Katerina Thoidou (Sosyalist İşçi Partisi, Yunanistan)
Yunan hükümeti, sınırda, açlıktan ve ölümden kaçmak isteyen göçmenlere karşı savaş ilan etti. Kapılar kapatıldı, sığınma talep etmek yasaklandı ve Türkiye sınırına masum insanlara gözyaşartıcı gaz ve kurşun sıkmak üzere binlerce polisle askerini gönderdi.
Reuters ajansı bir göçmenin öldüğünü bildiriyor. Bazı başka bilgilere göre ondan önce bir sığınmacı daha öldürüldü. Karadan geçmek isteyen göçmenler dayak yiyor, eşyaları ve kıyafetleri alınıyor. Denizde Yunan sahil güvenliği FRONTEX ile birlikte göçmenleri geri itiyor veya botlarını batırmaya çalışıyor. Böylesi saldırılarda bir bebeğin öldüğünü öğrendik.
Midilli ve Sakız adasına bu olaylardan birkaç gün önce yüzlerce çevik kuvvet polisi gönderildi. Bunlar, adalarda yeni ve daha büyük mülteci kamplarının yapılmasına direnen insanlara karşı yollandı. Bunun üzerine halk ayaklandı ve üç günlük genel grevle çevik kuvvet yenildi.
Şimdi medya ve hükümet, Yunanistan’ın onu işgal etmek isteyen ve “ulusal bütünlüğünü” tehlikeye atan göçmenlerin tehdidi altında olduğunu söylüyorlar. Bu yalanların en tehlikeli yanı şu ki, Yunan ve yabancı faşist gruplar, polise yardım edip göçmenlere saldırmak için sınırda birikmeye başladılar.
Ancak Yunanistan’da dayanışma hareketi de büyüyor. Geçtiğimiz hafta Atina’da ve diğer şehirlerde hükümetin ırkçı politikalarına karşı sınırların açılması talebiyle binlerce kişilik gösteriler örgütledik. Geçen pazar günü 8 Mart eylemlerine göçmen kadınların yoğun katılımı vardı. Şimdi de 21 Mart’taki uluslararası eylemliliğin bir parçası olacak gösterileri örgütlüyoruz. Sınırların açılmasını ve Altın Şafak faşistlerinin hapse atılmasını talep ediyoruz.