Kürt sorununu sınıfsallıktan uzak sadece bir kimlik sorunu olarak görenler yanılıyor. 232 bin kamu emekçisinin üye olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun başkanı Lami Özgen' "terör örgütüne üye olmaktan" dolayı 6 yıl hapis cezası verildi. Özgen, barışı savunan Kürt bir sendikacı.
3 Aralık'ta 40 ilde düzenlenen gösterilerde KESK Başkanı Özgen'e verilen ceza protesto edildi. Kamu emekçileri baskıları karşı tutuklu üyelerinin serbest bırakılması, kamuda iş güvenliğinin sağlanması ve ücretlerin insanca yaşayacak bir düzeye yükseltilmesi için 21 Aralık'ta greve çıkıyor.
33 üye ve yöneticisi "KCK davasında" gözaltına alınan ve tutuklanan KESK, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı için mücadeleyi başlatan, Kürt ve Türk emekçilerin birlikte örgütlendiği bir sendika.
Kurulduğu günden bu yana anadilde eğitim hakkını savunan, bundan dolayı hem rakip sendikalar hem de içindeki ulusalcılar ve milliyetçiler tarafından karalanan KESK'in başkanına verilen ceza ile devlet hem işçileri bölmek hem de militan bir sendika olan KESK'i geriletmek istiyor.
27 yıldır büyük ekonomik kaynaklar yutan ve milyonlarca çalışan için fakirlik kaynağı olan savaş, işçilerin örgütlenme haklarının gasp edilmesine, devletin sendikal mücadele üzerindeki baskısını artırmasına da neden oluyor.
Savaşı meşru kılmaya çalışan Türk milliyetçileri ve ulusalcılar işçi sınıfını Türk-Kürt diye bölerken, sendikal hareket diplerde sürünüyor.
İnsanca bir yaşam için KESK'in 21 Aralık'ta gerçekleştiği grevi desteklemeliyiz. 21 Aralık'ta ne denli etkili ve yaygın bir grev olursa, barışa o kadar yaklaşırız.