17 Mayıs 2006 günü Ankara'daki Danıştay binasına rahatça giren giren Aslan Alpaslan adlı faşist tetikçinin yağdırdığı kurşunlar sonucu Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye daha yaralanmıştı. Tetikçi tesadüfen yakalandığında bunu Danıştay'ın türban yasağını protesto etmek için yaptığını söylemişti.
Darbeciler yargılanmalı
Ergenekon Terör Örgütü'nün amacı bu saldırıyı İslamcıların üzerine yıkmak ve laikliğin silahla tehdit edildiğini göstererek darbeye zemin hazırlamaktı. Ancak bu komplo tutmadı. Faşist tetikçinin cebinden Ulusal Kanal ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Platformu kartları çıkmıştı. Onu tanıyanlar Veli Küçük’ün emrinde çalıştığını açıkladı.
Saldırının üzerinden 2 yıl geçti. 2 yıl boyunca bu saldırıyı Ergenekon çetesinin gerçekleştirdiğine kulak tıkandı. Ancak darbeci örgütlenme hakkındaki soruşturmanın ilerleyişi tüm kuşkuları yok etti ve sonunda iki dava birleştirildi. Bu işlemle çetenin somut terör eylemleri ilk defa dava konusu oldu.
Danıştay saldırısının ardından bir çok başka olay yaşandı. YÖK baskını, DTP binalarının kurşunlanması, Hrant Dink'in katledilmesi ve Malatya'da üç Hıristiyan'ın vahşice öldürülmesi gibi. Bu davalar da Ergenekon Terör Örgütü davasıyla birleştirilmelidir.
ETÖ soruşturması yazıları sayfa 2 ve 4