Sosyalist İşçi 321 (19 Nisan 2008)
Zengin dünyada açlıktan ölüm
Gıda fiyatı artışları milyonları öldürecek
Son bir kaç yıldır insanlığın temel gıda maddelerinin fiyatları çok büyük bir hızla artıyor. Buğdayın, pirincin, soya fasulyesinin, arpanın fiyatı dünya pazarlarında iki katına ulaştı.
Uluslararası kuruluşların yayınladığı araştırmalara göre her gün 25 bin insan artan fiyatlar nedeniyle açlıktan ölüyor.
Aynı kuruluşların yayınladığı bir araştırma temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki yüzde 1’lik bir artışın 16 milyon insanı etkileyeceğini ve açlık sınırına iteceğini belirtiyor. Bu durumda 2025 yılında 1.2 milyar insan kronik olarak aç kalacak.
Dünyada 3 milyar insan günde 2 dolar veya daha az bir gelirle yaşamaya çalışıyor. Onlar için temel gıda maddelerindeki fiyat artışları ölümcül sonuçlara sahip.
Birleşmiş Milletlere göre geçen sene tahıl fiyatları 2007 yılında yüzde 42 arttı, süt mamullerinde eise fiyat artışı daha da korkunç: Yüzde 80.
Hızla yükselen fiyat artışları dünyanın bir çok yerinde yoksulların ayaklanmasına yol açı- yor. Geçtiğimiz ay içinde Haiti, Mısır, Tunus, Burkino Faso, Fas, Kamerun, Mozambik, Senegal ve Moritanya’da “ekmek ayaklanmaları” yaşandı.
Temel gıda maddelerindeki fiyat artışları öncelikle dünyanın daha yoksul olan Güney bölgelerini etkiliyor, ama gelişkin kapitalist ülkelerde de yakında kendisini şiddetle hissettirecek.
Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede yumurta, süt, ekmek ve diğer temel gıda maddelerinin fiyatları hızla artıyor.
Kimileri hızla fiyat artışlarının nedenini son yıllardaki kötü hasatlara bağlıyor, oysa asıl neden kapitalizmin içinde yaşadığı kaos ortamı.
Temel gıda maddelerinin fiyatları kapitalist pazarların yaşadığı panik.
Fiyatlardaki küçük bir yukarıya doğru oynama derhal dünya pazarlarında panik yaratmakta ve fiyatlar hızla yükselmekte. Bu nedenle son bir haftada iyi kalite buğdayın fiyatı bir haftada yüzde 25 arttı.
Gıda maddelerindeki başdön-dürücü fiyat artışlarının bir ne-deni de tarımda bio-yakıta geçiş.
Petrolün yerine bio-yakıt kullanma anlayışı çok büyük tarım alanlarının bio-yakıta ayrılmasına neden oluyor.
Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde 40 milyon ton ürün gıda alanından bio-yakıt’a dönüştürüldü.
Bio-yakıt büyük enerji tekelleri tarafından petrole karşı “yeşil”, “temiz” enerji olarak yutturulmaya çalışılıyor. Ancak biliniyor ki bio-yakıt bir yandan çevreyi olağanüstü ölçülerde tahrip ederken diğer yandan da insanların beslenmesini tehdit ediyor.
Hızla yükselen gıda fiyatları aslında gıda maddelerindeki yetersizlikten oluşmuyor. Tam tersine yeterli gıda maddesi olmasına rağmen fiyatlar gene de artıyor ve kapitalizmin çirkinliği tam da burada ortaya çıkıyor. Kapitalistlerin önde gelen yayaınlarından Financial Times gazetesi “doğru kullanıldığı ve dağıtıldığı takdirde herkes için yeterli gıda maddesi olduğunu” kabul ediyor. Sorun neyin, nasıl ekileceğine ihtiyacı olanlar değil, kapitalist tarım işletmecileri karar veriyor.
Kapitalizmin kâr hırsı milyonların aç ve sefil kalmasına neden oluyor.
% 400
Geçen seneki buğday fiyatı artışı
% 75
2005 yılından bu yana gıda maddelerindeki ortalama fiyat artışı
16
milyon
bu seneki fiyat artışları sonucu yoksulluk sınırına yuvarlanacak insan sayısı
3
milyar
günde 2 dolardan daha az miktarda parayla yaşamaya çalışan insan sayısı
H A İ T İ
Haiti halkı
ayaklandı
Temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki hızlı artış Karayip Denizi’ndeki Haiti’de büyük ayaklanmalara neden oldu.
Haiti, Kuzey Yarımküre’nin en yoksul ülkesi. Nüfusun yüzde 80’i günde 2 dolar veya daha az bir gelirle yaşamaya çalışıyor. Bu ülkede insanlar günde 1.640 kalori ile yaşamaya çalışıyor. Oysa Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı Dünya Gıda Programı insanlar için günde gerekli olan kalori miktarını 2.280 olarak saptamış durumda.
Haiti’de ekmek isyanı 4 Nisan günü başladı. Ülkenin güneyindeki Les Cayes kentinde başlayan isyan hızla ülkeye yayıldı.
Les Cayes’de BM polis karakolu- nu basan halk muazzam bir öfkeyi dile getiriyordu. İsyancılar Birleşmiş Milletler kamyonlarındaki pirinç çuvallarına el koydular.
İsyan kısa zamanda Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’e ulaştı.
Binlerce gösterici başkanlık sarayına saldırdı ve Birleşmiş Milletler işgal güçlerinin kuklası olan başkan Rene Preval’in istifasını istediler.
Birleşmiş Milletler güçleri ve Haiti güvenlik güçleri isyancılara ateş açarak cevap verdi. Çok sayıda göstericinin yaralandığı ve öldüğü söyleniyor, ama tam sayı bilinmiyor.
Birleşmiş Milletler güçlerinin ateş açması şimdilik isyanı durdurmuş gibi görünüyor. Böylelikle Başkan Preval kendisinden önceki Ame-rikancı başkan “Baby Doc” Duva-lier gibi devrilmekten kurtuldu.
Başkan Preval geçen gün yaptığı bir açıklama ile gıda fiyatlarındaki artışı engellemek için hiçbir önlem almayacağını açık açık söyledi.
Preval’e göre “ayaklanmalar, gösteriler sorunları çözmüyor, gıda maddelerinin fiyatlarını aşağı çekmiyor aksine daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Haiti’ye muhtemel yeni yatırımları engelliyor.”
M I S I R
Mısır’da direniş yayılıyor
Mısır’da emekçilerin mücadelesi yükselmeye devam ediyor. Her türlü gösterinin yasak olduğu Mısır’da, Mahalla el-Kobra’da halk ekmek için ayaklandı.
2 gün süren ayaklanma boyunca Mahalla el-Kobra’da çalışan tekstil işçileri defalarca polisle çatıştılar.
Grevi kırmak için polis Misr Dokuma farbrikasını isgal ederek tekstil işçilerinin grevini engelle-meye çalıştı. Ancak işçiler polisin fabrikalarını işgal etmesi üzerne fabrika binalarını yakarak ve polise çevrede buldukları tuğlaları atarak cevap verdi.
Polis baskısı Mahalla el-Kobra tekstil işçilerini korkutmadığı gibi tam tersine mücadele azimlerini artırdı.
Mısır halkının yüzde 40’ı günde 2 dolara ve daha az parayla yaşıyor. Oysa geçen aylarda ekmeğin fiyatı 10 katına çıktı.
Mısır’da asgari ücret 1984’den beri 115 Mısır Lirası. Mahalla işçileri ise asgari ücretin 1200 Mısır Lirası olmasını talep ediyorlar.
Mahalla el-Kobra tekstil işçileri grevi uzun bir süredir Mısır’ın çeşitli bölgelerinde gerçekleşen işçi eylemlerinin sadece sonuncu
halkası.
İşçiler ve özellikle de tekstil işçileri uzun bir süredir Mısır’ın çeşitli bölgelerinde eylemler gerçekleştiriyor ve greve çıkıyor.
Mahalla el-Kobra eyleminin dördüncü gününde Başbakan Ahmed Nazif telaşla Mahalla el-Kobra’ya gelerek işçilere 30 ücretlik bir ikramiye önerdi ve işçilerin sağlıkla ilgili taleplerini kabul ettiğini, en kısa zamanda ücret artışı ile birlikte sağlık konusunda da adım atacaklarını ilan etti.
Mısır’da Mahalla el-Kobra işçileri şimdi muzaffer ama diğer işçiler mücadeleye hazırlanıyorlar.
Mısır muhalefeti ise ABD uşağı Hüsnü Mübarek rejiminin günlerinin sayılı olduğunu söylüyor.
Mısır Sosyalist Araştırmalar Merkezi’nin dayanışma bildirisi
Mısır’da son zamanlarda yaşanan gelişmeler üzerine Mısır Sosyalist Araştırmalar Merkezi dünyanın her yanındaki özgürlük ve adalet taraftarlarına Hüsnü Mübarek rejimine karşı özgürlük hareketinin desteklenmesi çağrısını yayınladı.
“Çağrımızı destekleyenler Mübarek rejiminin göz altına aldığı 800 aktivistin serbest bırakılmasını talep edebilirler. Gözaltına alınan 800 kişiden 150’si sosyalist, liberal veya İslamcı politik aktivist, 600’ü Mahalla bölgesinden çoğu kadın ve çocuk olan gösterici, Mahalla grev komitesi üyeleri Kamal El-Faioumy ve Tarek Amin’dir.
Gözaltına alınanlar ve özellikle Mahalla grev komitesi üyeleri uzun süreli hapis cezaları ile yüz yüzeler.
6 Nisan’daki Mahalla Tekstil Fabrikası grevini çeşitli politik güçler grev, iş durdurma ve barışçı gösteriler gibi paralel eylem kararları alarak destekledi.
Buna rağmen Mübarek rejimi Mahalla’daki iş- yerini işgal ederek karşılık verdi. İşgal sırasında grev komitesi üyeleri Kamal El-Faioumy ve Tarek Amin gözaltına alındı. Onların yanı sıra Kahire’de ve başka kentlerde çeşitli politik görüşlerden sayısız aktivist gözaltına alındı.
Herşeye rağmen başlayan protesto gösterilerini kontrol edemeyen Mübarek rejimi göstericilerin üzerine plastik mermilerle ateş açtı.
Bu ateş sonucu biri dokuz yaşında en az dört kişi öldü. Yüzlerce insan yaralandı. Mahalla halkının üzerine gaz sıkıldı.
Bu gösterilerde yer alan Sosyalist Araştırma Merkezi aktivistleri dünyanın her yerindeki özgürlük ve adalet isteyenleri bu mücadeleyi desteklemeye çağırıyor.
Son aylarda Mısır’ın dört bir yanında yükselen işçi mücadeleleri ve Mübarek rejiminin bu mücadelelere saldırısının sertliğe bize Mısır’ın diktatörlükten kurtuluşunda işçi sınıfının öncü rolüne olan inancımızı pekiştiriyor.
Uluslararası hareketten Mübarek rejimine karşı mücadelemizi desteklemenizi, Mübarek rejimi- nin uyguladığı saldırganlığı, şiddeti protesto etmenizi talep ediyoruz.
Sizlerden Mısır konsoloslukları önünde gösteri- ler düzenlemenizi, rejimin uyguladığı şiddet kınamanızı istiyoruz.
Elçilikler aracılığı ile Mısır hükümetine protestolarınızı yollayabilirsiniz.
Yaşasın Mısır işçi sınıfının mücadelesi!”