Fransa'da, "Neoliberal AB Anayasasına Hayır" kampanyasının kazandığı başarının ardından, ülkenin köklü sosyalist partisi Devrimci Komünist Birlik (LCR), yeni bir sol partiyi tabandan kurmak üzere kendisini feshetti. LCR, Fransız işçi sınıfının 30 yıl önceki halini temsil ediyordu, beyazlardan ve Avrupalılardan oluşan bir üye profili vardı. Oysa Fransa'nın arka mahallelerinde yaşayan çok yoğun bir göçmen işçi nüfusu vardı.
'AB Anayasasına Hayır' kampanyasında bir araya gelen on binlerce aktivistin arasında pek çok Senegalliye ya da Araba rastlamak mümkündü. Bu on binlerce aktivist 2004 seçimlerinde LCR başkanı Olivier Besancenot için oy kullandılar.
Ülkedeki sosyal demokratların neoliberalizm ile uzlaşmış olmaları ve geleneksel sol partilerin sokakta oluşan harekete çekici gelmekten uzun yıllar önce çıkmış olmaları yeni bir partiye ihtiyaç duyulduğunu işaret ediyordu. Bu sebeple Yeni Antikapitalist Parti'nin inşasına başlandı.
Bu inşa, yukarıdan aşağıya partilerin ve grupların birleşmesi yoluyla değil, yepyeni bir siyasi pratikle, daha önce solun hiç örgütlenememiş olduğu bölgeler de dahil yerellerde oluşan hareketlenmelerle gerçekleştirildi. Ülkedeki müslümanlar ile devrimci sol ilk kez yan yana mücadele verebilecek duruma geldi. Parti çok kısa sürede 450 yerelde örgütlenerek 9000 üyeye ulaştı. Üyelerin büyük bir çoğunluğu daha önce hiçbir partiye üye olmamış kişilerden oluşuyor.
Parti Şubat ayında gerçekleştirdiği konferansında kapitalizmden devrimci bir kopuş, direnişte sol birlik ve reformist gruplara mesafeli durma kararları aldı. NPA, leninist anlamda bir devrimci parti olarak değil ancak net bir antikapitalist programa sahip. Parti, amacını "21. yüzyıl için yeni sosyalist ve demokratik bir bakış açısı yaratmak" olarak belirlemiş durumda.
LCR'nin 2000-3000 üyesi vardı. Yeni parti bu sayıyı defalarca katlamış durumda. Partide marksistlerin yanı sıra marksist olmayan pek çok aktivist de bulunuyor. Parti içerisinde bazı konularda anlaşmak hemen mümkün olmuyor. Ancak başkan Besancenot'nun da söylediği gibi "Bir parti hemen bir gecede kurulamaz, bu bir süreç." Üyeler sosyal hakların geri alınması veya milliyetçiliğe karşı tavır alınması gibi pek çok temel konuda anlaşmış durumdalar.
Yılın başında partinin çağrısıyla başlatılan greve iki buçuk milyon işçi aktif olarak katılmıştı. Bu yıl yapılan Avrupa seçimlerinde ise partinin oyu %4,98 oranında kaldı. Fransa sık sık grevlerin yaşandığı bir ülke, ancak ülkedeki sendikal bürokrasi çoğunlukla grevlerin başarıya ulaşmasını engelliyor. Sendika liderleri, tek günlük iş bırakma eylemlerinin ardından hiçbir kazanım olmadığı halde işçilere ertesi gün fabrikaya dönmelerini söylüyorlar.
Fransa aynı zamanda sık sık seçimlerin gerçekleştiği bir ülke. Önümüzdeki sene yerel seçimler gerçekleştirilecek ve parti üyeleri şimdiden bu seçim için hazırlık yapmaya başladılar. Partide hayal kırıklığı değil mücadele ruhu ön planda.