Barış süreci ilk zorlu sınavından güçlü çıktı. Savaş kışkırtıcıları amaçlarına ulaşamadı.
Profesyonelce işlenen suikastın asıl hedefi PKK’nin kurucularından, Sakine Cansız’dı. Ona sıkılan kurşunların hedefi, devletle masaya oturan Abdullah Öcalan’dı.
Savaş kışkırtıcısı açıklamalar
AKP’li Hüseyin Çelik, katliamın hemen ertesinde hiçbir şey belli değilken çıktı ve bunun örgüt içi infaz olduğunu iddia etti. Erdoğan da bunun bir ihtimal olduğunu söyleyerek Çelik’e destek verdi
Paris’te tüm kapılar aynı şifreli sistemle kilitlenirken ve her postacı da kapıları açan bir anahtar varken, katledilen kadınların üzerine kilitlenen kapı delil olarak sunuldu.
Kürt tarafı ise “örgüt içi infaz” iddialarını yalanlayarak tepki gösterdi.
Bu iddia barış sürecini bozar nitelikteydi ve hükümet savaşı kışkırtan bu tavrını değiştirmek zorunda kaldı.
Katiller bulunsun
Paris’in merkezinde, 24 saat gözetim altında tutulan bir Kürt kurumunda gerçekleşen infazların aydınlatılması barış sürecinin geleceği açısından belirleyici önemde.
Öcalan, katliamın arkasındakilerin bulunmasının çözüm sürecine katkı sağlayacağını söyleyerek devlete çağrı yaptı.
Kürt tarafı ve barıştan yana olan Türkler, kurşunların hemen ertesinde kurşunların savaşın sürmesini isteyenlerce sıkıldığını söyledi ve barış sürecine sahip çıktı.
Hükümet de barış görüşmelerine devam edeceğini açıkladı.
Savaş isteyenler amaçlarına ulaşamadı.
Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmeleri gösterdi ki barışa giden yol zorlu olacak.
Savaş isteyenlere inat hayatın her alanında barışı savunalım.