DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel Kürt sorununda gelinen noktayı Sosyalist İşçi'ye anlattı. Röportajı Yıldız Önen gerçekleştirdi.

AKP'nin Kürt sorununu bu şekilde gündeme getirmesi nereden kaynaklanıyor? AKP sorunu çözmeye gerçekten niyetli mi?

Kürt sorunun çözüm tartışmalarının başlaması, Kürt halkının ve örgütlü yapılarının verdiği demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir kazanımı olarak açığa çıkmıştır. Bugün hem uluslararası koşullar hem de iç dinamikler Kürt sorununun çözümünü zorunlu kılmaktadır. Ancak AKP hükümeti bu zorunluluklar

karşısında bazı girişimlerde bulunsa da bugüne kadar açığa çıkan durum ve AKP'nin açıklamalarında gerçek anlamda bir çözüm niyeti açığa çıkmamaktadır. Ancak AKP hükümeti ve devlet, toplumda açığa çıkan çözüm beklentilerine de cevap olmak durumundadır. Aksi taktirde AKP için iyi bir sonuç açığa çıkmayacaktır. Yani bu durum AKP'nin niyetinin ötesinde bir durumdur. Devletin 80 yıldır sürdürdüğü inkar, imha ve asimilasyon politikaları iflas etmiştir. Kürt sorununun çözüm tartışmalarını yeni bir zihniyetle ele almak ve çözüm geliştirmek gerekmektedir. Kürt halkı otuz yıldır yürüttüğü demokrasi ve özgürlük mücadelesi sonucu önemli kazanımlar elde etmiştir. 29 Mart yerel seçimlerinde Kürt halkı DTP'den yana tavır alarak taleplerini çok net olarak ortaya koymuş ve bir irade beyanında bulunmuştur, bu iradeyi görmeden ve dikkate almadan herhangi bir çözüm gelişemez.

 

Bugün Kürt sorununun çözümüne ne kadar yakınız?

Bugün Kürt sorununun çözülmesi konusunda aydınlardan yazarlara, iş çevrelerinden kadınlara, sivil toplum örgütlerine çok geniş bir çevre Kürt sorununun çözümü konusunda irade beyan etmektedir. O nedenle çözüm her zamankinden daha yakındır. Ancak şu unutulmamalıdır, çözümü getirecek olan asıl güç Kürt halkının ve onun dostlarının örgütlü mücadelesi olacaktır. O nedenle bizler sorunun çözümünden yana olanlar sorunun çözümünden yana tavrımızı daha güçlü ortaya koymak durumundayız. Çözümü yakın kılacak olan da bu iradi duruş olacaktır.

Kürt hareketi açısından çözümün 'olmazsa olmaz' unsurları nelerdir? Türkiye devletinin bunları kabul etme olasılığı var mıdır?

Kürtler açısından sorunun çözümü için öncelikle Kürtlerin halk olmaktan kaynaklı haklarının tanınması ve bunların yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulması olmazsa olmaz taleplerdir. Yani Kürtler; Kürt kimliğinin, kültürünün kabul edilmesi, anadilde eğitimin en temel insan hakkı olarak görülmesi ve bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etmektedirler. Eşit ve özgür yurttaşlık temelinde yeni bir yurttaşlık tanımı gerekmektedir. Türklük üzerinden geliştirilen teklik olgusunun değiştirilerek Türkiye'nin çok kimlikli ve kültürlü yapısına göre demokratik ve sivil bir anayasa oluşturulmalıdır.

Türkiye devletinin Kürtlerin bu taleplerini görmezden gelmesi çözümsüzlükte ısrar anlamına gelecektir. gerçek anlamda bir çözümden bahsetmek ve kalıcı bir barış ve demokrasiyi inşa etmek ancak böyle mümkün olacaktır. Bir halkı yok sayarak ve Kürt halkının haklarını görmezden gelerek ve Kürt halkına Türklük dayatılarak sorunu çözme yaklaşımı savaşın derinleştirilmesinden başka bir anlam ifade etmez.

Çözüm için minimum hangi konularda anlaşmak gerekir?

Çözüm için öncelikle sorunun doğru tanımlanması gerekmektedir. Kürt sorunu siyasal bir sorundur ve çözümü de siyasidir. Kürt sorununu bir güvenlik sorunu olarak gören anlayış iflas etmiştir. O nedenle siyaseten bir iradenin açığa çıkması önemlidir. Bu iradeyle birlikte çözüm veya açılım tartışmalarının başarıya ulaşması için öncelikle operasyonların durması ve bir güven ortamının yaratılması zorunludur. Savaşın devam ettiği bir ortamda barışı konuşmak mümkün değildir. O nedenle hem askeri hem de DTP'ye dönük geliştirilen siyasi operasyonlara son verilmelidir. Bununla birlikte yeni anayasa için çalışmalar başlatılmalıdır.

Ergenekon davasına ve ortaya çıkan darbe girişimlerine nasıl bakıyorsunuz?

Ergenekon davası, devletin Kürt halkına karşı işlediği suçların itirafıdır aslında. Özellikle 90'lı yıllarda Kürt coğrafyasında yaşananların açığa çıkması ve Türkiye toplumunun en azından gerçeklerin bir kısmıyla yüz yüze gelmesi Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözüm tartışmalarının başlatılması açısından önemli olmuştur. Ancak bu davadan gerçek anlamda sonuç alınmak isteniyor ve Türkiye kendi geçmişi ile yüzleşerek yeni bir başlangıç yapmak istiyorsa bu davaya konu olan zihniyetin değiştirilmesi gerekiyor. Çünkü bu zihniyet yaşamın tüm alanlarına sirayet etmiş tek kimlik, tek kültür, tek düşünce anlayışına dayalı ve kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman gören bir anlayışın ürünüdür.

Kürt hareketi eskiden beri Türk solu tarafından yalnız bırakıldığından yakınır, bugün durum nedir?

Kürt hareketinin en temel ittifak gücü tabii ki Türkiye sol hareketidir. Solun bugün parçalı duruşu ve Türk halkıyla bağının zayıf olması Kürt özgürlük hareketini de etkilemektedir. O nedenle sorun Kürt özgürlük hareketinin yalnız bırakılmasından ziyade Türkiye sol hareketinin Türkiye halkıyla güçlü bağ kurarak Kürtlerin yürüttüğü demokrasi ve özgürlük mücadelesine daha etkin destek sunması Türkiye demokrasisinin gelişmesinde de oldukça etkili olacaktır.

 


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası