Öcalan’la görüşen HDP heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder önümüzdeki aylarda çözüm sürecinde önemli gelişmelerin olabileceğini açıkladı. ‘Kalıcı barışa çok yakınız’ dedi.
Öcalan’ın ve Önder’in çözüm sürecine dair umutlu açıklamaları farklı kesimlerden tepki topluyor.
Bir yanda son dönemde kendisini ‘sol’ sosa bulamaya çalışan ancak her keskin politik dönemeçte gerçek ulusalcı özünü saçan CHP var. CHP sürecin kendisine karşı. Kılıçdaroğlu açıkça ‘Öcalan’la görüşülmesine karşıyım’ diyor. Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi ve bir sekreterya kurulması ihtimalleri konuşulmaya başladığından beri Kılıçdaroğlu ‘niye Öcalan’la görüşülüyor’ diye soruyor.
Diğer yandaysa Kürt hareketinin barış için AKP’yle müzakere ediyor olmasına tepki gösterenler var. Kürt sorununun çözümünden yanalar ama bugünkü müzakere masasından rahatsız oluyorlar. Çözüm sürecinde somut adım atması için hükümete baskı oluşturmaktansa HDP’yi ve Öcalan’ı AKP’yle müzakere ettiği için eleştiriyorlar.
Çözüm sürecini küçümseyen bu anlayış müzakere masasında Kürt halkının elini güçlendirmeye yaramıyor. Aksine barışa karşı olanların değirmenine su taşıyor. Bugün barıştan yana olanların yapması gereken çözüm sürecine sahip çıkmaktır. 30 yıllık savaşın ardından bugün gelinen nokta çok kıymetlidir.
AKP ve kalemşörleri el birliğiyle HDP’yi hedef tahtasına oturtmuşken, milliyetçiler çözüm sürecinin bitmesini isterken ‘inadına barış’ diyenler müzakere masasının arkasında durmalı. Kalıcı barışın inşası için hükümetin bir an önce somut adımlar atmasını talep eden bir barış hareketi Kürt halkına verilecek en büyük destektir.