Yunanistan’da faşist Altın Şafak partisi, göçmenlere ve sosyalistlere yönelik saldırılarını şiddetlenerek sürüyor.
Mayıs ayında gerçekleşen seçimlerde yüzde 7 alan Altın Şafak’ın 4 ay sonra bugün oylarını yüzde 12-14 arasına çıkardığı tahmin ediliyor.
Faşistler elde ettikleri seçim başarısından sonra ilk iş olarak 24 Mayıs’ta göçmenler için kampanya yapan Sosyalist İşçi Partisi (SEK) binasını polislerle birlikte basmaya çalışmıştı.
7 Haziran’da bir Altın Şafak milletvekili TV’de Komünist Parti (KKE) sözcüsüne saldırdı.
8 Eylül’de Atina yakınındaki Rafina şehrinde dinî bayram çerçevesinde organize edilen pazarda, bir grup Altın Şafak üyesi, göçmen seyyar satıcılarının tezgâhlarını kırdı.
Syntagma Meydanı’nda, “sadece Yunanlılara” ücretsiz gıda dağıtılması veya “sadece Yunanlılardan Yunanlılara” kan bağış kampanyası gibi “barışçıl” ırkçı eylemler yapan Altın Şafak üyeleri 15 Eylül’de Atina’nın merkezinde Pakistanlı bir göçmeninin berber dükkânını bastı. Tepki gösteren berberin Yunan müşterisini de bıçakladılar.
Ekonomik krizin etkisini en ağır hissettirdiği Avrupa ülkesi olan Yunanistan’da günde yaklaşık 1000 kişi işini kaybederken, işsizlik % 23.6’ya çıktı.
Krizin faturasını göçmenlere ve sosyalistlere çıkartan faşist parti, derin istikrarsızlığı öfke duyan Yunanistan orta sınıflarından destek buluyor.
Tıpkı Naziler gibi Altın Şafak da bir yandan parlamentoda saygın bir görünüm vermeye çalışırken diğer yandan paramiliter güçlerle sokakları kontrol etmeye çalışıyor.
SYRİZA Altın Şafak’a karşı henüz sokağa çıkmazken, mecliste Altın Şafak’ı kınayan yumuşak bildiriyi imzalamayı reddeden Yunanistan Komünist Partisi, faşistleri kınamak için somut delil bulunmadığını gerekçe göstermişti.
Devrimci Sosyalistler ise sola ve antifaşist güçlere Altın Şafak’ı geriletmek için sokakta birlikte durdurma çağrısı yapıyor.
DSİP’in kardeş örgütü SEK’in inisiyatifiyle kurulan ve 25 Ağustos’ta Atina’da göçmenlerin kitlesel katılımıyla 15.000 kişiyi yürüten Irkçılığa ve Faşist Tehdide Karşı Hareket (KEERFA) gibi birleşik cepheler, KKE, SYRİZA, PASOK gibi partilere oy vermiş milyonlarca işçiyi faşizme karşı birleştirmenin yolunu gösteriyor.
