Arapların ve Yahudilerin birlikte yaşayacağı tek bir demokratik devletin oluşmasına dönük olmayan her girişim çözümsüzlükle sonuçlanacaktır.
Mahmud Abbas, Filistin Yönetimi adına BM'ye tam üyelik için başvurdu. İsrail'in yanında bağımsız mini bir Filistin devleti için yapılan başvuru, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon-seyi tarafından oylanacak. Ne zaman gerçekleşeceği henüz belli olmayan oylamanın sonucu belli: Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden biri olan ABD, İsrail'in yanında tutum alıp Filistin'in başvurusunu veto edecek.
BM genel kurulundan bir hafta önce ABD, BM, AB ve Rusya'dan oluşan "Ortadoğu Dörtlüsü", İsrail ve Filistinlileri bir ay içinde görüşmelere yeniden başlamaya çağırdı. Dörtlü, 2012 sonuna dek bir anlaşmaya varılmasının "amaçlanmasını" istemişti. Korsan devletin başbakanı Netanyahu da Filistinlilerin hiçbir koşul öne sürmeden görüşme masasına oturmasını istiyor.
Masada ne var?
BM'de İsrail vahşetini yalın bir şe-kilde anlatan Abbas, Filistin'de azınlığı temsil eden FKÖ'nün lideri. FKÖ ve ana gücü El Fetih, Batı Şeria'da güçlü. Gazze ise Hamas'ın kalesi ve Filistinlilerin çoğunluğu Hamas'a oy veriyor.
Abbas ve FKÖ, İsrail'in 1967 sınırlarına çekilmesini geri kalan topraklarda Filistin devletinin kurulmasını istiyor. Bu Filistin topraklarının yüzde 78'inden vazgeçmek anlamına geliyor. İsrail tarafından yaşadığı yerlerden kovulan Filistinli mültecilerin geri dönüşü ise belirsiz.
Hamas, yakın zamana dek BM'ye tam üyeliğe karşı çıkıyordu. Ancak Hamas liderliği İsrail'in 1967 sınırlarına geri dönmesi ile Filistin topraklarının yüzde 32'sinde bir devlet kurulmasını savunmaya başladı. Hamas, Filistin devletini tanıması için İsrail'e bir yıl süre tanıdı ve bu anlaşma gerçekleşmezse savaş açacağını ilan etti.
Netahyahu hükümeti ise İsrail'in 1967 sınırlarına çekilmeyeceğini ve Yahudi yerleşimciler aracılığıyla topraklarını genişleteceğini söylüyor.
Filistinliler İsrail'le 20 yıldır masaya oturuyor. Anlaşmalar yapılıyor. Filistinliler oyalanırken İsrail işgalini adım adım yaymaya, Filistin'i sömürmeye ve Ortadoğu'da em-peryalizmin jandarmalığını yapmaya devam ediyor.
ABD, BM, AB ve Rusya'nın önderliğinde, korsan devleti meşru bir taraf olarak gösteren ve onun çıkarlarını koruyanların görüşmeleri Filistin halkı ve Ortadoğu için çözüm olamaz. 43 yıllık işgalin son bulması, Arapların ve Yahudilerin birlikte yaşayacağı tek bir demokratik devletin oluşmasına dönük olmayan her girişim çözümsüzlükle sonuçlanacaktır.
- 620 bin Yahudi yerleşimcinin işlediği arazi 6.4 bin hektar iken 4 milyonu aşkın Filistinlinin Gazze ve Batı Şeria'da işleyebildiği toprak miktarı 10 bin hektar.
- Filistinliler elektrik ve suyu yüzde 50 daha pahalıya tüketiyor.
- İsrail, Batı Şeria'nın yeraltı su kaynaklarını Filistinlilerden 10 kat daha fazla kullanıyor.
- İsrail işgalinin Filistin ekonomisine maliyeti yıllık 6.8 milyar dolar.