Taksim eylemleri sırasında ve eylemler mahalle forumları şeklini aldıktan sonra, sık sık bir parti ihtiyacından söz edilmeye başlandı. Partileri, bürokratik formları dışında ele alacak olursak, aslolan fikirlerdir. Partiden söz eden, fikilerden de söz etmelidir.

Gezi eylemleri sırasında, geniş kitleler arasında hem farklı partiler hem de doğal olarak sayısız fikir tartışma halindeydi.

Fikirler sadece farklı değildi, bazı siyasi eğilimler arasında uzlaşmaz bir karşıtlık da vardı. Bu, yüz binlerce insanın katıldığı her harekette olağan bir durum. Ama bu durumun olağan olması, duruma teslim olmak anlamına gelmemeli.

Hareketin en önemli adımı, özellikle mahalle forumlarında, özgürlükçülerin, darbe karşıtlarının, antikapitalistlerin, İslam düşmanı olmayanların, homofobik, milliyetçi, Kürt ve Ermeni düşmanı olmayanların bir araya gelmesini ve hareketin bütününe birlikte müdahale etmesini sağlamak.

Hareket içinde, çözüm ve barış sürecini savunanlar yan yana gelmeli.

Hareket içinde, Gezi Parkı eylemleri sırasında ve tüm Türkiye'deki eylemlerde ırkçılığa, milliyetçiliğe karşı ses çıkartanlar yan yana gelmeli.

Hareketin içinde, Kürt hareketiyle eşitlik içinde bir köprü kurmasını savunanlar yan yana gelmeli.

Harekette, bu müthiş sosyal patlamaya damgasını vuran gençlerin ve kadınların siyasal alanın doğrudan sözcüleri olması gerektiğini düşünenler, her türden ayrımcılığa, cinsel yönelimler üzerindeki baskılara, İslamofobik yaklaşımlara, ana dilini konuşmak isteyen halklar üzerindeki şiddete karşı olanlar bir araya gelmeli.

Hareket içinde, iklim değişimine karşı mücadeleyi, nükleer santrallara karşı, HES'lere, kömürlü termik santrallara karşı mücadeleyi, kapitalizme karşı mücadelenin kopmaz bir başlığı olarak görenler yan yana gelmeli.

Harekette, kadınlar özgür olmadan hiçbirimiz özgür olamayız diyenler bir araya gelmeli. Gezi direnişini seçim şakşakçılıklarını, milliyetçi illüzyonlarını, darbe severliklerini dile getirebilecekleri bir alan olarak görenlere karşı, Gezi'yi küresel antikapitalist direnişt alanı olarak görenler yan yana gelmeli.

Arap Baharı'nı, Tunus, Mısır devrimlerini savunan, Suriye'de Esad'ın katliamlarına karşı Suriye halkının yanında tutum alanlar, hızla yan yana gelmeli.

Gezi direnişinin omurgasını, tüm özgürlükleri savunan kitleler, genç erkek ve kadınlar oluşturdu. Bu direnişin içinde tüm özgürlükleri ''ama''sız savunanlar, özgürlükçü bir antikapitalist alternatifi yaratmak için yan yana gelmeli. AKP’nin neoliberal politikalarına karşı direnişin ilk gününden beri harekette yerini alan ve “AKP neoliberalizm ne CHP kemalizmi” sloganıyla mücadele eden DSİP, bu hattı savunmaya devam edecek. Gelin dünyayı birlikte değiştirelim.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası