381 - 20 Kasım 2009

Burak Demir
Berlin Duvarı'nın yıkılışının 20. yıldönümünü yaşıyoruz şu günlerde. Kapitalistler coşkulu kutlamalar düzenlerken, başta stalinistler olmak üzere pek çok solcu da ezik bir tavırla hem bu kutlamaları yapanlara kızıyorlar hem de duvarın yıkılmasında rol oynayan dönemin liderlerine, özellikle de Gorbaçov'a küfrediyorlar. "Gorbaçov stalinizme ihanet etti ve Doğu Bloğu'nun yıkılmasına sebep oldu" diyorlar.

İyi de, Stalin döneminde nasıldı ki "Doğu"nun hali? İşte bu sorunun cevabını André Gide 1936'da, stalinizmin gümbür gümbür olduğu dönemde veriyor 'SSCB'den Dönüş' adlı kitabında.

Fransız edebiyatçı André Gide 1930'larda, Sovyetler Birliği'ne hayranlık duyan bir komünisttir. 1936 yılında, bir grup sosyalist yazar ile birlikte Sovyetler Birliği'ni gezmek için davet edilir ve birkaç ay süren bir Rusya turuna katılır.

Sİ İzmir- 13-14-15 Kasım tarihlerinde DSİP İzmir il örgütü tarafından örgütlenen Antikapitalist Toplantılar gerçekleştirildi.

Toplantı hazırlıklarına İstanbul Marksizm'den hemen sonra başladığımız Antikapitalist Toplantılar için üniversite kampüslerine ve şehrin değişik yerlerine 250'den fazla aşif asıldı, 1600 el ilanı dağıtıldı. 3 gün boyunca 7 toplantının gerçekleştiği foruma 150 kişi katıldı.

13 Kasım Cuma günü  "Antikapitalist Hareket ve Öğrenci Mücadelesi" toplanıtısıyla başlayan forumda kazanabilecek bir öğrenci mücadelesi inşa edebilmek için en geniş cepheyi kurmak gerektiği ve dünyadaki örneklerin anlatıldığı toplnatının ardından gerçekleştirilen eğlencede katılımcılar tanışıp, deneyim paylaşma ve yeni ilişkiler kurma şansı elde ettiler. 

Sİ Ankara - 14 Kasım Cumartesi günü Ankara'da "Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?" başlıklı bir açık toplantı yaptık. Katılımın yüksek olduğu ve tartışmalar açısından başarılı geçen tolantıya  SBF<D>Der'den Canberk Gürer,  Sosyal Antropoli Araştırma Topluluğu (SAAT)'den Abdullah Önal ve DSİP'ten Buse Kılıçkaya konuşmacı olarak katıldı. Salonda hemen hemen herkes söz aldı, tartışmaya katıldı.
Barış elçilerinin sınırdan Öcalan'ın çağrısıyla girişleri ve çoşkulu bir şeklide karşılanmaları, Kürt halkının barış sürecini desteklediğini ve sahiplendiğini gösteriyor. Açılımın hâlâ tartışıldığı bu süreçte sosyalistlere ve barış isteyenlere büyük görevler düşüyor vurgusu yapıldı.

Sİ İstanbul –  28 Mayıs’ta tutuklanan KESK üye ve yöneticilerinin serbest bırakılması  için 14 Kasım Cumartesi günü, İstanbul’da İstiklal Caddesinde bir yürüyüş yapıldı. Saat 14.00’te Taksim Tramvay durağında toplanan KESK üyeleri buradan Galatasaray Meydanı’na yürüdüler. DSİP üyelerinin de katıldığı yürüyüş sırasında “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “KESK’li tutuklular serbest bırakılsın”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Galatasaray Meydanı’nda yapılan oturma eyleminin ardından; basın açıklamasını KESK şubeler platformu dönem yürütmesi adına Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Yunus Öztürk okudu. Yapılan basın açıklamasında, tutuklamaların hukuki olmaktan çok siyasi olduğu vurgulandı. Sendikacıların tutuklandığı bir ülkenin özgür ve demokratik olmadığının altını çizen KESK üyeleri, 25 Kasım grevini hem ekonomik, sosyal ve özlük haklar hem de Türkiye’deki hak ve özgürlük mücadelesi için yapacaklarını belirtti.

Ayşe Demirbilek
13 Kasım Cuma günü Özgür Demokratik Alevi Hareketi ve Munzur Aydın ve Sanatçılar platformu çağırısı ile Türkiye genelinde CHP'ye karşı protesto gösterileri yapıldı.
CHP Milletvekili Onur Öymen'in mecliste Kürt açılımı üzerinden tarihteki katliamları savunan ve destekleyen konuşması üzerine birçok kurum, parti ve dernek CHP binaları önünde eylem çağırısı yaptı.