Türkiye’de Suriyeli mültecilerin önemli bölümünü çocuklar ve anneleri oluşturuyor. “Kamplar kapatılsın” diye Hatay’da yürüyüşler düzenleyen ırkçılar, sığınmacı çocukların geri gönderilmesini istiyor. Çocuklar için bir cehhennem olan Suriye’ye.
Yardım kuruluşu Save The Children hazırladığı yeni raporda Suriyeli çocukların işkence, hapis ve kaçırma eylemlerine maruz kaldığını açıkladı.
Suriyeli mülteci çocukların tanıklıklarına dayalı rapor vahim durumu ortaya koydu. Hemen her çocuk ailesinden birinin öldüğüne tanık olmuş.
Bu haber yazıldığında direnişçilerin kontrolünde olan bölgedeki Halep Kalesi'nin yakınlarında bulunan Maadi ilçesi merkezine hükümet güçleri tarafından yapılan bombalama sonucu aynı aileden üç çocuğun da aralarında bulunduğu sekiz kişinin öldüğü dünya ajansları tarafından duyurulmuştu. Esad ordusu, polisi ve özel birlikleri tarafından yüzlerce çocuk öldürüldü.
Mülteci çocuklar anlatıyor:
Ürdün'deki Zatari kampına bir ay önce anne-babası ve 7 kardeşiyle birlikte gelen 14 yaşındaki Ohad, sınırı Özgür Suriye Ordusu milislerinin refakatinde geçtiklerini söyledi: "Gece, ses çıkarmadan üç saatlik bir yürüyüşten sonra sınırı geçtik. Küçük kardeşlerim için çok zor bir yolculuktu" diyen Ohad, okulda Arapça dersi aldıkları sırada Özgür Suriye Ordusu ve Beşşar Esad güçlerinin ateşi arasında kaldıklarını söyledi. Ohad, "Çok korkunçtu. Çocuklar, kaçışmaya başladı. Çatışma bir saatten fazla sürdü. Bu olaydan birkaç gün sonra ailemle birlikte Ürdün'e kaçtık" dedi.
14 yaşındaki Kerim: "Roketlerin evimizin üzerinden geçerken çıkardığı sesi duyuyordum. Komşumuz bebeğini emzirirken, bir şarapnel parçasıyla göğsünden yaralandı. Üç çocuk öldü. Odadan dışarı çıkmadık. Çatışma bütün gece sürdü."
Suriye'nin başkenti Şam'a yakın bir kasabadan kaçarak Ürdün'e gelen 14 yaşındaki Hasan, kasabalarında katliam yapıldığını belirtiyor. Özgür Suriye Ordusu üyesi bir milisin cenaze törenine Suriye ordusunun helitopterle saldırıda bulunduğunu belirten Hasan, "Cenazede 5 bin kişi vardı. Ben kenardan izliyordum. İnsanlar ağlıyordu ancak roket saldırısı olduğunda ses bıçak gibi kesildi. Ceset parçaları her tarafa saçılmıştı. Herkes akrabalarını arıyordu. Patlama sonrası kopmuş el, kol, bacak ve başlar gördüm" dedi.
Sistematik işkence
Suriye’de hemen herkesin hayatı tehdit altında. BAAS diktası, ayaklanma başladıktan sonra tutukladığı 200 binden fazla politik mahkuma sistematik olarak işkence yapıyor.
İnsanların hastaneye gitmekten korktukları da belirtiliyor.