28 Şubat soruşturmasının 5. dalgasında darbenin kuvvet komutanları da gözaltına alındı. Gazetemiz yayınlana hazırlandığında 85 muvazzaf subay gözaltına alınmış, 56’sı tutuklanmıştı. Son gözaltılarla birlikte 28 Şubat’ın “mutfağı” olarak nitelenen, Genelkurmay tarafından yasadışı örgütlenen Batı Çalışma Grubu (BÇG) üyelerinin tamamı alınmış oldu. Peki ya 28 Şubat darbesini hazırlayan medya patronları, TÜSİAD ve TOBB gibi sermaye örgütleri, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gibi “siviller” dokunulacak?
Başbakan onlara dokunulmasını istemiyor. 3 hafta önce yaptığı açıklamada 28 Şubat soruşturması “dalgalarının” “ülkeyi boğduğunu” söyleyen Erdoğan açıkça yargıya müdahale etmiş ve soruşturmanın BÇG üyesi generallerle sınırlı tutulmasını istemişti. Yardımcısı Arınç da Demirel’in yargılanamayacağını söylemişti.
AKP hükümeti, 28 Şubat soruşturmasının genişlemesini ve yaygınlaşmasını istemiyor. Darbenin arkasındaki sermaye güçlerinin rahatsız edilmemesini istiyor ve devlette köklü bir temizlikten yana değil. Bu yüzden darbecilerle uzlaşıyor ve darbelere karşı olan halkın isteğine sırtını dönüyor.
28 Şubat yargılamasının adaletle sonuçlanması ve tüm darbecilerin yargılanması, dindar, Kürt, demokrat, sosyalist darbenin vurduğu milyonların mücadelesine bağlı.
Adı derin devletle özdeş olan Teoman Koman ise “ağır hasta” olması gerekçesiyle ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bir zamanların MİT müsteşarı olan Koman’ın diğer cuntacılar gibi tutuklanmaması Erdoğan ve AKP’nin 28 Şubat soruşturmasının devletin dehlizlerine uzanmasını istememesinin bir işareti.
Çevik Bir’ler, Teoman Koman’lar, cuntacı subaylar yetmez! TÜSİAD, TOBB, Demirel, medya patronları da yargılanmalı ve gerekli cezaları almalıdır.