Onbinlerce darbe karşıtının sokağa çıkarak "Çeneni kapa" dediği emekli genelkurmay başkanı İlker Başbuğ yaptıklarının hesabını birbir ödeyeceğe benziyor.
TSK adına Ermeni, Kürt ve dindarlara karşı karalama siteleri kurdurmaktan tutuklanan Başbuğ, "kağıt parçası" dediği "İrtica ile mücadele eylem planı" davasından da yargılanacak. Hükümeti devirmek için sahte şeriat tehdidi yaratmayı, bir dizi provokasyonu gerçekleştirmeyi, Alevi-Sünni çatışması çıkarmayı hedefleyen 2008-2009 tarihli bu darbe planı hakkındaki dava kamuoyunca "ıslak imza" davası olarak biliniyor. İlker Başbuğ planının altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek'i önce savunmuş, ardındansa satmıştı. Kameraların karşısına geçip halkı parmak sallayarak tehdit eden emekli orgeneralin daha da büyük bir derdi var.Balyoz darbe planı davasında şüpheli olarak ifade verecek. Yalnız değil. Önceki genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt da bu davada ifade verecek.
Bu büyük bir değişim. Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana seçilmişlerin üstünde duran, kimseye hesap vermeyen genelkurmay başkanları bir daha gün yüzü göremeyecek şekilde yargılanıyor. Bu koltuğa oturanlar artık 2 kez daha fazla düşünmek zorunda! Bu değişimi biz yarattık. 2008-2010 yılları arasında, İlker Başbuğ henüz görevdeyken ve pek güçlü gözükürken “Çeneni kapa” diye sokağa dökülen darbe karşıtları müthiş bir kazanım elde etmişir. 12 Eylül referandumunda ‘yetmez ama evet’ diyenler suç işleyen genelkurmay başkanlarının sivil mahkemelerde yargılanmasını sağladı.
O günlerde bize “bunlar yalan, onlara kimse dokunmaz” diyenler, eylemlerimizi karalamaktan çekinmeyenler ise tarih karşısında yine kaybettiler.
Göreve geldiği günlerde “yeni genelkurmay başkanı çok entelektüel aklı başında biri” diyen “sosyalistler” İlker Başbuğ, hakkında hazırlanan iddianameyi okusun. Darbe karşıtları ise kendi elleriyle elde ettikleri bu kazanımları savunarak askeri vesayetin yaşayan tüm kurumlarının dağıtılması için seferber olmalıdır.
Darbecilerden hesap sormaya devam!