ABD’li generaller IŞİD’i kısa sürede bitirmenin imkansız olduğunu söylüyor. ABD Başkanı Barack Obama, askeri harekata üç yıl süre biçiyor.
ABD emperyalizmi için kovulduğu Irak’a bomba yağdırmak ve bölge ülkeleri savaştırmaya çalışmak 34 yıldır değişmeyen bir politika.
ABD Saddam Hüseyin’i savaştırıyor
1979’da İran’da ABD’nin büyükelçiliği basılırken Washington’un gözde ortağı Şah Rıza Pehlevi rejimi devrildi. İktidarı ele geçiren Mollalara karşı ABD, Irak ordusunu silahlandırdı ve İran’a savaş açtırdı.
1980-1988 yılları arasında Irak, İran’la savaştı. Dörtte üçü İranlı olmak üzere 1 milyon kişinin hayatını kaybettiği bu kanlı savaşta ABD, Ortadoğu’da o günkü favorisi olan diktatör Saddam Hüseyin’in BAAS rejimini destekledi.
Dost Saddam düşman oluyor
ABD desteği ile daha da saldırganlaşan Saddam Hüseyin 1990’da Halepçe’de kimyasal gaz kullanarak çoğu çocuk ve kadın beş bin Kürdü katletti. Amerika ve NATO bu katliama seyirci kaldı. Ancak dünyanın beşinci büyük kara ordusuyla petrol zengini Kuveyt’i işgal ve ilhak edince emperyalizm devreye girdi.
Baba George Bush’un liderliğinde 34 ülkeden oluşan emperyalist koalisyon ile Irak arasında 1991’de gerçekleşen savaşta beş bini sivil ezici çoğunluğu Iraklı 37 bin kişi öldü. Dünya TV’lerden kesintiye uğramayan ABD hava bombardımanı ile tanıştı.
Saddam Hüseyin rejimi ayakta kalmak için ateşkesi kabul etti. Irak, Kuveyt’i ilhak etmekten vazgeçirilerek ağır savaş tazminatlarına mahkum edildi. Bu tazminatlar rejim tarafından iki savaşın yaralarını saramamış halka fatura edildi. Anlaşmanın en önemli maddesi Irak’ın silahsızlandırılmasıydı.
ABD ve koalisyon güçleri, 1991’den itibaren ateşkes koşullarını denetlemek adına Irak üzerinde bir cendere kurdu. Birleşmiş Milletler silah denetçileri düzenli faaliyeti başladı. Daha birkaç yıl önce Batı ile iyi ekonomik ilişkiler kurmaya çalışan Saddam Hüseyin, küresel finans kurumları ve ekonomik abluka ile cezalandırıldı. Rejimi elinde tutan azınlık zenginlik içinde yaşarken ABD ambargosu ve yaptırımları Irak halkını her geçen gün daha da fakirleştirdi.
Sistematik bombardıman
1998’in son günlerinde ABD Başkanı Bill Clinton emriyle ABD ordusu Irak’ı 4 gün bombardımana tuttu. Washington Saddam rejiminin BM silah denetçilerinin faaliyetlerini engellediği ve kitle imha silahları ürettiğini gerekçe gösteriyordu. Gıda karşılığı petrol anlaşması sürerken 2003’e kadar ABD her hafta düzenli olarak Irak’ı bombaladı.
Dokuz yıl süren işgal
ABD Başkanı George W. Bush, 2003’te Irak’ın dünya için büyük bir tehdit haline geldiğini ileri sürerek, kitle imha silahları ürettiğinin belgelendiğini ilan etti. dokuz yıl süren savaş ve Irak’ı ortaçağ öncesi koşullara geri döndüren bombardıman bir yalan üzerine kurulmuştu.
Bir milyondan fazla Iraklı’nın ölmesinin ardından ABD ordusu 2011’de gerek Irak’taki direnişi gerekse Amerika ile dünyada savaş karşıtı tepkilerin büyümesi ile çekip gitmek zorunda kaldı.
Gazetemiz yayına hazırlandığı sırada ABD savaş uçakları Irak’a geri dönerek 148 bomba atmıştı.
ABD kimle savaşacak?
Son 34 yılının 17’si filen savaşta, dokuz yılı işgalde, geri kalanı savaş ve ambargo koşullarında geçen Irak için şimdi de Barack Obama üç yıl istiyor.
Fırat ve Dicle nehirlerinin büyük bölümünü kontrol altında tutup, Mezopotamya’yı içine alan ve Suudi Arabistan ile Ürdün sınırlarına varan bir bölge IŞİD denetiminde.
Suriye’nin en büyük kenti Halep’in 40 kilometre ötesinden Irak’ın en büyük kenti Bağdat’ın 40 kilometre yakınana varan Sünni bölgeyi yöneten IŞİD, Türkiye’nin 18 kilometre ötesinde YPG ve ÖSO ile savaşıyor.
Suriye’nin petrol merkezleri Rakka ve Der Zor ile Irak’ın önemli petrol bölgeleri Musul ve Beyci’i elinde tutan IŞİD bir Sünni koalisyonu. Aralarında Saddamcıların da bulunduğu Sünni egemen sınıfı adına, soykırım ve katliamla ulus-devlet kuruyor.
ABD emperyalizmine ve işbirlikçisi Irak hükümetinin ayrımcılığına tepki gösteren Sünni kitleler IŞİD’i desteklediği için ABD “hemen yenemeyiz” diyor.
ABD yine sivil öldürecek
Obama, IŞİD’in adım adım abluka altına alınacağı ve toprak kaybının zaman içinde daraltılacağını söylüyor. Bu çok geniş bir coğrafyanın bombalanacağı anlamına geliyor.
IŞİD bir düzenli ordu değil. Küçük gruplar halinde kontrol ettikleri bölgenin her yerine dağılarak gerilla savaşı sürdürüyor. Askeri hedeflerle sivil hedeflerin ayırd edilmesi mümkün değil. Bombardıman 1,5 milyon insanını savaşta yitirmiş Irak’ta daha fazla sivilin ölmesi anlamına geliyor. Irak tarihi gösteriyor ki ABD tarafından atılan her bomba, öldürülen her bir sivil IŞİD’e verilen toplumsal desteği güçlendirecek.