Faruk Sevim
Eğitim emekçileri 24 Eylül’de sosyal ve ekonomik koşullarının düzeltilmesi, özlük haklarının iyileştirilmesi, ayrımcılık yapılmaması ve diğer bir dizi sorunun çözümü için greve gidecek. Sekiz yüz elli bini öğretmen, bir milyon yetmiş bin kamu emekçisinin çalıştığı eğitim sistemindeki sorunlar yıllardır birikti ve içinden çıkılmaz hale geldi.
Bugüne kadar eğitimde esnek çalışma, performans değerlendirme, zorunlu rotasyon, sözlü sınav uygulamaları ile iş güvencesi doğrudan hedef haline getirildi. Erken emeklilik, yeni personel almama, taşeronlaştırma, geçici personel çalıştırma, ücretli öğretmenlik ve benzeri uygulamalarla güvencesiz istihdamda tam bir patlama oldu. Yetmiş bin öğretmen “ücretli öğretmen” adı altında kadrosuz, güvencesiz, düşük ücretlerle devlet okullarında çalıştırılmakta. Yine pek çok okul, sigortasız insanları hizmetli olarak çalıştırıyor.
Atama ve tayinlerde olumsuzluklar yaşandı, baskı, soruşturma ve sürgünler oldu. Türkiye genelinde sekiz bin okul müdürünün ataması keyfi yapılan değerlendirmeler sonucunda yenilenmedi, yerlerine iktidara yakın olan kişiler müdür olarak atandı.
Temel Eğitimden Orta Öğrenime Geçiş (TEOG) sınavı sonrası karmaşa yaşandı, bazı öğrenciler meslek ve imam hatip liselerine, bazı öğrenciler evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki okullara otomatik olarak kaydedildi.
Özel okullara doğrudan kamu kaynaklarının aktarılmasına başlandı. Öğrenciler ve veliler özel okullara yönlendirildi.
Anadilde eğitim hakkı yine yok sayıldı
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bu yıl da anadilinde eğitim hakkı talepleri yok sayıldı, anadilinde eğitim almak isteyen çocuklar ve aileleri yine karşılarında devletin güvenlik güçlerini buldular.
Eğitimde ayrımcı ve dayatmacı olmayan, farklı kimliklerin, dillerin ve inançların yok sayılmadığı bir eğitim sistemi için herkesin anadilinde eğitim alma hakkına saygı gösterilmesi gerektiği açıktır. Türkiye anadilinde eğitim konusunda geleneksel reflekslerini sürdürmekte, baskı, tehdit ve şiddet politikalarına devam etmektedir.
Eğitim emekçileri sorunlarının farkında ve sonuna kadar mücadele etmeye kararlı. Bunun için de öncelikle kitlesel eylemlerle sorunlarına çözüm arıyorlar, en önemli nokta bu. Siyasal iktidarın haksız uygulamalarına karşı bir grev örgütler ve başarırlarsa, eğitim emekçilerinin mücadelesi tüm işçi ve emekçilere örnek olacaktır.