Yasin: Yunanistan sınırını en Yeni Karpuzlu -Meriç- Uzunköprü- Pazarkule güzergahında güneyden kuzeye taradık. Daha önce yoğun sığınmacı geçişlerinin yaşandığı Yeni Karpuzlu - Uzunköprü arasında kimse kalmamış gibi görünüyor, son kalanlar da Pazarkule'ye yönlendiriliyor.
Giriş çıkışların sıkı denetim altında olmasından dolayı birkaç denemeden sonra ancak girebildiğimiz Pazarkule'deki alan ise tamamen bir mülteci kampına dönüşmüş durumda. Yiyeyecek içecek konusunda pek sıkıntı yaşanmazken, organizsyon bozukluğunun yanında barınma, temiz su, tuvalet, hijyen konusunda ciddi sıkıntılar devam ediyor. Bölgede 12 ila 15 bin arasında sığınmacı olduğu tahmin ediliyor. Kendi imkanlarıyla topladıkları/satın aldıkları malzemelerle yaptıkları derme çatma çadırlarda veya toprak zemin üzerinde hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Yunanistan tarafı çok sert müdahalede bulunuyor. Çok yakın mesafeden nişan alarak plastik mermi ve yoğun gaz bombası atmaya devam ediyor. Genç sığınmacılar bazen bunu bir oyuna çevirip gelen gaz bombalarını tekrar Yunanistan tarafına iade ediyorlat. Yunanistan tarafından gaz saldırıları olduğunda rüzgarın etkisiyle gaz çadırların bulunduğu bölgeye toplanıyor. Çocuklar başta olmak üzere nefes almayı imkansız hale getiriyor.
Sığınmacıların bir kısmı umudunu yitirmiş ve geri dönmeyi düşünürken, Afrikalı, Afgan ve İranlı genç göçmenlerin oluşturduğu büyük çoğunluk şimdi geçemezlerse ileride kaçak yollardan geçmek için insan kaçakçılarına büyük bedeller ödemeleri gerekeceğini düşünerek sonuna kadar zorlamak istiyorlar.
Hacer Yeşilçay: Aşağı yukarı 20 bin mülteci var sınırda. Her gün yüzlercesi (özellikle de geceleri) Yunanistan askerleriyle çatışıyor. Gaz, tazyikli su ve plastik mermi ile müdahale ediyorlar. Bir göçmen ise saçma tüfek kurşunlarıyla yaralanmıştı.
Yunanistan askerlerinin müdahalesi artık sıradanlaşmış gibi, Türkiye polisi de ara sıra Yunanistan askerine doğru gaz atıyor.
Devlet mültecileri oraya taşıyor ama ihtiyaçlarını karşılama noktasında pek hızlı hareket etmiyor.
Yerel halk şimdilik mültecilere çok ters davranmıyor ama iş ticarete dönmüş durumda. 4 kilometrelik yola at arabası için 30, motorsiklet için 10 lira istiyorlar.
Bilinenin aksine mültecilerin çoğu Suriyeli değil, başka yerlerden gelen göçmenlerle kıyaslandığında Suriyeli nüfusu çok daha az görünüyor.
Çadırlar gaz bombası dumanlarının altında kurulmuş durumda, bu yüzden gaz maskesi en acil ihtiyaç gibi görünüyor. Çadırlar derme çatma, yani çadır da ihtiyaç gibi.
Konuştuğum herkes sınır kapısı açılasıya kadar oradan ayrılmayacağını söylüyor, muhtemelen Türkiye politikasını değiştirmediği sürece insanlar orada kalacak gibi.