Sendikaların birlik zamanı
Krizin emekçiler ve yoksullar üzerindeki etkisini biliyoruz. Doğrudan ekonomik baskıların yanı sıra, özellikle KESK'e yönelik politik baskı, mücadelenin kitleselleşmesi için uygun bir iklim yaratıyor.
Mücadelenin kitleselleşmesinde, en büyük görev KESK'e düşüyor.
KESK, yeniden birleştirici rolünü oynamak zorunda.
Birleştirilecek olanların adresi belli. Türk-İş, Hak-İş, DİSK. BU konfederasyonlar hızla bir araya gelmeli. 1 Mayıs'ta yaşanan bölünme sona erdirilmeli.
Sendikaların mücadele birliği için ilk adımı atması gereken örgüt KESK'tir. KESK, kazanmak için, işçi sınıfının örgütlü ve dinç güçleriyle birlikte hareket etmeyi başarmak zorunda.
Türk-İş üyeleri hem hükümete, hem de kriz süresince ve toplu sözleşme döneminde harekete geçmeyen Türk-İş yönetimine kızgın.
Hak-İş, hükümetin her programını göklere çıkartıyor. Hak-İş tabanı, kendi koşullarıyla liderliğinin AKP'ye methiyeler düzmesi arasındaki çelişkiyi görüyordur.
DİSK, krizin etkisini en derin hisseden konfederasyon.
KESK, eğer bu temel işçi örgütlerinin liderliklerini kazanabilirse, bir mücadele programında birleşmeye ikna edebilirse, emekçilerin krizin ürünü olarak kaybettiği kazanımlarını geri alacak yaygın bir mücadelenin örgütlenmesi için en önemli adımı atmış olur. Bunun için, öncelikle, KESK içinde Türk-İş düşmanlığı, Hak-İş düşmanlığı yapan zihniyetin artık önemsenmemesi gerekiyor. Türk-İş'i sarı, Hak-İş'i yeşil, kendisini de biricik kızıl ilan edenler, emek örgütleri arasındaki bölünmenin en önemli mimarları. Kim sarı kim kızıl ayrımına gitmeden, kriz döneminde tüm emek örgütlerini harekete geçirmek önemli. Kızıllar sarılar eylem içinde netleşir, eylem içinde, mücadelenin taleplerine sahip çıkanlarla, bürokratik ya da sekter güdülerle mücadelenin taleplerine yüzünü dönenler ayrışır. Ama bugün bu ayrışma aşamasından çok uzaktayız. Bugün birleşmek zorundayız.
Birleştirici güç, eylemleriyle diğer işçi örgütlerini de birleşik eyleme çekebilecek olan güç, hala KESK'tir.
KESK, kendinden menkul "dörtlü" önerilerine, DİSK, TTB, TMMOB ve KESK'ten oluşan birlik önerilerine prim vermemelidir. TMMOB ve TTB elbette birleşik eylemin vazgeçilmez örgütleridir ama kazanılacak ilk örgüt, eyleme geçme zorunda kaldığında yüz binlerce işçiyi grev hareketine ve sokak eylemlerine çekme gücüne sahip olduğunu kanıtlayan Türk-İş'tir.
KESK, 20 Haziran Ankara eylemi de dâhil tüm eylemleri birleşik işçi eylemleri olarak örgütleyebilirse, sınıfı bölen sekter fikirlere prim vermemeyi başarabilirse, bundan kazançlı çıkacak olan hem KESK hem de tüm emekçiler ve yoksullar olacaktır.