Arife Köse
Sanatçılar Girişimi, "Reddediyoruz/Ferman Padişahın Ülke Bizimdir" sloganıyla Bostancı Gösteri Merkezi'nde Büyük Buluşma isimli bir etkinlik düzenledi. Etkinlikte "antiemperyalist, yurtsever askerler" selamlandı, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları atıldı, Ahmet Kaya için şarkı söylemek isteyen Melike Demirağ yuhalanarak sahneden indirildi, Levent Kırca kadınları aşağılayan cinsiyetçi sözler etti. Bu etkinlikten bir sonraki gün yine Levent Kırca, TGB tarafından Erciyes Üniversitesi’nde düzenlenen bir etkinlikte Sezen Aksu, Halil Ergün ve Ali Poyrazoğlu ile ilgili olarak, hükümetin icraatlarını destekledikleri gerekçesiyle, "Buradan gıyaplarında yüzlerine tükürüyorum. Onlar vatan hainidir" dedi.

1961 darbesinden bugüne Türkiye’nin tarihi, hükümetlerin yaptıklarını beğenmediklerinde askerleri ‘göreve’ çağıranlarla doludur. 27 Mayıs 1961, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997… Arşivlere baktığınızda, her birinden önce "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganıyla yürüyüşler yapan, toplantılar düzenleyen sanatçılar, öğretim üyeleri, yargı üyeleri ve hatta medya mensupları görürsünüz. 1961’de Harbiye yürüyüşünü düzenleyip orduyu göreve çağıranlar, 1971’de tedbirleri bir balyoz gibi muhalefetin kafasına indirenler, 1980’de Erdal Eren’i yaşını büyüterek asanlar, 28 Şubat’ta inancından dolayı binlerce insanın hayatı ile oynayanlar “Mustafa Kemal’in askerleri”ydiler. Veli Küçük, Hrant Dink’i hedef gösterirken “Mustafa Kemal’in askeriydi”, Çetin Doğan Fatih Camisi’ni bombalama, insanları Fenerbahçe Stadyumuna toplama planları yaparken “Mustafa Kemal’in askeriydi”, Fırat’ın doğusunda insanları ölüm kuyularına atanlar, faili-i meçhul cinayetlerin ölüm listelerini hazırlayan İbrahim Şahin gibiler “Mustafa Kemal’in askerleriydiler”.
Muhalefeti, orduyu göreve çağırmak, fikirlerini beğenmediklerini hedef göstermek olarak algılayan bu zihniyet bugüne kadar hep bu ülkede kanlı darbelerin, cinayetlerin zeminini hazırladı. En can çekiştikleri anda bile Ergenekon’a, hala ordu içinde varolmaya devam eden darbeci geleneğe umut ve cesaret verdi. Hem Sanatçılar Girişimi’nin etkinliği, hem de Levent Kırca’nın açıklamaları hükümete muhalefet değil, Ergenekon’a kan verme çabasıdır. Ergenekon ise darbe ve cinayet demektir. Bu tür etkinlikler ve çağrılar bırakın hükümete muhalefet etmek anlamına gelmeyi, onu daha da güçlendirmekten başka bir işe yaramaz.
AKP’ye karşı doğru ve etkili muhalefet ise “Mustafa Kemal’in askeri olmak” ile değil, daha fazla demokrasi ve özgürlük talebiyle mücadele ederek olur.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası