Mücadelenin İçinden
Faruk Sevim
İşçi sınıfının artık önemli bir parçası haline gelen göçmen işçilerin sorunları ve talepleri, tüm sendikaların ve emekten yana güçlerin gündemi olmak zorunda. Türkiye’de çalışma yaşamındaki 22 milyon işçinin en az 1 milyonu göçmen işçilerden oluşuyor.
Elbette bu 1 milyon işçinin büyük bir bölümü kayıtsız olarak çalışıyor. Kayıtlı çalışan göçmen işçi sayısı 35 bini Suriyeli olmak üzere, 115 bin.
Kayıtlı çalışan göçmen işçilerin sendikalara üyeliği konusunda yasal bir engel yok. İkametgâh kaydı olan her göçmen işçi, e-devlet şifresi alabilir ve sendikaya üye olabilir. Ama sendikalar bu konuda çok yavaş davranıyorlar. Göçmen işçilerin örgütlenmesi konusunda yıllardır önemli bir gelişme yaşanmıyor.
Türkiyeli işçilerin önemli bir kesimi işsiz kalmalarından veya düşük ücret almalarından göçmen işçileri sorumlu tutuyorlar. Hâlbuki bu gerçek değil. İşçileri işsiz bırakan, onlara düşük ücret veren kapitalist sistem ve patronlardır. Göçmen işçiler örgütlense, ücret düzeyleri yükselse, Türkiyeli işçiler de yüksek ücret alabilir.
Sendikalar, göçmen işçilerin çalışma ve yaşam koşullarına ve onların Türkiyeli sınıf kardeşleriyle birlikte örgütlenmesi sorununa sahip çıkmalıdır. Göçmen işçilerin kabul etmek zorunda kaldıkları çalışma koşulları, Türkiyeli işçiler açısından da genel ücret ve çalışma koşullarını daha alt seviyeye çekmek konusunda basınç yaratıyor.
AKP iktidarı, işçi sınıfına karşı, yıllardır gündemde olan saldırı başlıklarını hayata geçirmeye başladı. Sendikal hareketin bu saldırılara yanıtlar üretmesi gerekir. Bunun için göçmen işçiler mutlaka örgütlenmelidir, yoksa ucuz iş gücü baskısı işçi hareketinin yenilgisine yol açar.
Sendikalar, göçmenlerle dayanışmak için imza kampanyası örgütlemekten, miting yapmaya, pratik dayanışmalar örgütlemekten basın açıklamaları yapmaya, “Göçmenler için iş yavaşlatıyoruz” demekten, “Göçmenlerle dayanışmak örgütlenmektir” demeye kadar, birçok adım atabilir.
Göçmenler işçilerin rakibi değildir, düşük ücretlerin nedeni değildir. Tersine, işçi sınıfının bir parçasıdır. Göçmen işçi örgütlenebilir ve yüksek maaş alabilirse, Türkiyeli işçi de yüksek maaş alabilir. Geçtiğimiz yıllarda saya işçilerinin grevleri gibi örneklerde, göçmen işçilerin yerli işçilerle omuz omuza mücadele ettiklerini gördük.
Her sendika göçmenlerle her düzeyde dayanışmayı merkezi örgütlenme adımlarından birisi olarak görmelidir.