1 milyon 692 bin 345 kişinin katıldığı, geleceğini bağladığı YGS'de şifre bulunması ve etrafında yürütülen tartışmalar Türkiye'deki eğitim sisteminin temel unsuru olan sınav sisteminin ne denli çürümüş olduğunu ortaya koydu. Ancak tartışmalar "cemaat devleti ele geçirdi" fikri merkezinde tutulduğu için sınav sisteminin değişmesinden başka şeyler tartışılıyor.
YGS soru kitapçığında bir dersane öretmeni tarafından bulunan şifre iddialarını ÖSYM başta yalanladı. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı, ÖSYM başkanının açıklamalarından tatmin olduğunu söyledi. Buna karşılık liseliler ve aileleri tatmin olmadı. Günlerce türlü açıklamalarla şifre iddialarını yalanlayan ÖSYM sonunda soru kitapçığında şifre olduğunu kabul etti.
YGS'de şifre hakkında iki iddia var. İlk iddia bunun Fethullah Gülen cemaati mensuplarının kendi çocuklarına şifre vererek sınavı kazandırdığı, böylece kadrolaştığı. İkinci iddia ise Ali Nesin'in deyimiyle bunun bir "aptallığın daniskası" olan matematiksel bir hatanın ürünü olduğu.
Cemaatin şifreyi oluşturup kullandığını söyleyenler iktidarda AKP'nin bulunmasını kanıt olarak göstererek Gülen cemaatinin ÖSYM'de gizlice örgütlendiği ileri sürüyor.
Türkiye'de üniversiteye giriş sınavlarında usulsüzlük ve yolsuzluk sürpriz olamaz. İster bir aptallık olsun ister bir şebekenin işi YGS'deki şifre rezaleti hakkında tüm iddialar soruşturmalı.
YGS'de şifre rezaleti, Türkiye'de iflas etmiş eğitim politikalarının, devlete ve sermayeye kazanç sağlanmak üzere örgütlenmiş eğitim endüstrisinin, öğrencileri yıllar süren bir yarışa sokan sınav sisteminin bir sonucu.
Bu sistemden, laik-dindar, herkes mağdur. Sınav sistemi ve paralı eğitime son verilmeli.
Eşit, bilimsel, parasız ve sınavsız eğitim istiyoruz!
Antikapitalist Liselilerin ve birçok öğrenci grubunun 12 Nisan'da gerçekleştirdiği YGS'ye Hayır eyleminin çağrısında YGS mağdurları şunları söyledi:
“ En güzel yaşlarımızda dershanelerde, etüt odalarında, özel derslerde vaktimizi çürütüp bir sonuç alamadığımızı bir kez daha gördük. Bu sınavdan şifreleriyle, torpilleri ile kârlı çıkanlar ÖSYM'nin açıklamasını masumane bulup onaylarken, biz masa başlarında dirsek çürüten, güzel bir yarın için emek harcayan öğrenciler bu masala kanmadık, TATMİN OLMADIK, OLMAYACAĞIZ.
“Bizler ortada dönen dolapların farkındayız. Eğer sen de bu haksızlıktan rahatsızsan, halkı üç kağıda, torpile sürükleyip "sen düşünme, biz senin yerine düşünürüz"cülere karşı 12 Nisan Salı günü saat 17.00'da Galatasaray Lisesi önünde buluşalım; şarkılarımızı söyleyip, onlarla, şifreleriyle ve düzenleriyle alay edip ÖSYM'nin, YÖK'ün ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın balonunu patlatacağız! Eğitim temel hakkımızdır, elimizden alınamaz ve satılamaz!
