Geçtiğimiz hafta Kadıköy'de "Dersim katliamdır" mitingi DTP'nin kapatılma kararından iki gün sonra gerçekleşti.
Dersim hakkında Onur Öymen'in söylediklerinin üzerine Kürt halkının siyasi alanda mücadelesini engelleyen kapatma kararı da eklendi. Ama mitingde Kürt halkının mücadelesine destek veren ve kapatma kararına karşı güçlü ses çıkaran kimse yoktu. Kürtler mitingdeydi, herhalde son DTP bayrakları ile katıldıkları yürüyüş oldu. DTP Kapatılamaz İnsiyatifi "Barışın sesi susturulamaz!" pankartı ile Kürtlerle beraber yürüdü, "Kürt hakına özgürlük" diyerek. Miting öncesi herkese "yan yana yürüyoruz" diye çağrı yaptı bu insiyatif. "Tek ses olalım barışın sesini yükseltelim" diye çağrı yaptı. Ama sonuç, siyasi partilerin bayraklarıyla dolu bir yürüyüş ve herkesin kendine daha önemli gelen sloganlarını attığı bir miting oldu.
Bir önceki hafta MHP uzun bir aradan sonra sokaktaki puslu havanın da işine yarayacağını görerek Ankara'da miting yaptı. Bu mitingde kürsüye çıkan Devlet Bahçeli'nin kurduğu tüm cümleler, savurduğu tüm tehditler buram buram savaş kokuyordu.
Neden DTP kapatıldığında bu mitingden daha büyük bir yürüyüş yapıp havayı değiştirmek için kolları sıvamadı sol?
Neden MHP'nin milliyetçi, ırkçı kalkışma için kendine zemin hazırlamasına, sokakta savaş sloganlarının atılmasına izin veriyor sol?
İzin vermemek lazım. Kürtlere akıl değil, omuz vermek için sokağa çıkmalıyız. Kimilerinin korkusu yersiz. Daha kalabalık olmak bizim elimizde.
Ama bunu elbette "Türk solu" olarak kabul edilen TKP yapamayacak. Çünkü "Türkiye'nin tek sorunu Kürt sorunu değildir" diyerek Kürtlere destek olunamaz. Bunu "Bir arada yaşamı savunalım" diyerek yürüyen Halkevleri, ÖDP ve diğer ortakları yapamadı. Daha büyük bir ses gerekli. 20 Aralık Perşembe akşamı pis havayı temizlemek, barışın sesini yükseltmek için BAK'ın çağrısıyla yapılacak yürüyüşte, sokakta olacağız.
Batıdan güçlü bir ses çıkmalı Bütün bu süreç boyunca sol, akıl vermeciliği gayet başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. DTP bu süreçte yalnız bırakıldı. DTP'yi ziyaret eden "DTP Kapatılamaz İnisiyatifi" dışında neredeyse DTP'ye sahip çıkan olmadı. Şimdi Kürt halkı yoluna Barış ve Demokrasi Partisi ile devam edecek. Daha önce HEP, DEP, HADEP, DEHAP ile benzer süreçler yaşanmıştı. Kürt halkı, kararlı bir şekilde barış için mücadele etmeye devam edecek. Batıdan çıkan seslerin ise şimdi her zamankinden daha güçlü olmasına ihtiyacımız var. Kürt halkı ile ağabey-kardeş olan değil, gerçekten dayanışma içinde olan bir solu inşa etmek zorundayız. Akıl veren değil, destekleyen bir solu. Batıdan çıkacak her ses, yalnızca Kürt halkının mücadelesini, barışın sesini yükseltmekle kalmayacak, aynı zamanda Ergenekon terör örgütünün ve savaşın sesinin de kısılmasına yardımcı olacaktır.