclise: Yeni bir sol
İnsan hafızası tehlikeli bir biçimde unutkandır. Solun hafızası ise daha da zayıf. 1 Mart 2003 unutuldu, geçen sene Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra patlayan byük hareket unutuldu. Baskın Oran'ın Türkiye çapında büyük bir etki yaratan kampanyası unutuldu. Ufuk Uras'ın sonu seçim zaferiyle tamamlanan büyük seçim kampanyası unutuldu.
Bu unutkanlık sırasında asıl unutulan ise bu kampanyalara ve eylemlere katılan, hareketin örgütlenmesinde yer alan binlerce, on binlerce aktivist.
Harekete geçmeli
Bu yüzden Küresel Eylem Grubu, KEG'in başlattığı Mahalleden Meclise kampanyası çok önemli. Sosyalist İşçi bu kampanyayı tüm gücüyle destekliyor. Çünkü, her şeyden önce bu kampanyayla unutulanlar yeniden hatırlanacak.
Yeniden aktivistlerle buluşulacak. Binlerce insan yeniden kazanma umuduyla bir araya gelecek ve gücümüzün tahmin ettiğimizin çok ötesinde olduğu bir kez daha görülecek.
Mahalleden Meclise kampanyası her yerelde, her işyerinde, her hastanede, her okulda, her mahallede, her üniversitede yaygın bir biçimde örgütlenebilir.
Bu yüzden şimdi harekete geçme zamanı.
Kazanmak için kampanya
Mahalleden Meclise yerel seçimlerde her düzeyde harekete geçerek yüz binlerce oy almak için çalışacak bir kampanya. Yerel seçimlerde bazı belediye başkanlıklarının kazanılması, bir dizi yerel yönetim alanında temsilcilerimizin seçilmesi ama en önemlisi seçim sonucunda yüz binlerce oyun toparlanması, hareketin boyutlarını daha da büyütecektir.
Yüz binlerce oy almış bir kampanyanın parçası olan tüm aktivistler açısından daha ileri bir adımı hep birlikte atmak, yeni bir siyasal sıçrama yapmak için tartışmak çok daha kolay hale gelecektir.
Genel ve yerel kampanya
KEG'in yerel seçim kampanya metninde hem yerel yönetimlere ilişkin devrimci bir yaklaşım var. Aynı zamanda savaşa, ırkçılığa, yeni liberalizme karşı genel politik propaganda için de Mahalleden Meclise kampanyası güçlü bir zemin sunuyor.
Kısacası hem birleştiren, hem de siyasal açıdan son 10 yılın hareketinin tüm kazanımlarını sahiplenen ve içeren bir kampanya. Bir yandan İhtiyar heyerlerinden belediye başkanlıklarına kadar tüm yerel yönetim mekanizmasının demokratikleşmesini ve yoksulların ve ekolojik dengenin korunduğu bir yerel yönetim anlayışını savunuyor. Öte yandan sayısız kampanyayı birlikte örgütleyen, bu kampanyalara çeşitli düzeylerde destek veren binlerce aktivisti bir araya getirmeye çalışıyor.
Ufuk Uras ve Baskın Oran kampanyası da benzer özelliklere sahipti. Neo liberalizme karşı, savaş ve işgal politikalarına karşı, ırkçılığa karşı, cinsel ayrımcılığa karşı, nükleer santrallara ve küresel ısınmaya karşı mücadelerin deneylerini birleştirmişti.
Önemli olan harekete yeni kanallar açabilmektir. Önemli olan yeni hareketin yeni bir sol kurmak için deneyim biriktirmesidir. Mahalleden Meclise kampanyası bütün bu işlevlere sahip olan bir kampanya olduğu için Sosyalist İşçi'nin tüm desteğini almaktadır.
Sosyalist İşçi


Dick Cheney Ankara’da protesto edildi

Irak’ta işgalin ve katliamın başlıca sorumlularından Bush’un yardımcısı Dick Cheney’ninin"ziyaret" için Ankara’ya gelmesine ilişkin KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Yüksel Caddesi’nde buluşuldu.
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı basın açıklamasını okudu. Açıklamada "Cheney gelme, istemiyoruz. 5 yıllıdır. Irak’ta kanlı bir korku filminin, Guantanamo’nun mimarı Cheney hangi diyeti almak için Türkiye’ye geliyor? Petrol ve silah şirketlerinin sözcüsü Türkiye’den ne istiyor?" diye soruldu.
İncirlik Üssü’nde yapılan tadilatın bir İran saldırısına mı hizmet edeceğini sorgulanırken burada bulunan 90 adet nükleer başlığın derhal imha edilmesinin bölge halkının en büyük isteği ve talebi olduğunu söyledi. Göstericilerin bir bölümü savaş karşıtı sloganlar ataraken, bi kısmı milliyetçi sloganları tercih etti Eyleme 200 kişi katıldı