Nazilerin yükselişine karşı, reformist partinin çatısı altında örgütlenen işçilerle komünist partinin işçi kitlelerinin mücadele potansiyellerini birleştirmek için Troçki’nin önerdiği birleşik cephe taktiği, her iki partinin liderliklerince nefretle karşılandı. Stalinizmin egemenliği altındaki Alman Komünist Partisi, sadece bu öneriye karşı çıkmakla kalmadı, “sosyal faşist” olmakla suçladığı sosyal demokratları Nazilerden daha öncelikli bir tehdit olarak gördü.
Hitler tehdidinden önce, 1917 yılında, askeri darbe tehdidine karşı, Lenin ve Bolşevikler, darbenin hükümeti ezmek için harekete geçerken, işçi sınıfının devrimle elde ettiği tüm demokratik kazanımları da gasp edeceğini savunarak darbeye karşı birleşik mücadele önerdi.
Kornilov darbesine karşı tüm siyasi görüşlerden işçilerin birleşik mücadelesi, darbeyi püskürttü.
Birleşik cephe taktiğinin ne günü geçmiştir ne de birebir Almanya’da faşizme karşı önerildiği şekliyle taklit edilecek örnek modeldir. İşçi sınıfının bölünmüşlüğünü gidermek için gündeme geldiği oranda, maddi temeli olan, gerçekçi bir mücadele hattıdır. Sosyalizm mücadelesi işçi sınıfının önde duran, daha mücadeleci azınlığının, işçi sınıfının egemen sınıfın fikirlerinden daha fazla etkilenen çoğunluğu arasındaki politik hegemonya mücadelesidir. Harekete geçmek isteyen kitlelerle, harekete direnç gösteren kitleler arasındaki tartışma, mücadelenin başlaması ve kazanması için en kritik evreyi oluşturur.
Bu taktik ortak sorunlar ve acil tehditler için tüm eğilimlerden işçilerin birlikte mücadelesini savunmak anlamına gelir. Aynı zamanda harekete daha yavaş geçen ve reformcu fikirlerin etkisi altında olan kesimlerle de, eylem içinde tartışmak, mücadelenin değiştirici dinamiğinin öğretici etkisiyle işçi sınıfının kurtuluşunun kendi eyleminin ve kolektif örgütlenmesinin ürünü olacağı fikrine bütün işçileri kazanmak için fırsat yaratmak demektir.
İşçilerin her düzeyde birliğini sağlamaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.