Arife Köse

Bugünlerde dünyanın dört bir yanında arka arkaya gerçekleşen patlamalarla 9/11’den sonra George W. Bush’un yaptığı ve uygar dünyanın barbarlara karşı savaşını ilan ettiği konuşmasının cümleleri parça parça kulaklarımızda yankılanıyor: “teröre karşı savaş”, “bundan böyle ya bizimlesiniz ya teröristlerle”. Bush bu konuşmayı 11 Eylül’den yaklaşık on gün sonra yapmıştı. Sonuçları Afganistan ve Irak’ın işgali oldu. Böylece Ortadoğu’da bizi günümüze kadar getiren süreç başlamış oldu. Şimdi Paris’te, İstanbul’da, Bağdat’ta, Lahor’da, Brüksel’de patlayan bombaların ardından yeniden hepimiz “teröre karşı savaş”ta birleşmeye çağırılıyoruz.

Bu çağrıya olumlu yanıt vermediğimiz taktirde “onlar”dan ilan edilmekle tehdit ediliyoruz. Karşı karşıya bırakıldığımız ve seçeneksiz halde bizi en çok sıkıştıran dünya çapında karşı karşıya kaldığımız bu patlamalar silsilesine acil çözüm bulma, hemen bugün bu felaketi durdurmanın bir yolunu arama aciliyeti oluyor. Tıpkı 11 Eylül 2001’in karşımıza koyduğu aciliyet hali gibi. Peki o aciliyet haliyle önümüze sunulan “ya onlardansınız, ya bizden” seçeneğinin sonucu ne oldu? ABD’nin 2011’de Usame Bin Laden’i öldürdükten sonra nasıl “teröre karşı savaş” ilan ettiğini hepimiz hatırlıyoruz. Peki bugün karşı karşıya olduğumuz manzara size bir zafer gibi geliyor mu? Bir zafer elde edemediklerinin onlar da farkında.

Peki neden bu “teröre karşı savaş” denen bayatlamış yemek ısıtılıp ısıtılıp önümüze sürülüyor. Çünkü bizden sadece sonuçlarla ve batılı devletlerin Ortadoğu’yu ne kadar büyük bir iyi niyetle bombaladığı ile ilgilenmemiz isteniyor. “Teröre karşı savaş” söyleminin asıl başardığı şey “neden?” sorusunu sormamızı önlüyor olması. Teröre karşı savaş söylemine ikna olmuş insanlar örneğin Brüksel’de bomba patladığında şöyle diyorlar: “Aman allahım, hemen bu barbarları durdurmak için bir şeyler yapılmalı. Ve bunun onları yok etmekten başka yolu yok”. Bu söyleme ikna olmayanlar ise şu soruyu soruyor: “Neden Brüksel’de bomba patladı?” Bu sorunun cevabını ise şöyle veriyorlar: “Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da milyonlarca insanı bombalarınızla öldürürken, onları kendi ülkelerinde yaşayamaz hale getirirken, üstelik bunu kendinizi uygarlığın temsilcisi bir pozisyona sokarak yaparken Brüksel’de rahat rahat yaşamayı beklemek en iyi ihtimalle saflık olur”.

Tek sorunumuz ise Bush 2001’de o konuşmayı yaptıktan sonra ona “Asıl terörist sensin!” diyen dünya çapında kocaman bir savaş karşıtı hareket vardı. Bugün ise yok.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası