Sendikaların güçlenmesi iç demokrasilerinin sağlanması ile mümkün. İşçilerden kopuk, üyelerinin iradesinden uzak bir sendikanın güçlü olması mümkün değil.
Sendikaların genel merkez seçimleri delege usulü ile yapılıyor. Şube kongrelerinde seçilen delegeler genel başkan ve diğer merkez yöneticilerini seçiyorlar.
Bu delege sistemi sayesinde bazı sendikalarda başkanlar neredeyse ömür boyu başkan oluyorlar, yönetimler çok az değişiyor.
Bir çok zaman ise siyasi parti ve gruplar arasındaki ittifaklar sendika yönetimlerini belirliyor.
Bütün bu yöntemler sendika üyelerini dışlayan, genel merkez yöneticilerinin seçilmesine katkıda bulunmalarına olanak vermeyen yöntemler.
Sendikal demokrasi bütün üyeleri önemli kararlara ve genel merkez seçimlerine ortak etmekle gerçekleşebilir.
Bütün üyeleri genel merkez seçimlerine katmak günümüzün olanakları ile çok kolay. İşyerlerine sandıklar kurulabilir ve tüm üyeler adaylara oy verebilir. İsteyen herkes, her işçi her düzeyde aday olabilir.
Seçimlerden önce adaylar programlarını, savundukları ilkeleri açıklar. Böylece bütün üyeler, adaylar hakkında fikir sahibi olur.
Toplu sözleşmelerde de karar üyelere verilebilir. İşyeri düzeyindeki toplu sözleşmeler bütün sendikalı işçilerin duyup izleyebileceği bir biçimde yapılabilir.
İşkolu düzeyinde ise son karar işçilerin oylarına sunulabilir. İşverenin önerisinin reddi aynı zamanda grev kararı da olabilir.
Açık ki böylesi geniş kapsamlı bir demokratik yapı sendika üyelerinin örgütlerine sahip çıkmasına neden olur ve sendikalar güçlenir.
Daha güçlü sendikalar için demokrasi.