Avrupa’da işçiler sokaklardaydı
15 Mayıs’ta Brüksel’de 100 bin, Madrid’de 50 bin; 16 Mayıs’ta Prag’da 20 bin, Berlin’de 100 bin işçi “Şirketleri Kurtarma, Önce İnsan” sloganlarıyla kent meydanlarına yürüdü. Ayrıca İngiltere’de Birmingham’da, Romanya’da Bükreş’te ve Lüksemburg’da da işçiler sokağa çıktılar. Toplamda 350 bin işçi yürüyüşlere katıldı.
Sendikalar hükümetlerden küresel ekonomik krizin etkilerine karşı daha etkili mücadele yöntemleri geliştirmelerini ve işçilerin iş güvenliklerinin sağlanmasını talep ettiler.
İşçilerin taşımakta oldukları dövizlerde "Bu kriz bizim değil, faturasını da biz ödemek istemiyoruz", "Krizin faturasını patronlar ödesin", "Sosyal bir Avrupa!", "Kapitalizm baskı ve kriz demektir!" gibi mesajlar vardı. Alman Sendikaları Konfederasyonu (DGB) tarafından düzenlenen Almanya’daki eylemde “Kapitalizm, vaktin tükendi” yazan bir pankart her yerden görülüyordu.
Avrupa Birliği rakamlarına göre Euro kullanan 16 ülkede işsizlik oranı bu yıl %9.9, gelecek yıl %11.5 artarak 2. Dünya Savaşından beri en yüksek rakama ulaşacak.
“Durum bugün gerçekten çok kötü…” diyor Brüksel’deki eyleme katılan Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) yöneticisi John Read “…ve yarın daha kötü olacak ve ertesi kış daha da kötüleşecek”
Avrupa’da önümüzdeki yılın sonuna kadar 8,5 milyon kişinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor. İşçiler kapitalizmin eksiklerinin kendi işlerini tehdit ettiğinin farkına varıyorlar ve bu duruna öfkeliler.
“Küresel krizin asıl sorumlusu olan bankaları, spekülatörleri, karaborsacıları kurtarıyorlar ve bunun hiçbir faydası yok” diyor İngiltere’deki eyleme katılan bir sendika lideri “Bizim istediğimizse işçileri ve işlerimizi korumak, çocuklarımızın da meslek sahibi olabileceği bir geleceği kurmak.”
Eylemlerin Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine doğru yoğunlaşarak devam etmesi bekleniyor.