Emekli Koramiral Atilla Kıyat, katıldığı bir televizyon propgramında TSK'nın darbeci geleneğini açıa serdi. Askeri vesayetin ne kadar derinlere kök saldığını Kırat'ın şu cümleleri gösteriyor: "Biz yıllar boyunca kendimizi ülkenin tek sahibi ve tek seveni olarak gördük. Bu nedenle de bazı hatalar yaptık. Tabirimi maruz görün, tırnak içinde her şeye maydanoz olduk."

Maydanoz olmak gibi kaba bir tabir, TSK'nın darbeci kabalığını gizlememeli. Kıyat, bu darbeci geleneği de şöyle açıklıyor: "Üç darbe yaptık. Üstelik darbelerin en fazla Türk Silahlı Kuvvetleri'ne zarar verdiğini bile bile bu darbeleri yaptık. Bu darbeler sonucunda kanun dışı işler yaptık."

TSK'nın maydanoz halleri işte bu kadar açık. Ama bir hata var burada. TSK sadece 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini gerçekleştirmedi. 28 Şubat'tan bugüne kadar, bir dizi darbe girişimini esas örgütleyicisi oldu. Bu darbeler sonucunda kanun dışı işler yaptığını bir koramiralin ağzından duymak, darbeler, Ergenekon, Ergenekon davası hakkında şüphe yaratmaya çalışanlara da iyi bir yanıt olarak okunmalı. Darbeler, darbe yapan güce, kanun dışı işler yapmak için müthiş bir özgüven kazandırır. Kıyat bu özgüvenin nasıl bir siyasi yönetim mekanziması haline geldiğini şöyle anlatıyor: "Milli Güvenlik Kurulu kanalıyla ülkeyi yönetmeye kalktık. Hatta yönettik de. MGK toplantıları amacını kaybetti. Sanki askerlerin her ay hükümetin icraatını denetlediği toplantılar haline dönüştü."

Sadece MGK gibi, yasallaştırılmış yasa dışı kurumlar değil, esas olarak gayri nizami harp örgüğtlenmesi gibi, parallel örgütler, askeri vesayetin kanlı ayağını oluturdu. Darbe girişimi için politik iklimi yeniden düzenlemek ve bunun için suikastlerden kitle tabanı kazanmaya kadar çeşitli hamlelerde bulunmak, ordunun temel işlevi oldu. Ne yazık ki, solun bir kesiminin kemalizmle göbek bağını kesememiş olması, bu kesimini TSK'nın herşeye maydanoz olma durumunu sol ve anti emperyalizm adına savunmalarına, ulusalcılığa hızlı bir biçimde kaymalarına neden oldu. Oysa Kıyat, askeri vesayetin sola yönelik müdahalesini şöyle açıklıyor: "Biz saydığımız nedenlerin neticesinde Türkiye'de solu yok edenlerin başında gelen kurum olduk. Bu da Türkiye'ye verilebilecek zararların en başında olmasa da büyük bir şeydi."
Sol, sadece fiziksel olarak darbeci örgütlenmeden çekmedi. Darbeci örgüğtlenmenin zihniyet dünyası, ulusalcı solun sosyalizm mücadelesiyle anti emperyalist mücadeleyi birbirine karıştırmasına neden oldu. Bu zihniyet çöküşü, hızla sağa savrulmayı getirdi.

Kıyat'ın açıklamaları, bir yandan darbeci geleneğin ne kadar pervasızca örgütlendiğini, apayrı bir siyasi iktidar gibi işlediğini gösteriyor. Bir yandan da askeri vesayet sivil vesayet tartışmalarını yapanların, özellikle bu tartışmaları sol adına yapanların ne kadar şaşkın bir vaziyette olduğunu kanıtlıyor.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası