Çözüm süreci kararlı adımlarla ilerliyor. Barış isteyen herkes hükümet ve devlet ile Öcalan arasında yürütülen barış görüşmelerini desteklemelidir.
BDP heyeti, geçen hafta PKK lideri Abdullah Öcalan’la İmralı askeri hapishanesinde görüştü. Öcalan, heyet aracılığıyla şu mesajı gönderdi: "Bu görüşme tarihi bir adımdır. Tarihi bir süreç yaşıyoruz." Ve PKK’ye şu çağrıyı yaptı: Elinizdeki tutsaklara iyi davranın ve en kısa sürede ailelerine kavuşturun.
2-3 hafta çok kritik
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “İki haftalık süreç çok kritik” dedi ve barıştan yana olan herkesi sürece destek olmaya çağırdı.
Önümüzdeki 2-3 hafta içinde Öcalan’ın hazırladığı ve devletin de onayladığı ileri sürülen çözüm planı, taraflar arasında görüşülüp somutlanarak kamuoyuna açıklanacak. Öncelikle çatışmasızlık ortamının sağlanması için gerçek bir ateşkesin başlatılacağı, ardından çözüm yolunda somut adımların hızla atılacağı belirtiliyor.
Emekçi sınıflar barıştan yana
Birçok kamuoyu araştırmasının gösterdiği sonuç ortak: Toplumun en az yüzde 65’lik kesimi barış görüşmelerini destekliyor.
Emekçi sınıflara inildiğinde bu destek çok daha büyük bir orana fırlıyor.
Savaşın devam etmesinden yana olan CHP ve MHP’nin başını çektiği gerici blok, halkın barış isteği karşısında köşeye sıkışmış durumda. Bunun için Sinop ve Samsun’da olduğu gibi provokasyonlara başvuruyorlar. Ancak bu saldırılar amacına ulaşmadığı gibi barış ve özgürlük isteyenleri daha da birbirine kenetliyor.
Barış görüşmelerini destekliyoruz
Sosyalist İşçi ve DSİP, barış sürecini en başından itibaren destekliyor. En karanlık günlerde bile barışın mutlaka kazanılacağını söyledik. Çözüm şimdi somut olarak karşımızda.
30 yıldır akan kan durabilir. 90 yıldır süren baskı rejimi tarihin çöplüğüne gönderilebilir.
Kürtler özgürlüklerini kazanabilir. Ezilen halkın varlığını ve haklarını tanıyan bir anayasa, askerler tarafından yazılan darbe anayasalarının hükmüne son verebilir.
Süreç çetin, izleyici değil müdahaleci olmamızı gerektiriyor:
#Savaştan, kandan beslenenler çözümü engellemek için ellerinden geleni yapacak. Onları durdurmanın yolu Batı’da yaşayan milyonların barışa dört elle sarılmasıdır. Kitlesel barış gösterileri sürecin sigortası olacaktır.
#2009’da ‘Demokratik Açılım’ sürecini CHP-MHP gerici bloğuna taviz vererek bitiren AKP, bugün çok daha kararlı. Ancak Habur’dan sonra olanların bir daha yaşanmaması için hükümet üzerindeki demokratik basıncımızı artırmalıyız.
# Kalıcı bir barış Kürtlerin özgürlüğünün devlet tarafından tanınmasıyla mümkündür. Ezilen halka özgürlük değil kırıntı vermeye yönelik her girişim çatışma ortamının doğmasını besler. Yeni anayasada Kürtlerin eşit haklarının tanınması için sesimizi yükseltmeliyiz.