Ankara, Suriye'ye üç yıl içinde üç sınırötesi operasyon yaptı. Devlet Bahçeli'nin ifadesiyle "misak-ı milli savunma alanları" olarak adlandırılan bu bölgelere onbinlerce Türkiye askeri ve Ankara ile ortak hareket eden Suriye silahlı güçleri yerleşti.
Üç operasyon, özellikle ABD'ye ve PKK'ye karşı karakterleriyle milliyetçi bir destek buldu. Ancak işler, Türkiye'nin sınırlarının çok uzağındaki Libya'da Rusya ve Türkiye'nin karşı karşıya gelmesi ile değişti. Son olarak İdlib'de Türkiye ile Rusya destekli Esad askerlerinin savaşması ile bir başka eğilim belirginleşti.
Metropoll Araştırma Şirketi'nin verilerine göre Libya'da savaş tezkeresinin çıkmasından bir hafta önce 'Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesini onaylıyor musunuz?' sorusuna 'onaylarım' yanıtını verenlerin oranı yüzde 37.7 oldu. 'Onaylamıyorum' diyenler yüzde 49.7 oranına ulaşırken, yüzde 12,7'lik bir dilim 'cevabım yok' dedi.
Aynı şirketin Şubat ayı raporunda ise 'Türk Silahlı Kuvvetleri'nin İdlib'de bulunması sizce gerekli midir?' sorusuna 'evet' diyenler yüzde 30.7 iken 'hayır' diyenlerin oranı yüzde 48.8 oldu. Yüzde 20 'fikrim yok/cevabım yok' dedi.
TL'nin yeniden değer kaybetmeye başladığı, halkın alım gücünün dramatik şekilde düştüğü, yatırımların durduğu ve kitlesel işsizliğe çözüm bulunmadığı koşullarda, iktidarın şahin dış politikasına milliyetçi destek azalıyor.